28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Genel Koordinatörü Mirhan Özbekli, dindar kesimlere yönelik adil bir yargılama sürecinin işlenmediğine dikkat çekerek, toplumsal bir barış için bütün kesimleri rahatlatacak bir yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiğini söyledi.
Son zamanlarda gündeme gelen ve meclise sunulan 'af' teklifiyle ilgili açıklamalarda bulunan Özbekli, teklifi, uyuşturucu baronlarına yönelik bir çalışma olarak gördüğünü vurguladı.
Türkiye'de suç oranlarında ciddi bir artış yaşandığını ve mevcut hükümet döneminde bu oranın zirveye ulaştığını dile getiren Özbekli, sağlıklı bir adalet mekanizmasının kurulamadığının altını çizdi.
Mevcut iktidar döneminde kamuoyunu rahatlatacak bir düzenleme yapılmadığını belirten Özbekli, "1974'ten sonra Türkiye'de genel bir af yönünden hiçbir çalışma olmamış. Daha sonra neredeyse 10 yılda bir en azından infaz yasasıyla ilgili bir düzenlemeye giderek, bir ölçüde bir ceza indirimi sağlanmış. 1991'de Turgut Özal bunu yaptı. Daha sonra 'Rahşan Affı' olarak bilinen ve 1999 ile öncesini kapsayan bir yasal düzenlemeye gidildi. Ama bu iki yasal düzenlemeler arasında fark var. 1991'deki yasal düzenleme bütün suçları kapsıyordu ve ciddi bir rahatlama getirdi. Fakat 'Rahşan Affı' olarak bilinen düzenleme devlet güvenliği aleyhine işlenmiş suçları kapsamıyordu. Sadece örgüte yardım ve yataklığı kapsam içine almıştı. Buna rağmen Türkiye'de toplumsal barışın sağlanması açısından katkısı olduğu görüşündeyim." dedi.
"Suç işleme oranının zirve yaptığı dönem bu hükümetin dönemidir"
Mevcut hükümet döneminde 'af' konusunda herhangi düzenlemeye gidilmediğini söyleyen Özbekli, " Özellikle Ak Parti döneminde herhangi bir düzenlemeye gidilmedi. Kısacası, hükümet bu konuda çok cimri davrandı. Kaldı ki Türkiye'de bu konuda bir yasal düzenlemeye zorunlu ihtiyaç var. Böyle bir yasal düzenlemeye gidilirse gerek kamuoyu gerekse toplumsal barış ve gerekse de özellikle mağdur olan dindar kesimin mağduriyetinin önüne kısmen de olsa geçilir. Biz geçmişte adil insanların ya da 'adil olacağım' diye beyanatta bulunan insanların iktidar olduklarında suç işleme oranının düşeceğini tahmin ediyorduk. Fakat maalesef mevcut iktidar bunun tam tersini yaptı. Suç işleme oranının en çok zirve yaptığı dönem bu hükümetin dönemidir." ifadelerini kullandı.
"Herkes 'adil bir yargılama' yapılmadığı yönünde mutabık"
Suç işlemedeki artışın, suçun önlenmesi yönünde bir politikanın geliştirilememesinden kaynaklandığını dile getiren Özbekli, "Özellikle bürokratların bu konuyu kendi aralarında tartışmaları gerekiyor. Eğer bir yasa çıkarılacaksa toplumun bütün kesimini rahatlatacak bir yasal düzenlemenin yapılması gerekiyor. Çünkü Türkiye'de geçmişte 'adil bir yargılama' yapılmadığına dair herkesin hemfikir olduğu bir konu var. 28 Şubat sürecinde çok yoğun işkenceler vardı. Yargıçlar, askerin direktifleri doğrultusunda hareket ediyordu. Sonra Fethullah Gülen grubunun kendi geleceğini kurmak isterken kendisine muhalif olabilecek bütün grupları, üstelik delil uydurarak, işkence ederek ve hatta Yargıtay 9'uncu dairesine kendi adamlarını atayarak, önlerini açmak için hiçbir kaide ve kural tanımadılar. Şimdi düşünün; böyle bir yargılama sonucu ortaya çıkan kararlar ne kadar sağlıklı ve objektif olabilir. Bunu herkesin vicdanına sormak gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Bütün kesimleri rahatlatacak yasal düzenleme yapılmalı"
"Eğer gerçekten hepimiz bu konuda hemfikirsek bütün kesimleri rahatlatacak bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor" diyen Özbekli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu, 'adli vakaları, dindar kesimleri, sol grupları' kapsayacak ve rahatlatacak şekilde olmalı. Gerektiğinde, Gülenciler de bundan istifade etmelidir. Çünkü bugün Gülencilerin bu duruma gelmesinde iktidarın % 100 kusuru vardır. Bu açıdan eğer biz bir arada yaşayacaksak toplumsal barışın sağlanması, Türkiye'nin daha sağlıklı bir gelecek kurabilmesi için bunun gerektiğine inanıyorum."
"Teklif, uyuşturucu baronlarını kurtarmaya yönelik bir çalışma"
'Af' teklifinin, uyuşturucu baronlarını kurtarmaya yönelik bir çalışma olduğuna dikkat çeken Özbekli, "Türkiye, de bu iktidar döneminde suç işleme oranı çok arttı. Açılan cezaevi sayılarına bakıldığı zaman bu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ciddi ekonomik sıkıntıların, adaletsizliklerin yaşandığı, eğitimde çarpık bir düzenleme ve pratiğin olduğu yerde suç işleme oranı da haliyle yüksek olacaktır. Bu açıdan meclise sunulan teklifi bir ölçüde, uyuşturucu baronlarını kurtarmaya yönelik bir çalışma olarak görüyorum. Geçmişi bir kenara bırakıp yeni bir dünya, bir gelecek kuracaksak onlar da istifade etsinler." ifadelerini kullandı.
"Sağlıklı bir adalet mekanizması kurulamıyor"
Türkiye'deki en büyük sıkıntının sağlıklı bir adalet mekanizmasının kurulamaması olduğunu söyleyen Özbekli, son olarak şöyle konuştu:
"Türkiye'deki sorun şu; sağlıklı bir adalet mekanizması kurulamıyor. Polis teşkilatı objektif hareket edemiyor. Duygularıyla hareket ediyor. Ve halen de kimi zaman işkenceye varabilecek kötü muamele görülüyor. Bunların önlenmesi lazım. Ve ekonomiyle ilgili bir rahatlama sağlanabilirse özellikle uyuşturucu suçlarında ciddi bir düşüş yaşanacaktır. Neredeyse cezaevlerindeki insanların % 20-25'i uyuşturucudan içeri girenlerdir. Bundan daha üzücü olan şey de Kürt ve Kürdistanlı insanlar. Bu yönüyle de biz bu coğrafyada yaşadığımız için bizi ilgilendiriyor. Kısacası bütün kesimleri kapsayacak yasal düzenlemenin daha sağlıklı olacağı görüşündeyim."
İLKHA