VAN- Sunuculuğunu İlke Haber Ajansı Van Bölge Temsilcisi Fikret Özkan'ın yaptığı hafta Ertesi'nin bu haftaki programında, Adana'da İslami STK duruşmasında 23 kişiye verilen toplam 205 yıl ceza ele alındı. Programa telefon bağlantısıyla konuk olan Mustazaflar Hareketi sözcüsü Avukat Hüseyin Yılmaz ve davanın müdahil avukatlarından Mirhan Özbekli, dava sürecince yapılan hukuksuzluklara dikkat çekti.
"Söz Konusu Bizim Camia Olunca İttifak Ediyorlar"
Mustazaflar camiasına yapılan hukuksuzlukların 2006 yılından beri devam ettiğini söyleyen Mustazaflar Hareketi Sözcüsü Av. Hüseyin Yılmaz, Mustazaflar camiasının legal anlamda yaptığı faaliyetlerin devamlı engellenmek istendiğine vurgu yaptı. Camianın legal alandaki faaliyetlerini sindiremeyen bazı derin yapıların farklı senaryolarla ortaya çıktığını söyleyen Yılmaz, "İlk önce kendi kontrollerindeki, kendini PKK militanı olarak lanse edenlerce derneklerimiz kundaklandı, üyelerimiz yaralandı. En son Yüksekova'da bir kardeşimiz şehit edildi. Hem de polislerin gözü önünde. Derneğimize yapılan 60'a yakın saldırıyla ilgili hiç kimse yakalanmadı. Sadece bir derin güç yok. Birden fazla derin güç var. Bunlar söz konusu bizim camia olunca ittifak ediyorlar. Hükümetin bundan haberi var. Milletvekillerine, iç işlerine rapor şeklinde sunuldu. İhya Der olayında da, daha yargılanma devam ederken İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a kendim bildirdim. Bakan Bey, dinleyip bakacağız dedi. Fakat bir türlü arkası gelmedi" diyerek hükümetin bir an önce kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini aksi takdirde halkın bu görevi yerine getireceğini söyledi.
Niçin İnzar Dergisi Okuyorsunuz?
Programa daha sonra katılan davanın müdahil avukatlarından Mirhan Özbekli ise; davanın başlangıç seyrini ve müvekkillere isnat edilen suçları anlattı. Müvekkillerinin 2008'de gözaltına alındığını hatırlatan Özbekli, gözaltı süresince yasal faaliyetlerin bir suç gibi gösterilmeye çalışıldığını söyleyerek, "Gözaltında; 'Niye İnzar Dergisi okuyorsunuz, falan kişinin kitabını niye okuyorsunuz, falan gazeteyi neden okuyorsunuz, falan şahsın mevlidine niye katılıyorsunuz?' gibi sorular sorulmuştu. O dönemin şartına bağlı olarak bir kısım insanın harcanması gerekiyordu. Bu gerekçeyle yola çıkıldı" dedi.
"Bunları Rabbimize Havale Ediyoruz"
Yapılan hukuksuzların 28 Şubat sürecini aratmadığını söyleyen Özbekli, "28 Şubat sürecindeki hukuk dışı uygulamalar , yapılan işler, nasıl bugün soruşturmalara, meclis araştırmalarına konu oluyorsa; ben inanıyorum tarafsız bir yargı ve meclis oluşturulursa bugün bu yapılanlar da aynı o şekilde soruşturmalara konu olacak. Mahkeme kararından sonra mahkeme başkanıyla yüz yüze görüşmemizde şaşırdı. Dosyayı yeteri kadar okuyamamış. Dosya tarafsız bir şekilde değerlendirildiğinde hiçbir suç unsuru yok. Bugüne kadar hiçbir faaliyetleri hiçbir şekilde soruşturmaya konu olmamış dürüst insanların harcanması gerekiyormuş! Bunlar da o senaryoyu uyguluyorlar. 28 Şubat sürecinde nasıl bir kısım insanlar hedef gösterildi ve harcandıysa bugün de bu kesim hedef gösteriliyor ve harcanmak istiyorlar. Bunları Rabbimize havale ediyoruz. Bugün iktidar da gazeteler de sivil toplum kuruluşları da bu hadiselere kulakları kapalıdır" ifadelerini kullandı.
"Umarım Yargıtay'da Bir Kısım Dürüst Yargıçlar Vardır"
Özbekli son olarak, davanın bundan sonraki seyri hakkında, "Süre tutum dilekçesi verdik. Kararı temyiz ettik. Gerekçeli karar bize tebliğ edildiğinde de biz gerekçeli temyizi sunacağız; fakat üzgünüm; Malatya dosyasında da Elazığ dosyasında da gördüm. Yargıtay hiçbir şekilde dosyayı incelemiyor. Örneğin; Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ana davada 1 saat içinde 78 klasörlük dosyadan karar çıktı. Ama umarım Yargıtay'da bir kısım dürüst yargıçlar vardır. İnşallah beni yanıltırlar. Ama ben çok da iyimser değilim" sözlerine yer verdi. (Fırat Arslan-İLKHA)