Mısır'da Sina yarımadasının kuzeyindeki Ariş Ravza Camii yakınında, gerçekleşen bombalı ve silahlı saldırıda 335 kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi de yaralandı. Mustazaflar Cemiyeti ve Diva-Sen Gaziantep Şube Başkanları, Mısır’da camiye yönelik bombalı saldırıyı kınadılar.
Camide bulunan insanların ve bir ibadethanenin bombalanmasını kabul etmenin mümkün olmadığını belirten Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan, camilere yönelik yapılan bu tür saldırıları kınadıklarını ve lanetlediklerini söyledi.
Camide ibadet halinde olan Müslümanlara yönelik böyle bir saldırının hiçbir izahının olamayacağını belirten Kaplan, “Gerçekten dillerin, kelimeler üretmekte aciz kaldığı vahim bir olayla karşı karşıyayız. Maalesef en son Mısır’da vuku bulan bu olay gerçekten İslam ümmetini ve biz Müslümanları derinden yaralamıştır, üzmüştür ve mahsun etmiştir. Bu tür olayların mabetlerde, camilerde sadece cami değil Kiliselerde, Havra'larda dahi olmaması gereken olaylardır. İbadet halindeki insanlara yönelik yapılan bu tür saldırıları kınıyoruz ve yapanları da lanetliyoruz. Bu saldırıların arkasında kim varsa onları da lanetliyoruz. Bu saldırının hiçbir izahı yoktur.”dedi.
İslam'da ibadet halinde olan topluca Allah'a ibadet edilen bir yere saldırmanın ne Kur’an-ı Kerim ile ve ne de sünnet ile ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Kaplan, şunları söyledi:
“Bu saldırının yapılması gerçekten İslam'ın ümmetinin arasındaki çatlakları derinleştirir. Bu tür olaylar maalesef İslam düşmanlarının, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin ortaklaşa planladığı bir olaydır. Bu noktada Müslümanların dikkatli ve uyanık olması gerekiyor. Kur’an-ı Kerim’de ‘kim kasten bir insanı öldürürse bütün insanlığı öldürmüş gibidir.’ Yine ‘Allah'ın size haram kıldığı cana kıymayın’ deniliyor. Secde halindeki, Allah'a ibadet halindeki bir insanın cana kıymak yasaktır. Onun canı haramdır, o cana kıyılmaz. Bu saldırının da insanlık ve İslam ile izah edilecek bir durumu yoktur. Bu tür saldırılarla gerek pazarda, çarşıda ve gerekse camilerde masum insanların canına kıymaya kimsenin hakkı yoktur.”
Bu tür saldırıların hep Müslüman beldelerinde olduğuna dikkat çeken Kaplan, “Roma'da, Paris'te, Londra'da, Washington’da bu tür olayların yaşandığını en azından görmüyoruz. Ama Müslümanların ne çarşıları ne pazarları ve ne de mabetleri kaldı. Nerede Müslüman bir topluluk varsa onlara saldırıda bulunuyorlar. Bu saldırılar kimin işine geliyor ve kime yarıyor buna bakmak lazım. Onlar için binlerce Müslüman’ın kanın akması çok önemli değildir. Bunlar büyük şeytan Amerika ve siyonist İsrail, batı ve yerli işbirlikçileridir. Bu konuda Müslümanların öncelikle sesini yükseltmesi gerekiyor. Müslümanların birlikte hareket edip bu tür meseleleri en güçlü şekilde kınaması gerekiyor. Ama maalesef Müslüman ülkelerin gündemleri o kadar dünyevi şeylerle yoğun ki gerçekten bu yapılan saldırıları görmüyorlar ve Fransa'daki bir Charlie Hebdo saldırısında bizim ülkemizin başbakanı da dahil dünyanın birçok lideri kol kola girerek ‘teröre karşı en büyük mesajı biz böyle veriyoruz’ dediler.”ifadelerini kullandı.
