Vesayet harici veya dâhili bir mihrakın toplum ve idareci üzerinde oluşturduğu gayri resmi baskı ve kontrol mekanizmasıdır. Fert olarak toplum ve idare olarak Müslümanlar uzun zamandır vesayet sisteminden mustariptir. Vesayet; fertlerin, toplumun ve idarenin özgüvenini yıkan olumlu icraatlarda bulunmasını engelleyen bir role sahiptir.
Vesayetten kurtulmak ya da vesayet altına düşmemek için Müslümanların yapması gereken üç şey vardır;
Birbirlerinin velisi olmak
Birbirlerine vasiyette bulunmak
Birbirlerine tavsiyede bulunmak
Vasiyet, vefat eden bir kimsenin ölümünden sonra yerine getirilmesini istediği maddi manevi arzularıdır.
Tavsiye etmek, öğüt ve yol göstermektir.
Vesayet ise velisi olmayanın ya da akli olarak kısıtlı olan kimsenin hukuki işlerini kendisinin görülmesinin engellenmesidir. Bu durumda olan kimselere vasi tayin edilerek vesayet altına alınırlar.
Allah c.c “Müslümanların birbirlerinin velisi olduklarını” buyurur. Velisi olanın vesayet altına girmesi söz konusu bile değildir. Örneğin bir çocuğun velisi onun maslahatını ve hayrını en güzel şekilde düşünür. Çocuk velisinin kolları altında sonsuz bir güven ve huzur içindedir.
Kendi dışındakilerin vesayetinden kurtulmak için Müslümanların birbirlerine vasiyette bulunmaları gerekir. Vasiyet; emanetin nesilden Nesil’e verilerek korunmasıdır. Sahip olduğu mirası koruyan, reddi mirasta bulunmayan, mirasyedilik de yapmayan kimse vesayet altına düşmez. Maddi ve manevi olarak daima kendi kendine yeterli halde olur. Bu nedenle Allah c.c “Ölmeden önce vasiyet etmeyi tavsiye etmiştir.”(Bakara:180). Hz. Nuh’un vasiyetine(Şura:13), Hz. İbrahim’in yaptıkları vasiyetlere(Bakara:132) dikkat etmemizi buyurmuştur.
Hakkı tavsiye etmek; hak için, hak ile ve hakkıyla birbirine tavsiyede bulunmak, birbirine referans olmaktır. Hakkın rabıtası, insanları birbirlerine karşı dost ve veli yaparak onları vesayetten kurtarır. Bunun için Allaha c.c “birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederler” buyurur. Burada tavsiye etmek, hak için birbirine referans olmaktır. Kaynaklık etmektir. Delil ve hüccet olmaktır.
Toprağın üzerindeki bitkilerin birbirlerine değerek bir bütünlük meydana getirmesine de “Vasiyet-vesayet” denilmiştir. Arapçada “Vesayet altındaki arazi” diye bir tabir vardır ki burada o arazinin üzerindeki bitkilerin birbirine ulaştığı arada bir boşluğun olmadığı kastedilir. Örneğin üzerindeki ekini çekirgeler yiyecek olursa o arazinin üzerindeki vesayet ortadan kalkar. Çünkü arada boşluklar ve kopukluklar oluşur. Çekirge denilirken hemen akla firavuna musallat edilen çekirgeler gelmelidir(Araf:133). Çekirgenin Kurandaki ismi “cerat” olarak geçer ki bu da tecritten gelir. Çünkü çekirge musallat olduğu şeyin üzerindeki şeyleri tecrit eder, soyar.
Firavun; tecrit ederek, nesiller arasında kopukluk meydana getirerek insanları vesayet altına alıyordu. Nesillerin birbirlerine vasiyette bulunma şansını ortadan kaldırarak onları vesayet altına almıştı. Onlar da birbirlerine hakkı tavsiye etmedikleri, birbirlerine referans olmadıkları için vesayet altına girmişlerdi.
Allah c.c, firavunun üzerine çekirgeleri -cerat- göndererek onun vesayetini ortadan kaldırmıştır. Çekirgelerin fenni vesayeti yenmiştir. Zıplayan çekirge nasıl vesayet altına girsin. Nitekim çekirgeler Firavunun, toprak üzerinde, toplum üzerinde oluşturduğu baskı örtüsünü parçalayarak etkisiz hale getirmiştir. Öyle ki bu sefer Firavunun kendisi vesayet altına girmiştir. Çünkü vasiyette bulunacak şansı kalmamış, kendisine tavsiyede bulunacak kimse bulamamıştır.
Birbirilerinin velisi, vasisi olurlarsa, birbirlerinin tavsiye edeni olurlarsa Allah cc düşmanlarının üzerine çekirgeleri göndererek Müslümanları vesayetten kurtarır. Aksi takdirde vesayet altında kalmaya devam ederler. Vesayetten kurtulmak için her zaman güçlü olmak şart değildir. Eğer Müslümanlar birbirilerini tecrit etmezlerse vesayet altına girmezler. Vesayet altında olsalar bile Allah cc düşmanlarının üzerine çekirgeleri göndererek onların miraslarını yok eder. Onların bütünlüğünü bozar. Yerin üzerine koydukları örtüyü parçalatır. Yeter ki fert olarak, toplum olarak Müslümanlar aralarındaki iletişimi koparmasın, Hakkı tavsiye etmeyi ihmal etmesin.
Birbirlerinin velisi ve vasisi olan Müslümanlara selam olsun!