2 milyara yaklaşan İslam âlemi, bu yıl da "on bir ayın sultanı" Ramazan’ı buruk ve acılar çekerek geçiriyor. İslam dünyasının birçok bölgesinde hasretle beklenen Ramazan, büyük bir coşkuyla geçiyor. Oruçlar tutuluyor, iftarlar sevinç ve şükürlerle açılıyor, camiler teravih namazı kılan Müslümanlarla dolup taşıyor. Müslümanlar rahmet iklimini büyük bir heyecan içinde geçiriyor. Ancak, işgalin sürdüğü ve katliamların vahşet boyutlarına ulaştığı birçok İslam beldesinde ise maalesef durum tam tersi ve bu Ramazanda da Müslümanların kanı akmaya devam ediyor. İslam dünyasının içinde bulunduğu bölünmüşlüğün sonucu olan bu acılar, mukaddes Ramazan ayında da maalesef durmak bilmiyor. Hemen yanı başımızda; seslensek belki sesimizi duyurabileceğimiz, koşsak yetişebileceğimiz el uzatabileceğimiz nadide İslam beldelerimizdir Filistin, Mısır, Suriye, Irak ve daha nice İslam topraklarımız… İşte yanı başımızdaki İslam beldelerinde bu Ramazan’da yaşananlar…
BU RAMAZANDA DA FİLİSTİN’DE ZULÜM VAR
Filistin’de 66 yıldır süren Siyonist işgalle, kalan son Filistin topraklarının da Yahudileştirilmesi için Filistin halkına olmadık zulümler yapılıyor. Topraklarından sürülen 5 milyondan fazla Filistinli dünyanın değişik coğrafyalarında mülteci olarak hayat mücadelesi veriyor. Bu Ramazan’da da, 66 yıllık zulüm değişmedi; mukaddes mekânımız Mescid-i Aksa işgal ve saldırılar altında. Müslümanlar değil teravih, normal vakit namazlarını bile kılamıyor. Filistinliler evlerinden ediliyor, arazileri talan ediliyor, karşı çıkmaları halinde yaralama, tutuklama ya da katlediliyorlar. Havadan, karadan, denizden kuşatma ve saldırıların sürdüğü Gazze’ye yönelik ambargo bu Ramazanla 8. yılına girdi. Sisi cuntasının Refah sınırındaki tünelleri yıkması ve kapıyı kapatmasıyla şehrin kalan son can damarları da kesilmiş durumda. Sadece bu son on gün içerisinde ölü bulunan üç Yahudi yerleşimciyi arama bahanesiyle Gazze’ye hava saldırısı, Batı Şeria ve diğer kentlerde 2200 ev basan siyonist rejim, 700 civarında kişiyi tutukladı, 10 Filistinliyi de bu Ramazan’da şehit etti. Bu arada ölü üç İsrailli yerleşimcinin intikamı için şimdiden Kudüs’te 16 yaşındaki bir Filistinli kaçırıldıktan kısa bir süre sonra ölü bulundu. İsrail’in yaşattığı ve artık günü birlik olan bu insanlık dışı vahşet, maalesef tüm dünyaca da kanıksanmış durumda…
SURİYE’DE ÖLÜM ORUCU TUTULUYOR
Zalim Esad rejimine karşı, özgürlük mücadelesi veren Suriye halkı 4. yılına giren savaşta bu Ramazan’ı da kan, gözyaşı ve açlıkla mücadeleyle geçiriyor. Savaşın devam ettiği kimi bölgelerde ekmek, su bulamayan insanlar hayatta kalabilmek için ot yiyor. Şu ana kadar 160 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşta 660 bin kişi yaralandı, 200 binden fazla kişi de kaybolmuş durumda. Camilerin bile bombalandığı ülkede devam eden acımasız savaştan kaçan yaklaşık 6 milyon Suriyeli, çevre ülkelere sığınmış durumda. Batılı ülkelerin de bir kısım muhalif gruplar üzerinden müdahil olduğu savaşta rejime karşı verilen mücadele zaman zaman muhalifler arası bir savaşa bile dönüşecek boyutlara ulaşabiliyor.
MISIR’DA BU RAMAZAN’DA DA HÜZÜN SÜRÜYOR
Mısır’da bu Ramazan’da da acı ve gözyaşı var, hüzün sürüyor. Sisi cuntasının 3 Temmuz darbesi sonrası yaptığı katliamların acısı unutulamamışken, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, İhvan rehberi Muhammed Bedii ve yüzlerce ihvan lider ve yöneticisi zindanlarda hukuksuz bir şekilde keyfi olarak tutulmaya devam ediliyor. Binden fazla kişiye verilen idam kararından birçoğu da onanmış durumda. Darbeci General Sisi’nin gayrimeşru bir şekilde cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası ülkede hala istikrar sağlanabilmiş değil. Halkın darbe karşıtı gösterileri sürerken, hukuksuz gözaltılar, adil olmayan komik yargılamalar ve verilen idam kararları da uluslararası kamuoyu ve tüm dünyanın sessizliğinde uygulanmayı bekliyor.