Kaplan, “Biz Müslümanlar için bir Yahudi’nin, Hıristiyan’ın kanın akması gerçekten hoşumuza gidecek bir durum değildir. Ama bununla birlikte bizim kanımızda onların kanından da daha değersiz değildir. Biz küfrün gelip de bize yas bağlamasını, bizim için üzülmesini pek beklemiyoruz. Ama bizi esas üzen durum halkı Müslüman olan ülkelerin liderlerinin üç maymunu oynamaları, bu tür katliamlara sessiz kalmalarıdır. Müslümanlar birlik olsa sesleri daha gür çıkacaktır ve bu tarz katliamların önüne en azından bu şekilde tepki vererek durulacaktır.”şeklinde konuştu.
4 Arap ülkesinin Dünya Müslüman Âlimler Birliği ve Dünya İslam Konseyi ile 11 kişiyi "terör listesine" almasına da tepki gösteren Kaplan, “Bizim için o alimlerin ‘terör’ listelerine almalarının bir bağlayıcılığı yok. Onlar için terörist olan bizim için terörist değildir. Ortada bir terörist varsa kesinlikle o da bu fikri aldıkları ağa babalarıdır. Onların bu görüşü bizi bağlamıyor. Onlar bizim âlimlerimizdir ve onlara sahip çıkmak da bizim görevimizdir.”diye konuştu.
Diva-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Acem ise, Müslümanların haftalık bayramı olan bir cuma günü ve saatinde böyle bir saldırını yapılmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Maalesef bizim içimiz yanıyor. Müslüman topraklarında, üstelik Müslümanların haftalık bayramı olan bir cuma saatinde böyle bir provoke saldırının yapılması ve o haftalık bayramın kan gölüne çevrilmesi maalesef içimizi acıtıyor. Bu saldırı Müslümanları provoke etmeye yöneliktir. Müslümanları içten içe birbirine düşürmek amacıyla dış güçlerin hazırlayıp, planlayıp ve senaryosunu yazıp birkaç tane veya bunların içerisinden seçilmiş olan beyinlerini kiralayan insanları tutarak bunların da bir provokasyon olarak yapıldığını düşünüyorum.”
“Rabbim İslam ümmetine bir daha böyle acılar yaşatmasın” diyen Acem, “Bir cuma namazı saatinde Müslümanların birlik, beraberlik, kardeşane, Allah’ın huzurunda durdukları cuma saatinde yapılması gereçken tasvip edilemez. Bu tür saldırılarla siyonizme, İslam ümmet düşmanlarına hizmet ediyorlar. Siyonizm ile işbirliği yaparak ümmet düşmanlarına bu kişiler maalesef hizmet ediyor. Rabbim bunları ıslah eylesin. Rabbim İslam ümmeti üzerine yapılan bu planları, siyonizme hizmet edenleri, birliğimize, dirliğimize, beraberliğimize, düzenimize yapmış oldukları bu planlarını kendilerinin başlarına çevirsin. Bu korkak ve zalimane saldırıyı en güçlü şekilde kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.”dedi.
Acem, “Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olmadıklarını görüyoruz. Herkes kendi menfaatleri peşinde bazılarının arkasına düşmüş ve bazı yanlışların içine düştüklerini de görüyoruz. Bir Fransa’da, İngiltere’de, Almanya’da ve Amerika’da 10-15 kişi vahim sonuçlarla neticelenen terör saldırısı olduğu zaman bütün dünya ülkelerinin liderlerinin başkanları toplanıp basın açıklaması yapıyorlar. Oysaki Ortadoğu coğrafyasına baktığımızda yıllarca günde yüzlerce Müslüman’ın kanı aktığı halde Müslüman ülkelerin liderleri bir araya gelip birlik ve beraberliklerini gösteremiyorlar. Bu da ümmet olarak bizim içimizi acıtıyor.”diye konuştu.
İLKHA