Mersin’in Silifke ilçesinde Cafer Gizli’nin PKK’li öğrenciler tarafından katledilmesine ilişkin açılan davanın sonucunu değerlendiren baba Salih Gizli ile Dava Avukatı Mustafa Yavuz, cinayette ihmali olanların da şu ana kadar yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini söylediler.
Gençlik ve Spor Bakanlığının lise öğrencileri için düzenlediği, ‘Kış Kampları Projesi’ kapsamında Diyarbakır’dan Mersin’in Silifke ilçesine götürülen öğrenciler arasında bulunan Cafer Gizli’nin, kamptaki bir grup PKK’li öğrenci tarafından saldırıya uğrayarak katledilmesine ilişkin açılan davada karar açıklandı. Kararda, katil zanlısı Mehmet Duman’a, Cafer Gizli’yi planlayarak, hedef alarak, kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine hükmedildi.
Katil Mehmet Duman’ın, cinayeti işlediği sırada 18 yaşından küçük olması nedeniyle, TCK 31/3 maddesi uyarınca cezası 21 yıla indirildi.
Cinayetin adli bir olaymış gibi gösterilmesine tepki gösteren baba Salih Gizli ile Dava Avukatı Mustafa Yavuz, olayda ihmali bulunanlar hakkında hiçbir karar alınmamasının adalete güvenlerini zedelediğini belirttiler.
Cinayette sadece bir kişinin değil onlarca kişinin bulunduğuna vurgu yapan Avukat Yavuz, soruşturma ve kovuşturmanın Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığını aklamak üzerine yürütüldüğünü söyledi.
"Bu olayın örtbas edilmeye çalışıldığı ortada"
Olayın örtbas edildiğini belirten Yavuz, "En başından Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bünyesinde çalışan personel ve müdürü aklamak için soruşturma yürütüldü. Bundan dolayı olaya müdahil olan diğer kişilerden ziyade sadece tek bir kişi üzerinden yürütüldü. Tek bir kişi üzerinden iddianame hazırlandığı için de mahkeme süreci böyle devam etti. Bu soruşturma aşamasından kaynaklanan bir şey. Görevlilerin hakkında herhangi bir dava açılmaması, sanıklar hakkında ya da ihmali olan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmaması hatalıdır. Hatta sanık, diğer kişiler soruşturma aşamasında tanık olarak dinlendi. Bu olayın örtbas edilmeye çalışıldığı ortada. Olayın siyasi değil de adli bir vaka gibi, oradaki yurt yetkililerinin sorumluluktan kurtarmaya yönelik bir soruşturma ve kovuşturma yürütüldü. Öldürme eylemini gerçekleştiren kişinin arkasındaki kin ve nefret besleyen, bıçakla yurda girmesine müsaade eden, bundan dolayı gerekli tedbirleri almayan ve kendisiyle birlikte Cafer Gizli ve arkadaşlarına saldıran kişilerin de yargılanmasını isterdik. Diğer sanıkların ve yurt görevlilerin tanık olarak dinlenmesinden ötürü verilen karar yanlıştır." dedi.
Kararı değerlendiren Cafer Gizli’nin Babası Salih Gizli ise adaletin yerini tam olarak bulmadığını belirtti.
Cinayetin başlangıcı noktasında hiçbir şeyin dosyada olmadığını söyleyen Baba Gizli, şöyle konuştu: "Kimler bu olayın içindedir? Güvenlik kamerası görüntülerinde kavga esnasında Mehmet Duman dışarda bekliyor, seyrediyor, ardından kavgaya giriyor. Bu olayın öncesinde bir kavga var. Biz bu ülkede taş atan insanların ne kadar ceza aldıklarını biliyoruz ama bu olayda kavgaya karışanların ifadeleri bile alınmadı. Bunlara takipsizlik verildi. Oradaki kamp sorumluları, yetki sahiplerinin hiç biri en ufak kınama cezası almadan dava kapanmış oldu."
"Olaya karışanlar, görgü tanığı olarak dinlendi"
Devletin bir kurumu tarafından düzenlenen etkinlik olması nedeniyle olayın siyasi bir boyut kazanmaması için yetkililerin olayı çarpıtmaya yönelik büyük uğraş verdiğine dikkat çeken Gizli, "Bu davada ilk günden kararı vermişlerdi. Olaya karışanlar görgü tanığı olarak dinlendi. Hepsini getirip yargılasaydılar, ifadelerini alsaydılar, mahkeme heyeti dinleseydi olayın adli bir olay olmadığı; siyasi olay olduğu ortaya çıkardı." diye belirtti.
"Mahkeme heyeti sanki at gözlüğü takmıştı"
Davada, sadece bir kişiye ceza verilmesinin oğlunu katleden kişinin ailesine de yapılmış bir haksızlık olduğuna işaret eden Gizli, "Bu çocuğu yönlendiren, onu bu duruma getiren bir akıl vardır. Bu çocuk kendi başına bunları yapmamış. Mesele bu gençleri, bu durumu memleketimizin geldiği durumu ortaya getiren aklın fikrin ortaya çıkmasıydı ama bırakmadılar." ifadelerini kullandı.
Hatırlanacağı üzere 31 Ocak 2016 tarihinde Mersin’in Silifke ilçesinde, Mersin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü 23 Nisan Tesisinde kampta olan öğrencilerin içerisinden PKK’li bir grubun saldırısı sonucu 11’inci sınıf öğrencisi Cafer Gizli katledilmişti.
Olayın ardından kamp yetkililerinin ihmalkârlığı ile cinayet öncesi yaşanan tartışmayı orada bulunan öğrencilerden sorumlu kimi eğitimcilerin provoke ettiği gündeme gelmişti.(M. Hüseyin Temel / Emrah Deniz- İLKHA)