Batman Halk Sağlığı Müdürlüğü, “3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası” münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, bulaşıcı olmayan hastalıklara tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği ve alkolün zararlı kullanımı gibi ekonomik dönüşüm, hızlı şehirleşme ve 21'nci yüzyıl hayat tarzlarının yaygın özellikleri olan dört davranışsal risk faktörü neden olduğu belirtildi.
Risk faktörlerinin azaltılmasının, erken tanı ve zamanında tedaviyle mümkün olabileceği ifade edilen açıklamada, “Kalp damar hastalıkları, kanserler, diyabet ve kronik solunum yolu hastalıkları başta olmak üzere bulaşıcı olmayan hastalıklar, insan sağlığı ve kalkınmasına yönelik önde gelen tehditlerden birisidir. Bu dört hastalık her yıl tahminen 35 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklar önlenebilir niteliktedirler. Kalp hastalıklarının, felçlerin, şeker hastalığının yüzde 80’i ve kanserlerin üçte birinden fazlası, tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik ve alkol kullanımı gibi davranışsal risk faktörleri ortadan kaldırılarak önlenebilir.
Açıklamada, tüm kronik hastalıklardan korunmak için alınması gereken tedbirler şöyle özetlendi:
-Sigara ve alkolden uzak durun
"Sağlık Bakanlığı verilerine göre, kronik hastalıklarının yol açtığı ölümlerin önemli bir kısmı, sigaraya bağlı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Sigara başta kanser olmak üzere, akciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, felç riskini arttırır. Ülser riski artar, iyileşme gecikir, ciltte kuruma, sedef hastalığı, gözde katarakt ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Sigara içenlerin kemikleri yoğunluk kaybeder, kırıklar daha kolay olur. Sigara içen kadınlarda; düşük yapma, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, kısırlık, erkeklerde kısırlık ve iktidarsızlığa neden olur.
Sigarayı bırakmak için Sigara Bırakma Polikliniklerine başvurabilir, Sağlık Bakanlığı Sigara Bırakma Hattı ALO 171’i arayabilirsiniz.
-Stresle baş etmeyi öğrenin
Günümüz hayat şartları ile yoğun çalışma koşulları altında ortaya çıkan stres faktörlerinden çoğu zaman uzak durmak mümkün değildir. Kontrol altında tutulduğunda hayatı daha üretken hale getirmek için motive edici bir etken olan stres, aşırı derecede yaşandığında zihinsel, ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir tehdide dönüşebilir. Bu nedenle stresle baş etme teknikleri öğrenilmeli ve gerekli olduğu durumlarda uzman desteği alınmalıdır.
-Yeterli ve dengeli beslenin
Sağlığın sürdürülmesi ve kronik hastalıklardan korunmada beslenme alışkanlıkları da önemli bir yer tutar. Buna göre, hayatımıza anne sütü ile başladığımız beslenme programımızı her yaşa uygun ve tüm besin gruplarından yeteri kadar tüketerek ve öğün atlamadan uygulamayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Her bireyin boy ve kilo oranı farklı olacağından vücudumuzun kilo dengesini sağlamaya özen göstermeliyiz. Toplum Sağlığı Merkezleri bünyesindeki “Sağlıklı Beslenme ve Obezite Danışma Birimleri” veya Aile Hekimlerine başvurarak yardım almalıyız. Yeterli ve dengeli beslenmek, posa içeren yiyeceklerle meyve-sebze tüketiminin artırılması, şeker ve tuzun kısıtlanması kronik hastalık riskini azaltır.
-Düzenli olarak fiziksel aktivite yapın
Düzenli olarak haftanın en az üç günü yapılan yürüyüş, egzersiz vb. fiziksel aktiviteler kilo kontrolü, kan basıncı (tansiyon ) kontrolü, kan lipitleri (kolesterol) kontrolü, kas- iskelet sistemi sağlığını koruyarak kalp ve damar hastalıklarından büyük ölçüde korunmamızı sağlar. Ayrıca kaygı, stres ve depresyonun azaltılmasına yardımcıdır. Yetişkin bireylerde her gün en az 30 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapılması gerekmektedir. 5-17 yaş grubunda ise her gün en az 60 dakika orta şiddetliden şiddetliye doğru giden fiziksel aktivite yapmalıdır.
Orta şiddetli aktivitelere örnek olarak; hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi, yavaş tempoda bisiklet sürmek verilebilir." (İLKHA)