Çeşitli programlara katılmak üzere memleketi Gaziantep’e gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kente “Gazilik” unvanının verilişinin 97'nci yıldönümü nedeniyle yapılan kutlama törenlerine katıldı.
Gaziantep’e “Gazilik” unvanının verilişinin 97'nci yıldönümü nedeniyle Valilik tarafından Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde (ŞKM) düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Övünç Madalyası ve Berat Tevcih” programına katılan Bakan Gül, Kilis ve Hatay’ın Reyhanlı ilçesine PKK tarafından atılan roketlere ve Afrin operasyonuna değindi.
Gaziantep’in çok büyük bir tarihi destan yazdığını vurgulayan Gül, “Gaziantep 6 bin 317 şehit vererek bugün Gaziantep'te bu toplantıyı ay yıldızlı bayrağımızla beraber yapabiliyorsak bu toplantı ve bu anı şehitlerimizin Fedakârlığına ve bu vatan için döktükleri kana borçluyuz.”dedi.
"Afrin operasyonu Kürtlere, orada yaşayan sivil halka yönelik bir operasyon değildir"
Afrin operasyonuna değinen Bakan Gül, Suriye tarafından Türkiye’ye yönelik 700 saldırının yapıldığı bilgisini vererek, şunları söyledi:
“Zeytin dalı operasyonunun amacı yine ülkemize yan gözle bakan, milli güvenliğimize, vatandaşlarımızın huzuruna ve güvenliğine tehdit oluşturan bütün unsurlara karşı kendi ülkemizin de huzuru için yapılan bir operasyondur. Şimdi birileri bize ‘bu operasyonu niye yaptınız?’ diyor. İşte hemen yanı başımızda Kilis’e, Gaziantep'e havaalanına bomba düşmedi mi? Bütün Kilisli hemşerilerimiz de her an bu tehdit altındaydı. Ülkemize karşı taraftan terör unsurları tarafından yaklaşık 700 saldırı yapıldı. 17 yaşındaki Reyhanlı'da bir genç kızımızı hayatının baharında cennete uğurladık. Yani teröristler Türkiye’yi tehdit edecekler ama elimiz kolumuz bağlı mı duracaktık? Buna karşı biz operasyona başladık diye de birileri bundan rahatsız oluyor. İçeride bu operasyona karşı Mehmetçiğimizin ve vatandaşımızın moralini bozmaya kimsenin hakkı yok. Buradaki temel mücadele Türkiye’yi ve vatandaşlarımızı tehdit eden bu bütün terör unsurlarına ve teröristlere karşı yapılan bir mücadeledir. Egemenlik hakkına yönelik bir saldırı değildir. Bilakis teröriste, teröristlerden gelen saldırıya karşı bir meşru müdafaa hakkıdır. Bu harekât Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmelerine uygun ülkemizin ve hatta NATO'nun bütün insanların tehdidi olan bu teröristlere karşı başlatılan bir harekâttır. Asla oradaki Kürtlere orada yaşayan sivil halka yönelik bir operasyon değildir. Teröristlere karşı yapılan bir meşru müdafaa hareketidir.”
"Vatandaşımıza yönelik bu tehditlere karşı asla sessiz kalamazdık"
Türkiye’de bin 369 IŞİD üyesinin mahkemelerde yargılandığı bilgisini veren Gül, “Bugün Türkiye terörle mücadele eden nadide ülkelerden biridir. Fırat Kalkanı'yla DEAŞ ve şimdi de YPG/PKK ve DEAŞ’e karşı mücadele eden bir ülkedir. Bakın bin 369 DEAŞ’lı bugün tutuklu ve hükümlü olarak mahkemelerde yargılanmıştır. Bugün yine PKK’sıyla ve diğer terör örgütleri ile gerek Mehmetçiğimiz ile ve gerek her türlü huzur ile mücadele eden Türkiye'dir. Türkiye'nin bu mücadelesinde de içerde ve dışarıda yalnız bırakmak isteyenler ancak kendileri yalnızlığa mahkum olacaktır. Biz Türkiye’nin bu haklı mücadelesini hep birlikte inşallah başarıyla sürdüreceğiz. Kilis'te esnafımıza Reyhanlı'da, Hatay’da ve Şanlıurfa'da vatandaşımıza yönelik bu tehditlere karşı asla sessiz kalamazdık. Kilis'te kutsal mabedimiz camimize bir namaz vaktinde teröristlerin yapmış olduğu bu saldırıya elbette sessiz kalamazdık.”ifadelerini kullandı.
Programda konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da “97 yıl önce dedelerimizin destansı on bir aylık Gaziantep'te önce İngilizler akabinde de Fransızlar karşı vermiş oldukları ‘bu şehri biz dedelerimizden miras aldık. Size vermeyeceğiz ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılıyoruz ölürsek şehit oluruz ve cennet bizim kalırsak millet, vatan, devlet ve bayrak bizim’ duruşuyla kurtuluş mücadelesine örnek model olmuş ve akabinde 8 Şubat'ta yani bugün 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından dünyada ilk defa bu şehre gazi ünvanı verildi işinin onurunu yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise “97 yıl önce bugün TBMM’de yalnızca bu şehre Ayıntap kasabasını Gaziantep yapan önemli bir karar alındı. Bu kararda Antep’in nasıl Gaziantep olduğunu burada verilen mücadelenin önemi ve bunun sonunda ise bunun takdiri verildi. O yüzden o günün şartlarında bir tarafta Çanakkale'de ‘ya istiklal ya ölüm’ diye mücadele edip batı cephesine korumaya çalışırken bu bölgede hiçbir destek almadan yüreğindeki imanından başka hiçbir gücü olmayan dönemin en büyük ordularına karşı tek gücü olundu. Bütün şehir birlik ve beraberlik ruhunu gösterdi.”diye konuştu.
İLKHA