Baklavadan çikolataya, hamurlu tatlılardan yemeklere kadar birçok yiyeceğin yapımında kullanılan Gaziantep'in dünyaca ünlü ve kentin en önemli geçim kaynaklarından Antep fıstığında 2016 yılındaki yaşanan kuraklığa bağlı olarak geçen yıl hasatta "yok yılı" yaşandı ve rekolte ise düşük oldu.
İLKHA'ya konuşan Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Nevzat Aslan, 2018 yılını Antep fıstığı için bereketli geçmesini beklediklerini belirtti.
2016 yılındaki kuraklığa bağlı olarak ve "yok yılı"ndan dolayı geçtiğimiz yıl Antep fıstığında rekoltenin düşük olduğunu hatırlatan Aslan, "2017 yılı Antep fıstığı için yok yılıydı. Ürün oldukça azdı. 2018 yılına geldiğimizde de daha önce de oluşan meyve gözlerine baktığımızda da meyve gözlerinin oldukça fazla ve yeterli olduğunu görmekteyiz. Tabi bunların meyveye dönüşmesi için iklim şartlarının daha uygun olması gerekiyor." dedi.
Antep fıstığında meyve gözlerinin bir yıl öncesinden oluştuğunu ve şu an ise fıstık ağaçlarında meyve gözlerinin de fazlasıyla mevcut olduğunu belirten Aslan, don olmaması durumunda rekoltenin bu yıl yükseleceğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Özellikle bu durumu yağış etkiliyor. Yağışa baktığımız zaman uzun yıllar, ortalamasının yüzde 50'den fazlası yağdı. Ancak mart ve nisan ayında da yağış bekleniyor. Eğer mart ve nisan ayında da yeterince yağış olursa kuraklık anlamında ciddi bir sıkıntı olmayacaktır. Şu anda ise en önemli risklerden birisi ‘ilkbahar geç donu’ dediğimiz önümüzdeki günler soğukluğu sıfırın altına inmesi durumudur. Şu an bitkiler uyandı ve meyve gözleri patlamaya başladı. Yani bitki çalışıyor. Çok zayıf bir ihtimal olmakla bundan sonraki bu süreçte sıcaklığın sıfırın altına düşmesi durumunda belki bir zarar görebilir. Onun dışında da geçen yıl ağaçlar dinlendiği için meyve gözleri güçlü ve bol miktarda meyve gözümüz var."
Çok ciddi bir sorun olmadıkça 2018 yılının Antep fıstığı için bereketli geçmesini beklediklerini belirten Aslan, "Bizim Antep fıstığı üretimimiz genellikle kurak bölgelerde yapıldığı için sulama imkanı olanlar sulayabilir. Ama büyük bir alanda sulama imkanı yoktur. Bununla ilgili mümkün olan bazı bölgelerde bununla ilgili projeler ve çalışmalar yapılmaktadır. Kurak olan sezonda bitkinin diğer ihtiyaçlarının da iyi karşılanması lazım. Çünkü bitki zayıflatıcı birkaç unsur bir araya gelince ağaçları kaybedebiliyoruz. Son iki yıldır ise sıcaklıklara baktığımızda sıcaklıklar mevsim normalinin üstünde seyrediyor. Hatta bu anlamda da hem kuraklık hem de sıcaklık olunca zayıf, hastalıklı, yaralı, darbeli olan ağaçların ve yine çok yaşlı bakımsız ağaçların kuruduğunu görüyoruz. Budama, ilaçlama ve gübreleme gibi bu anlamda bitkinin direncine güçleneceği faaliyetlere ağırlık vermemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Fıstık üreticilerini halk arasında "Göz kurdu" olarak bilinen Karagöz kurduna karşı uyaran Aslan, "Şu an meyve gözleri göründü ve bol miktarda bir ürün var. Şu anda bir Karagöz kurdu tehdidimiz var. Bu dönemde çiftçilerimizin mutlaka bahçe kenarında, içinde ve köylerde budam artıklarını imha etmemiz gerekiyor. Göz kurdu ve dal güvesi zararı çok yoğun ise zamanında iyi bir budama, arazi temizlenmesi yapılması gerekir." diye konuştu.
İLKHA