Siyasi ve sosyal bütün analiz ve değerlendirmelerin ardından bugün en çok merak edilen, en çok sorulan soru budur;
“Bu arada İslam nereye gidiyor, iyiye mi, kötüye mi?” Biz bu soruyu daha aktif ve pratik şekilde soralım; İslam geliyor mu gidiyor mu, İslam'ın gelmekte olduğu bir dönemi mi, yoksa gitmekte olduğu bir dönemi mi yaşıyoruz?
Şüphesiz bugün yeryüzünün en karışık ve hareketli bölgesi İslam coğrafyasıdır. Bütün fırtınalar Diyarı İslam'ın üzerine kopmaktadır. Hem sadece coğrafi açıdan değil, bütün mesele bizzat İslam'ın kendisinin etrafında dönüp dolaşmaktadır. Şuurlu Müslümanlar da zaten kendilerinin ve ülkelerinin durumunu değil dinlerinin durumlarını kastetmektedirler bu soruyla.
Biraz daha detaya inerek sorumuzu soralım; Suriye'deki iç savaş, işgal ve akan kan gelmekte olan bir İslam'ı mı gitmekte olan bir İslam'ı mı gösteriyor?
İslam coğrafyasının önemli bir kısmını etkisi altına alacağa benzeyen Körfezdeki şu son hareketlilik gelmekte olan bir İslam'ı mı gitmekte olan bir İslam'ı mı haber veriyor?
Yaşadığımız ülkedeki gelişmeler, yıl dönümüne geldiğimiz 15 Temmuz darbe girişimi ve sürmekte olan sancıları nasıl bir İslam'ın habercisi ve göstergesidir?
Avrupa apayrı bir dünya, oradaki İslam neyi gösteriyor? Aslında İslam'ın Avrupa'daki fotoğrafına bakarak bütün bir dünya için bir değerlendirme yapılabilir. Gündeminde İslam'ın olmadığı bir günü geçiyor mu acaba Avrupa'nın?
Şuurlu Müslümanların sordukları şey de doğrudan İslam'dır. Yoksa kendi durumları değildir.
Sadece iyimser ve ümitvar olan bir yapıya sahip olduğumuz için değil hakikat bu olduğu için söylüyoruz ki bütün bunlar gelmekte olan bir İslam içindir.
Bu ümmet şu anda gelmekte olan bir İslam için bedel ödemektedir. Gitmekte olan bir İslam için bu şekilde bir bedel ödenmez.
Sık sık karşımıza çıkan bir Filistin haritası vardır eğer hatırlarsanız. İlk kuruluş yıllarından itibaren isralin ve Filistin'in toprak durumunu gösteriyor, sonra Filistin toprakları küçüldükçe küçülüyor. Yani bu fotografı ölçü alıp İslam'ın da gitmekte olduğunu söylemeye çalışıyorlar. Bu harita, bu fotoğraf kesinlikle bir ölçü değildir. israil istediği kadar haritasını büyütsün, bugün yıkılıp yok olmaya dünden daha yakındır.
Batı dünyası çoktandır Siyasal İslam'ın bitişine dair arzularını dile getirip durmaktadır. Demek ki en çok korktukları da Müslümanların siyasi şuura sahip olmaları ve dünya sahnesine bu şuurla çıkmak istemeleridir.
Gelmekte olan bu İslam bugün dünyadaki emperyalistlerin tehdit listesinin birinci sırasındadır.
Demek istediğimiz odur ki İslam için ödediğimiz bedellerin karşılığını sadece ahirette değil inşaallah bu dünyada da göreceğiz. Çünkü gelmekte olan bir İslam söz konusudur.