Bu coşku, bu sevda, bu aşk, bu heyecan… İnanınız başka konu yazdırtmıyor… Müslüman halkın Muhammedi aşkını görünce insanın her şeyi ama her şeyi bir kenara bırakıverdiğini görüyorsun. Önceden ‘bu hafta bunu yazayım’ diye tasarladığın her şey, Muhammedi coşkuyu görünce kaçacak, saklanacak delik arıyor adeta. O’nun önüne geçecek konu, saf dimağlara doğuvermiyor.
Çünkü konu edilecek bütün sorunların, bütün problemlerin çözüm reçetesi O’nun sünnet-i seniyyesidir; bütün güzelliklerin, bütün olumlu ve müspet gelişmelerin de aslı esası O’nun kâinata sunduğu nurani düşüncelerin yansımalarıdır. Daha O’ndan başka konu yazmaya ne gerek var ki. Bütün sorunların üstesinden gelebilecek olan bu sevdadır çünkü.
Bütün yazarlar-çizerler gazeteler, televizyonlar, analistler, düşünürler O’ndan söz ettikleri ölçüde çözüm sahiline yanaşabilmişlerdir. O’nsuz bir gazetecilik boştur, O’nsuz bir televizyonculuk abestir, O’nsuz bir hayat hüsrandır...
Özellikle bu Muhammedî aylarda gündemlerini futbol ve benzeri boş müsabakaları yansıtarak oluşturanlar, bunu yaparken Muhammedî aşkı ikinci plana atanlar, televizyon ve gazetelerinde bu kumar işine daha fazla önem verip ekranları ve gazete sayfalarını bununla dolduranlar kaybediyorsunuz ve kaybettiriyorsunuz!
Yüzde 99’u Müslüman olan bu ülkede Kazlıçeşme gibi bir meydanda hiçbir maddi çıkar beklemeksizin insanlığın rehberine sadakatlerini ifade etmek için toplanan yüz binleri görmeyip de bütün zamanı bir iki futbolcunun attığı -özellikle halka hiçbir yararı olmayan- gol’lere ayırmak gazetecilik/televizyonculuk değildir.
Bu, Muhammedî sevdayı perdelemeye çalışmaktır; Müslüman halkın değerlerine kör-sağır kalmaktır. Göktaş hocamızın dediği gibi, ‘O’nsuz hayat bir hiçtir, O’nsuz yaşayacak Türkler de Kürtler de Araplar da sıfır/hiç mesabesinde olacaklardır’
Aslında onların sağır ve kör rollerini çok görmeyin. Çünkü Allah’a şükürler olsun ki Kutlu Doğum programları büyük bir değişim ve dönüşümün, kendimize gelmenin işaretlerini veriyor. Daha önce uzak duranlar, ilgi duymayanlar, soğuk bakanlar şimdi “Biz de geldik, bunun aynısı bizde de olsun.
Köyümüz, ilçemiz de bu sevdayla şenlensin” diyor. Asırlardır Muhammedî sesi uğultu çıkararak bastırmaya çalışanların elbette ki şimdi galebe çalan bu haykırışı duymaları/duyurmaları düşünülemez.
Gören yayınların da asıl mesajı vermemeleri manidardı. Mesela Kazlıçeşme’de verilen “vahdet çağrısı” hiç görülmedi. Verilen mesajların hakkıyla verilmesi gerekiyordu, ama olmadı.
Gören yayınların da asıl mesajı vermemeleri manidardı. Mesela Kazlıçeşme’de verilen “vahdet çağrısı” hiç görülmedi. Verilen mesajların hakkıyla verilmesi gerekiyordu, ama olmadı.
Nisan ve civar ayları “Peygamber Ayları”na çeviren Peygamber Sevdalıları”nı da burada anmadan geçmek olmaz. Onları İnzar Başyazısıyla bir kez daha analım: “Siz Peygamber âşıklarının, gerek her yıl düzenlediği Kutlu Doğum Etkinlikleri gerekse diğer İslami faaliyetleriniz münasebetiyle “Peygamber Sevdalıları” ismiyle müsemma olmanız ve toplumun tüm kesimleri tarafından bu isimle yâd edilmeniz, yüce Allah (cc)’ın sizlere büyük bir lütfüdür”
İnzar Başyazı’nın devamında yapılan güzel çalışmalara vurguyla beraber bir de talep edilen önemli bir husus daha vardır: “Amcalar, dayılar, genç kardeşler ve bacılar her birinizin elinde, çantasında, Hazreti Peygamberi anlatan bir kitapla, bir CD ile kapı kapı dolaşıp arkadaşlarınıza, akrabalarınıza, komşularınıza, köyünüzde ve sokağınızda ikamet edenlere gittiğini hayal ediyor ve görür gibiyiz. Bunu en güzel şekilde yapacağınıza inanıyoruz.
Sizden ek olarak bir şey daha istiyoruz. Kutlu Doğum Etkinliğine davet için gittiklerinize Nisan ayından sonra da gidecek, onları ziyaret edeceksiniz. Onları Peygamber (sav) Efendimiz’in siyerini okumaya, O’nun sünnetini yaşamaya davet edeceksiniz inşallah.
Evet, yazımızı bu önemli çağrı ve tavsiyeyle bitirdikten sonra Özlem Ajans sanatçılarının dediği gibi “Sevdalıyız biz kardeşler, sevdalıyız Muhammed’e” diyor ve hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.
Evet, yazımızı bu önemli çağrı ve tavsiyeyle bitirdikten sonra Özlem Ajans sanatçılarının dediği gibi “Sevdalıyız biz kardeşler, sevdalıyız Muhammed’e” diyor ve hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.