Buğdayımız elimizde kaldı

Buğday alım fiyatının serbest piyasanın altında olması nedeniyle ürünlerinin ellerinde kaldığını söyleyen çiftçiler, bir umut fiyat artımını beklediklerini ifade ettiler.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının buğday alım fiyatını ton başına 940 lira olarak belirlemesinin kendilerinin mağdur ettiğini söyleyen çiftçiler, fiyatların yükseltilmesini umduklarını belirttiler.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan buğday pazarında da sessizlik hâkim. Tonlarca ürün yerde bekletilirken çiftçiler, mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.

Buğday pazarı esnafından Mahsum Kaya, devletin duruma müdahale etmemesi halinde çiftçinin tefecilerin eline düşeceğini ifade etti.

Kaya, devletin çiftçiye desteğini artırması gerektiğini söyleyerek, “Biz burada esnafız. Maalesef, görüyorsunuz burada kuş uçmuyor. Gelen buğday hepsi yerde. Çiftçi mal satmıyor. Sattığı zaman esnaf malı öldürüyor. O da esnafın elinde olmayan bir durumdur. Toprak Mahsulleri Ofisi malı bizden aldığı zaman ucuza alıyor. 10 kamyon gönderiyoruz ya bir kamyon alıma giriyor ya da 2 kamyon. Öyle olduğu zaman her bir kamyonda bir buçuk lira alta giriyoruz. Buğdaylar şu an ambarlarda duruyor. Şu an bir hesap yaparsak en az 400 bin liraya kadar borç altındayız, zararlarımız var. Mazot olmuş 4 lira 50 kuruş, gübre olmuş bir lira 50 kuruş.” dedi.

“Çiftçilerimize destek verilmezse Türkiye’nin vay haline”

Çiftçinin zor bir süreçten geçtiğini söyleyen Kaya, “Biz buradan devletimize sesleniyoruz; lütfen bu işe el atın. Bizleri, çiftçileri kalkındırın. Çünkü Türkiye’nin en güzel üretimi çiftçilik üzerinedir. Çiftçilerimize de destek verilmezse Türkiye’nin vay haline, vay geleceğine. Buğdaylar hepsi yerde, esnaf ise oturmuş kara kara düşünüyor. Çiftçi de geliyor esnafın eline düşüyor, kimse ondan mal almıyor. Malı da aldıkları zaman mecburen ofis almadığı için çok az bir fiyatla alıyorlar. Çiftçi bankanın borcu altındadır.” ifadelerini kullandı.

Buğday pazarının bir başka esnafı Musa Kaya da bu sene amonyum nitratlı gübrenin yasaklanması nedeniyle buğdayda proteinin az olduğunu ve TMO’nun buğdayı almadığını söyledi.

Çiftçinin umudunun fiyat artırılması olduğuna vurgu yapan Kaya, bekletilen buğdayın ya yem olacağını ya da çöpe gideceğini belirtti.

Buğday alım fiyatının düşük olmasının büyük bir sorun olduğunu ifade eden Kaya, “Buğday alım fiyatı geçen sene tonu 920 lira iken, bu sene 940 lira oldu. Ayrıca bu sene üre gübreden dolayı buğdayda protein yok, böyle olunca da buğdayı ofis almıyor. Ofisin günlük buğday alım kotası en az 3 bin tondur.  Şu anda ise aldığı buğday 500 tondur. Şu anda çiftçi borç içinde yüzüyor ama devlet tarafından kıpırdama yok. Ondan dolayı şu anda çiftçi de buğdayını ambara atmış. Daha doğrusu çöpe atmış.” şeklinde konuştu.

“Hepimiz zarar içinde boğuşuyoruz”

Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Belki bir umut bir fiyat artımı olur. Şu anda buğday ambarlarımızda hepsi stok halinde ve elimizde kalmış. Bu buğdayı Antep ya da Mersin’de tanımadığımız firmalara vereceğiz, orada da paramız kalacak. Orada paramız kalacağına en azından burada elimizde kalsın, ambarda yatsın. Şu anda hepimiz zarar içinde boğuşuyoruz. Buradaki esnafın şimdi çalışması gerekirken, şu anda burada bir kuş dahi uçmuyor. Herkes yazıhanesine çekilmiş ve oturuyor öyle. Boş boş bekliyorlar. Çiftçi şu anda çok mağdur durumda. Esnaf ta aynı şekilde mağdur durumda. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini bekliyoruz. Fiyat verilmiş ama geçen seneye göre çok az düşük verilmiş.  Çünkü buğdayda protein yok. Ofise malımızı götürüyoruz. Buradan kamyona yüklüyoruz. Götürüyoruz oraya orada ofis almayınca mecburen geri getiriyoruz. Burada 100 lira ekstra buğdayı aşağı veriyoruz. Böyle olunca da buğdayı mecburen ambarlara boşaltıyoruz. Şu anda bankalarda herkesin borcu var, borçlarını da veremiyorlar."

“Mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz”

Söz konusu durumun ülke ekonomisini de etkileyebileceğini söyleyen Kaya, “Çünkü buğday Güneydoğu Anadolu Bölgesi üzerine kurulu. Çiftçi, devlete vergi vermek zorunda. Araziyi suluyor, elektrik parasını veriyor, su parasını veriyor. Şu anda herkes borç altında. Ofisin buğdayı almama sebebi proteinin olmamasından kaynaklanıyor. Protein yoksa o zaman bu buğdayı nereye atalım. Protein yoksa ofisin verdiği fiyat 650-700 lira. 650 – 750 lira zaten çiftçinin masrafını kurtarmıyor ki. Yetkililerden tek isteğimiz bir an önce çiftçilere destek olsun. Bu mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz.” diye konuştu.   

“Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor”

Çiftçi Emin Yılmaz da hasat ettiği buğdayını satamadığını söyledi. 600 ton buğdayının ambarda beklediğini ifade eden Yılmaz, “Buğdayımızı geçen sene bu fiyattan daha fazla yüksek satıyorduk. Bu sene devlet iyi bir fiyat vermedi. Biz çiftçiler buğdayımızı esnafa getiriyoruz, esnaf alamıyor. Esnaf buğdayı alırsa zarar eder. Çiftçi emeğinin karşılığını alamıyor. Çiftçi borcunu, mazot parasını veremiyor. 20 gün sonra kooperatif borcu ödeme zamanı geliyor, ödeyecek paramız yok. Biz mağdur olmuşuz ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devletten bize bir yol göstermesini istiyoruz. 600 ton buğdayım var köyde bekletiyorum. Bu buğdayı satmam lazım ki borcumu vereyim, gübre ve mazot alıp ekim yapayım.” şeklinde konuştu.

İLKHA



































İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sur Haberleri

Sur esnafı Gazzeli kardeşlerini yalnız bırakmıyor
Diyarbakır Özekli Mahallesi otobüs saatleri
Diyarbakır'da arazi çıkmazına giren Pirhüseyin sakinleri çözüm yolu arıyor
HÜDA PAR Belediye Başkan Adayı ne vadediyor?
"Kardeşliğe ve barışa ihtiyacımız var!"