IRAK BU RAMAZAN’A YENİ BİR İÇ SAVAŞLA GİRDİ
Irak da bu Ramazan’a yeni bir iç savaşla girdi. 8 yıllık işgal sonrası neredeyse her gün bombaların patladığı ülkede oluşan kaos yerini iç savaşa bıraktı. Sünni bölgelerin Şii Başbakan Maliki’ye yönelik başlattığı isyanda birçok direniş grubu ve aşiretlerin içerisinde bulunduğu oluşuma Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü öncülük ediyor. Musul’la başlayan direniş Bağdat’ın kapılarına dayanmış durumda. Şii âlimlerin cihat çağrısı yaptığı iç savaşın giderek bir Şii-Sünni savaşına dönüştürülmek istenmesi karşısında Batılı ülkeler ise duruma adeta alkış tutuyor. Ülkede yaşanan çatışmalar nedeniyle yaklaşık 1 milyon sivil şimdiden göç etmek zorunda kaldı. Tekrar baş gösteren savaşla üçe bölünme durumuyla karşı karşıya kalan ülkede yaşayan insanlar ise bu kavurucu yaz sıcaklarında yaşadıkları Ramazan ayını büyük bir korku, endişe içerisinde geçiriyor. 2003`de ABD önderliğinde Batılı Haçlı zihniyetli ülkelerce 8 yıl işgal altında tutulan Irak’ta 2 milyona yakın insan hayatını kaybetmiş, bir milyon kadın dul, beş milyon çocuk yetim kalmıştı.
LİBYA`DA BU RAMAZAN’DA KAOS SÜRÜYOR
Arap Baharı ile Libya`da 2011`de başlayan devrim, 40 yıllık Kaddafi rejimini devirmesine rağmen ülkede karışıklıklar sona ermedi. Son üç yılı çatışmalar ve şiddet olaylarıyla geçiren Libya`da bir türlü sular durulmadı. Hala bazı bölgelerde çatışmaların sürdüğü ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği Libya’da halk bu Ramazan’a da endişeli bir havada girdi.
AFGANİSTAN, PAKİSTAN, YEMEN, ORTAAFRİKA, SOMALİ, MYANMAR…
ABD’nin 2001’den beri işgal altında tutuğu Afganistan’daki cürümleri ve uzun yıllardır Pakistan’da, Yemen’de insansız hava araçlarıyla on binlerce sivili katletmesi maalesef bu Ramazan’da da sonlanmış değil. Orta Afrika’da Müslümanlar bu Ramazan’ı katliamlara maruz kalarak geçiriyor. Açlıkla anılan ülke Somali’de, 20 yıllık işgali bitirdikten sonra bu kez birbirlerine düşen İslami yönetim ile eş-Şebab grubu, maalesef bu Ramazan’ı da çatışmalı gergin bir şekilde geçiriyor. Myanmar’da Budistlerin zulmü altında inleyen Müslüman Rohingyalar, bu Ramazan’da da insanlık dışı şiddete maruz kalarak geçiriyor.
BATI’NIN YENİ SAVAŞ STRATEJİSİ VE İSLAM DÜNYASI
Daha nice sayamadığımız İslam beldelerinde bu Ramazanda da kan ve gözyaşı dinmek bilmiyor. Bu saydığımız İslam beldelerinde devam eden işgal, çatışma ve savaşlar ya Batılı şer güçlerin direk eliyle ya da o ülkelere ektikleri fitne tohumlarının yeşermesi sonrası meydana gelmektedir. İşte Suriye örneğinde olduğu gibi şer güç Batı, ülkeyi işgal etmeye gerek kalmadan muhalifleri gah destekleyerek gah desteğini çekerek uzayan savaştan çıkarım sağlamaya çalışıyor. Bir diğer örnek Irak, 8 yıllık işgalin semeresi 2 milyon insanın ölümüyle bitmedi, şimdi de iç savaşla ülke paramparça edilerek taçlandırılıyor. Diğer yandan insansız hava araçlarıyla savaşın pilot bölge olarak uygulandığı ve binlerce masum insanın katledildiği Pakistan’da başarı göstermesi, ABD’yi Yemen’de, fiili işgalin bu yılın sonunda sonlandırılacağı belirtilen Afganistan’da ve iç savaşın sürdüğü Irak’ta İHA’larla saldırılar düzenleme gibi masrafsız, zayiatsız yeni bir savaş stratejisini hayata geçirdiğini görmek de mümkün. Ancak ABD önderlikli şer odak batının çöreklendiği İslam beldelerinde icra ettiği cürümlerine karşılık, İslam ümmetinin hala birleşerek insanlık dışı vahşet ve zulümleri durdurabilecek bir iradeyi ortaya koyamaması acıları katlamaktan başka bir işe yaramıyor maalesef. İnşallah bu Ramazan, İslam dünyasının batıya karşı dik durabileceği bir güç birlikteliğine ulaşması ve tüm İslam âleminin acılarına son verecek huzura kavuşması duasıyla...
MEHMET ÖZCAN DOĞRUHABER