İSTANBUL - "Haramlara götüren her şey haramdır" diyen Molla Enver Kılıçaslan, Oruç tutmalarına rağmen oruç tutmayanlara yemek verenlere şunu söylemek lazım: "Bakın siz Allah rızası için oruç tutuyorsunuz ama Allah'ın emrine karşı gelip oruç tutmayanlara yemek veriyorsunuz. Bu yaptığınız birbirine zıt şeylerdir. Amelinizi ifsat etmeyin. Allah u Teala yaptığınız bu münkerden dolayı orucunuzu kabul etmeyebilir.
Peygamber Efendimiz 'Bazı insanlar oruç tutuyorlar. Aç ve susuz kalıyorlar akşama kadar. Ama onların oruçları aç ve susuz kalmaktan başka onlara hiçbir fayda sağlamaz' diyor. Bir yandan oruç tutup yemek yemeyi ve su içmeyi bırakıyorsun bir yandan bunu yapmayanlara yemek veriyorsun. Bu hareketinle oruçtan elde edeceğin bütün sevaplardan mahrum olursun. Onun için Allah'tan korkun bu işi yapmayın" diye uyararak yaptıklarının çok büyük bir günah olduğunu ifade etti.
Günahlarda Birbirinize Yardımcı Olmayın
"Ramazan ayı Allah'u Teala'nın en mukaddes aylarından birisidir. Bu ay kadar değerli bir ay yoktur, bu ay Kur'an-ı Kerim'in indiği aydır. Bu ay bin aydan daha hayırlıdır" diyen Kılıçaslan, "Bu ay umumi af ayıdır. Bu ayda çayhaneleri açanlar, lokantaları açanlar oruç tutmayanlara yardım edenler oruç tutmayanların günahlarına ortaktırlar.
Bu ayda kendisini bu affa muhtaç olarak görmeyenler, oruç tutmayanlar, namaz kılmayanlar bir anlamda Allah'a başkaldırıp bu ibadetlere ihtiyaçları yokmuş gibi hareket ediyorlar. Allah'u Teala'nın 'İyilikte ve takvada birbirinize yardımcı olun, ama günahlarda ve düşmanlıkta birbirinize yardımcı olmayın' diye buyurduğunu hatırlatan Kılıçaslan, Ramazan'da oruç tutmamanın ve tutmayanlara yemek verenlerin bu günaha ortak olduklarını dile getirdi.
Bu Günahı İşleyenleri Uyarın
Oruç tutmalarına rağmen oruç tutmayanlara yemek verenlerin tuttukları orucun ne kadar sevabı onlara kalır? diye soran Kılıçaslan, "Peygamber Efendimiz 'Sizden kim bir kötülük görürse hemen onu eli ile değiştirsin. Eğer eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle, yok buna da gücü yetmezse kalbiyle değiştirsin.
Ama bu sonuncusu imanın en zayıfıdır' diye buyuruyor. Bir insan bir günah işlerse ve Müslümanlar onu bu günahı işlemekten men etmezse onun yüzünden Allah u Teala bir kavmi cezalandırabilir. Oruç tutmayanlar ve onlara yemek verip onlara yardımcı olanlar bu günaha ortak oluyor.
Müslümanlara düşen görev, bu günahı işleyenleri uyararak yaptıkları hatalardan dönmeleri için çalışmaktır" şeklinde konuştu.
Hizbuşşeytanın Değil Hizbullah'ın Safında Yer Alın
Oruç tutmayanlara destek olup onların rahat bir şekilde oruç yemelerini sağlayanların aslında şeytanın safında yer alıp İslam'a karşı mücadele ettiklerine dikkat çeken Kılıçaslan, "Hz. Adem'den günümüze kadar Hizbullah ve Hizbuşşeytanın mücadelesi devam ediyor.
Şeytanın taraftarları Müslümanlara karşı mücadele edip kötülüğü yaymak istiyor. Allah'u Teala Müslümanların şeytanın taraftarlarıyla, mücadele etmesini istiyor. Peygamber Efendimiz de 'Mallarınızla, canlarınızla ve dilinizle cihad edin' diye buyuruyor.
Müslümanların Allah'ın dinine sahip çıkıp onun için mücadele etmesi gerekiyor. Nasıl dünya malına sahip çıkıyorlarsa bundan daha fazla Allah'ın ahkamına ve dinine sahip çıkmalılar.
Allah'ın ahkamları çiğnenir de Müslümanlar buna karşı çıkmazsa Allah'u Teala bizim yaptığımız iyilikleri bizden kabul etmeyip bizi de şeytanın taraftarlarının yandığı ateşle yakabilir" diye konuştu.
İslam Düşmanları Bölgede İslami Değerlere Saldırıyor
İslami hassasiyetin yüksek olduğu bölgede bazı kirli odakların bilerek oruç tutmamayı yaygın hale getirmek için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kılıçaslan, "Bölgemizde eskiden Ramazan ayına saygısızlık neredeyse yoktu. Mürted örgüt ortaya çıkıp komünizm propagandası yaptı. Halkımızı hususi olarak namazdan, oruçtan, Kur'an-ı Kerim'den uzaklaştırmak için var göçleriyle çalıştı.
Aynı şekilde bugün halkın tepkisinden çekinen bölgedeki bazı belediyeler oruç tutmayanlar için özel yerler açıp teşvik ediyorlar ve onlara yardımcı oluyorlar.
İşte bu zihniyete sahip olanlar insanları Allah'ın dininden ve kitabından uzaklaştırmak için çalışıyorlar. Bizim de bütün gücümüzle çalışıp tekrar bu milleti İslam'a kazandırmamız lazım. İnşallah bu millet tekrar Allah'ın kitabına sarılıp peygamberinin sünnetine sarılacak. O işaretleri de bölgemizde görüyoruz inşallah" şeklinde konuştu. (Abdusselam Güneş - İLKHA)