Hepimizin malumu geçtiğimiz günlerde Müslümanlar için mukaddes olan yerler Pkk tarafından yakıldı tarumar edildi. Pkk toplumun sessizliğinden aldığı cüret ile dinsizliğini cami yakarak göstermeye başladı. Biz de bu konu hakkında bi kaç kelam edelim istedik.
Yüce Allah ayeti kerimede şöyle buyuruyor;
Allah'ın mescitlerinde ‘O'nun adının anılmasına engel olan ve mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim olabilir. Bunların oralara korkarak girmeleri gerekir. Bunlar için dünyada rezillik ahirette de büyük bir azap vardır. (Bakara 114)
Allah'ın mescitlerini ancak ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan… Allah tan başka kimseden korkmayanlar imar eder.(tevbe 18)
Bu iki ayeti göz önünde bulunduracak olursak; birinci ayette Allah'ın adının anılmasına engel olan, ikincisinde ise Allah'ın mescitlerini harabeye çevirenler vardır. Bunların ilkini devlet ikincisini ise Pkk yapmıştır. 90'lı yıllarda devlet tarafından kilit vurulan, ayyaşların mekânı haline gelen camileri ihya için harekete geçen Hizbullah cemaati tüm camilerde dersler düzenledi. Camilerin her türlü sorununu kıt imkânlarıyla gidermeye çalıştı. Çok kısa bir sürede büyük bir teveccüh kazanan camiler binlerce kişinin İslam'ı gerçek manada öğrenmesine vesile oldu. Tabi bu ne o zamanki hükümetin ne de taşeronu Pkk nin hoşuna gitti ve adeta cadı avı başlatılıp, camiler hedef edildi; cami yarenleri tutuklandı, şehit edildi. Buna Susa Camii en güzel örnektir. Şehit edilmeleri yetmezmiş gibi devlet camileri basıp çocukları uzaklaştırmış ve oralarda yakaladığı insanları tutuklayarak cezalandırma yoluna gitmişti.
Devlet desteği ve Pkk eliyle İslam'dan bihaber yetişen nesil, bugün İslam'ın kutsallarına saldırmayı kendine marifet bildi; bunun en son örneği de Kurşunlu Camii oldu. Yaklaşık 536 yıldır dört bir yanı Allah nidası ile mest eden bu caminin ezanı kendini bilmez bir güruh tarafından susturuldu. Bu suç sadece Pkk'ye yüklenemez. Bu vebal örgütü güçlendiren devlete de aittir. Allah muhakkak bu azgınlığın hesabını sorumlu olan herkesten soracaktır.
Pkk'ye gelince, Kürt halkını sözde kurtaracağını vaad ederken onlara zulmetmektedir. Dünyada bunun kaç örneği var acaba? Pkk, olayları en çok oy aldığı, insanların yaşadığı varoş diyebileceğimiz yerlerde yapıyor. Neden Demirtaş ve diğerlerinin yaşadığı yerlerde hiçbir olay çıkmaz ve hiç etkilenmezler.
Olan bunca olaydan sonra ipler koptu ancak yine de hatırlatmakta fayda var: Bu halkın ölüm pahasına dahi olsa -ki zaten can, mal, namus her şeyini kaybetmek üzere- şapkasını önüne koyup düşünmesi ve Pkk'nin arkasında olan destek ve gücünü çekmesi gerekir. Pkk gibi birçok örgüt gelip geçmiştir ancak hiç biri Allah'ın nurunu söndürememiştir. Çünkü hiçbir zaman batıl hakka galip gelememiştir. Bu bilinçle hareket etmek gerektiğini unutmamalıdır.
Yukarıdaki ayeti kerimelerde ne güzel buyurmuş Allah(cc); mescitlerine ve adının anılmasına engel kim varsa onlar için dünyada rezillik; ahirette de büyük bir azap vardır.
Son bir kaç sözümüzde Türkiye batısındaki Müslüman! Kardeşlerimize… Danimarka'da, Fransa'da ya da başka bir ülkede Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına, Efendimize hakaret edilmesine tahammül edemediniz ve meydanları doldurdunuz ki öyle olması gerekirdi. Mescidi Aksa'da olay çıktı, 'canımız, kanımız feda dediniz' ki hep beraber bunun olması gerektiğini söyledik ve yaptık. Peki; Diyarbakır'da yakılan, ezilen Kur'an, yakılan cami yine sizin, bizim, hepimizin değil mi?! Ezanları susturulan camiler, şehrin göbeğinde kare kare teşhir edilerek hakaret edilen Peygamber Efendimiz(s.a.v) için gösterilen tepki yeterli mi? Neden susuyoruz. Neden koca koca alanları doldurup haykırmıyoruz yine; neden elinizin yetişemediği yere bunca tehditleri ederken ülkenin göbeğindeki Diyarbakır'a sessiz kalıyorsunuz?
Şu dizeler ne de güzel özetliyor bu durum;
Direnişler uzaklarda olmalı,
Rahatça söz ederken haz almalı.
Şehadetler kitaplarda kalmalı,
Sevda kayıp yaşarsınız bilmeden.
Rabbim bizlere uyanmayı nasip etsin…
Selam ve dua ile