22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, bir televizyon kanalında yaptığı konuşmaların, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan açıklama yapma ihtiyacı hissettiğini belirtti.
Konuşmasının ana ekseninin yargıda yapılacak reform konusu olduğunu ifade eden Arınç, "Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım, önrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, 'isimler üzerinden tartışamayalım' diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim." dedi.
"Yasin Börü için döktüğüm göz yaşı bellidir"
Arınç, "Tartışmalar öylesine yanlış yere götürüldü ki, beni Yasin Börü'nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyorum ve reddediyorum. Yasin Börü için döktüğüm göz yaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım." ifadelerini kullandı.
Yine aynı televizyon programında dile getirdiklerinin, Yüksek istişare Kurulu (YİK) üyesi olması hasebiyle farklı yönlere çekildiğini söyleyen Arınç, "Oysaki programda görüşlerimi, YİK üiyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim. Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum." diye belirtti.
"Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim"
Arınç, şunları kaydetti:
Türkiye’nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır, ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim.
Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.
Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek istişare Kurulu üiyesi arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim.
Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim.
Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Arınç'ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'la ilgili açıklamaları tepki çekmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan da "fitne ateşi" yorumunda bulunmuştu.
Arınç, gelen tepkilerin üzerine dün Gazeteci Murat Çelik'e yaptığı açıklamada, istifa edeceğinin sinyallerini vermişti.