BATMAN - Yaklaşık 85 hanesi ve bin 500 nüfusu ile Batman şehir merkezine sadece 5 kilometre uzaklıkta bulunan Kösetarla (Kıredıye) köyü sakinleri, adeta “su” diye inliyor. 10 yıldır şebeke suyuna hasret kalan köy sakinleri, yetkililerden acilen bu ayıbı çözmesini istiyor.
Taşıma suyu ile değirmen dönmez
Yaklaşık 10 yıldan beridir şebeke sularının olmamasından dolayı İl Özel İdaresince kendilerine 3 günde bir tankerlerle su getirildiğini söyleyen köy sakinleri, “Taşıma su ile değirmen dönmez” atasözüne atıfta bulundu.
"İçilemez” raporuna rağmen kuyu suyu içiyorlar
Geçtiğimiz yıllarda İl Özel İdaresince köylerine 2 kilometre uzaklıkta su kuyusunun açıldığını belirten köy sakinleri, bu suyun sağlıklı olmadığını ve “içilemez” raporunun olduğunu ileri sürdü. Kuyu suyunun içilemez raporuna rağmen su bulamayan köylüler, kuyu suyunu tüketmek zorunda kalıyor. Bu suya ulaşmak için ise, kimi köylüler yaya olarak ve kimileri ise tankerlerle evlerine su taşıyor. Maddi imkânı olan kimi köylüler de, Batman’ın şehir merkezinden satın aldıkları su ile yaşamını idame ediyorlar.
Kadınlar omuzlarında bidonlarla su taşıyor
Yaz kış boyunca evlerine omuzlarında taşıdıkları bidonlarla su taşıyan kadınlar ise, bu durumdan artık bıktıklarını dile getirdiler. Kadınlar, yıllardan beri tanker suyu içtikleri için hem kendilerinin hem de çocuklarının sağlık sorunu yaşadığını vurguladı.
“Şebeke suyu olmadığı için çok çile çekiyoruz”
Yaşadıkları ayıbı İlke Haber Ajansı’na anlatan köy sakinlerinden Nezir Tirki, “Bizler 10 yıldır su sorunu çekiyoruz. Şuan İçişleri Bakanı olan Efkan Ala, Batman Valisi olduğundan bu yana bizim suyumuz yoktur. Köyümüz merkeze 5 kilometre uzakta olduğu için belediye bize su veremeyeceğini söyledi. Valimizden ricamız belediyeyle anlaşıp bize su şebekesini çekmesidir. Ya yeni bir şebeke hattı getirsinler ya da eski su şebekemizi onarıp bize su versinler. Su olmadığı için Ramazan ayında çok çile çektik. Tankerlerle evlerimize su götürüyoruz. Tankeri olmayan perişan oluyor. Köy hizmetleri bize kaç günde bir tankerlerle su getiriyor ama bu yetmiyor. Tanker suyu 80-100 haneli bir köye yeterli değildir.” dedi.
“En tabi hakkımız olan suyumuzu istiyoruz”
10 yılı aşkındır köylerinde su sorunu yaşandığına dikkat çeken Savaş Demir ise, “10 yılı aşkındır bu köyün su sorunu var. Şuan yapılan kuyuda da suyun yetersiz olduğunu görebiliyoruz. Kuyudan çıkan su, su şebekesine yetersizdir. Köy 10 sene önce yemyeşildi. Burası Batman’a 5 kilometredir. Organize Sanayi Bölgesi’nin suyu benim köyümün sınırları içerisinde çıkıyor. Ama biz köylüler bidonlarla sırtımızda su taşıyoruz. Türkiye’de hangi köyde böyle bir durum var. Bizler bunu hak etmiyoruz. Türkiye’nin en ücra köşesindeki köy dahi musluğunu açtığı zaman su geliyor. Ama bizler şehrin 5 kilometre ilerisinde olmamıza rağmen sudan faydalanamıyoruz. Bizler en tabi hakkımız olan suyumuzu istiyoruz.” diye konuştu.
"Hiçbir milletvekili derdimizi sormadı”
Su olmadığı zaman kendileri için hayatın durduğunu söyleyen Şahabettin Ergin de, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi: “Su olmadığı zaman hayat duruyor. Ne kendimiz ne de çocuklarımız banyo yapamıyoruz. Doğru dürüst yıkanamıyoruz. Tanker sularından dolayı çocuklarımızın hepsi salgın hastalığı yakalanmış. Yani perişan bir haldeyiz. Yetkililere sesleniyorum; su yüzünden köyümüzde hayat denen bir şey kalmadı. 10 yıldır suyumuz yok ve susuzlukla mücadele ediyoruz. Bunun için çalmadık kapı bırakmadık ama hiçbir netice alamadık. Hiçbir milletvekilimiz buraya gelip de derdimizi sormadı. Sadece su istiyoruz.”
Şebeke sularının olmamasından dolayı tepki gösteren kadınlar ise, bu durumdan bıktıklarını ve yetkililerin seslerini duymalarını istedi. (M.Fatih Akgül/Veysi Siyah - İLKHA)