Provokasyon amacı güdülerek, İslam ve tesettürü hedef alan ve olumsuz algı oluşturmaya yönelik sosyal medya üzerinden yapılan bu tür art niyetli ‘çocuk kaçırma’ paylaşımlarının Van, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Kırıkkale’de yaşanmadığını belirten STK temsilcileri, bu paylaşımların dindar olmayan veya dindar insanların üzerinde olumsuz etki bıraktığını belirtti.
Özellikle fısıltı gazetesinin sokaklarda oluşturduğu korku ve güvensizlik havasının çocukların üzerinde olumsuz etki bıraktığını ifade eden İHH Kadın Kolları Başkanı Fatma Erdemci, çocukların dışarı çıkmaya okula gitmeye ve arkadaşlarıyla dahi oynamaya korktuğunu söyledi.
“Birileri böyle bir oyunu sahneledi”
Sözde gazetenin organ mafyası adı altında çarşaflı ve tesettürlü kadınların çocukları kaçırdığı algısını yarattığına dikkat çeken Erdemci, “Topluma iki zararı bir arada verilmek isteniyor. Birincisi örtülü kadınlar üzerinden İslam’a zarar verilmeye çalışılıyor. İkincisi de çocuklarımızın özgürce çocukluklarını yaşamayı engellemeye yönelik bir zarar veriliyor. Salgın zaten insanları 2 yıl evlere hapsetti, çocuklar sosyalleşmeyi unuttu. Sokağa çıkmayı, oynamayı, deşarj olmayı unuttular, tam süreç normalleşmeye giderken birileri böyle bir oyun sahnelemeye başladılar.”
“Örtülü kadının tehlikeli olduğu, çocukların örtülü kadınlardan korunmaları gerektiği, fısıltı gazetesi ile çocukların zihnine yerleştiriliyor”
İHH Kadın Kolları Başkanı Fatma Erdemci
Bu algı her ne kadar bilinçsiz, cahilce bir oyun olarak görünse de altında derin planlar, hesaplamalar olduğuna dikkat çeken Erdemci, “Bir örtülü kadının tehlikeli olduğu, çocukların örtülü kadınlardan korunmaları gerektiği, fısıltı gazetesi ile çocukların ve mütedeyyin olmayan ailelerin zihnine yerleştiriliyor. Bu hem tesettürlü kadınlara çok büyük bir zarar veriyor hem de İslam’a bu algı üzerinden zarar veriliyor ve insanların İslam ile olan irtibatlarının zayıflatılması amaçlanıyor. Buna karşı çok uyanık olmak gerekiyor. Emniyet güçlerinden edindiğimiz bilgiye göre böyle bir şey yok. Tamamen uydurma ama ‘çamur at izi kalsın, 90 kişi inanmayacak ama belki 10 kişi inanır’ belki de sadece bir kişi inanacak.” ifadelerini kullandı.
“Bir çocuk, annesi ve ninesi çarşaflı olduğu halde sokakta gördüğü çarşaflıdan nasıl kaçar”
Bizi yönetenlerin bu algı operasyonunu tersine çevirmesi gerektiğine dikkat çeken Erdemci, duyarlı ve bilinçli bir şekilde sürecin yürütülmesi gerektiğini belirterek "Bir çocuk; akrabası, annesi, anneannesi çarşaflı olduğu halde okuldan eve dönüşte gördüğü çarşaflı bir kadından nasıl kaçar? Böyle bir hazin tabloyla karşı karşıyayız." ifadelerini kullandı.
“Bunların tek amacı Müslüman kadının kıyafetine dil uzatmak”
Diyanet Birlik-Sen Siirt Şube Başkanı Sabah Güneş
Sosyal medyada çarşaflı ve tesettürlü kadınların çocuk kaçırma olaylarına ilişkin haberlerin asılsız ve gerçek dışı olduğunu ifade eden Diyanet Birlik-Sen Siirt Şube Başkanı Sabah Güneş, bu saldırıların tek amacının Müslüman kadının kıyafetine dil uzatmak olduğuna dikkat çekti
Dünya var olduğundan bu yana Müslümanlara yönelik saldırıların devam ettiğini ifade eden Güneş, “Kadınların özellikle son dönemlerde İslam’ı tercih etmeleri ve örtünmeleri bazı kesimleri oldukça rahatsız ediyor. Kurtuluş savaşında cephede olanlar çarşaflı anne ve bacılarımızdı. Bu saldırıları yapan şahıslar dış güçlerin mi yoksa bir tahammülsüzlüğün göstergesidir? Bunlar başarıya asla ulaşamayacak Müslüman kadınlarımızın örtülerine laf edenler eninde sonunda rezil olacaklardır. Özellikle tesettürlü olan bacılarına seslenmek istiyorum: ‘lütfen tesettürle ilgili ayetleri bir kez daha okusunlar.” İslam, bizden nasıl bir tesettür istiyor, bunu iyice öğrensinler.” diye kaydetti. (İLKHA)
https://youtu.be/wrO7ZEC0urg