Bundan 6 gün önce İstanbul Galata Köprüsünden denize atlayan ve hâlen kendisinden haber alınamayan evli ve 2’si kız 3 çocuk babası 35 yaşındaki Hayrettin Seven’in ailesi yetkililere seslenerek, bir an önce çocuklarının cenazesinin bulunup, kendilerine teslim edilmesini bekliyor.
Çaresiz bir şekilde dört gözle çocukları Hayrettin’in cenazesinin bulunmasını bekleyen aile, arama-kurtarma çalışmalarının yetersizliğini ileri sürdü. Aile, imkânsızlıktan dolayı İstanbul’a gidemediklerini dile getirerek, bir an önce çocuklarının cenazesinin denizden çıkarılmasını istiyor.
Hasta ve yatalak olan Hayrettin Seven’in babası Şemsettin Seven yetkililere seslenerek, “Devletten ricam arama yapsınlar. Batman, İstanbul milletvekillerinden, validen, Cumhurbaşkanından rica ediyorum; çocuğum için arama yapsınlar, cesedini çıkarsınlar. Başka bir şey istemiyorum.” dedi.
Gözyaşları içerisinde çocuğunun bulunmasını beklediklerini dile getiren anne Kamile Seven, “Çocuğum denizden çıkarılmasını istiyoruz. Yetkililerden rica ediyoruz, gücümüz yok. Eşim hasta ve yatalaktır. İmkânımız yok. Tek isteğim çocuğumu denizden çıkarmalarıdır. Çaresiz bir şekilde bekliyoruz. Uyuyamıyoruz, günümüz gün olmaktan çıktı. Allah ve Peygamber aşkına çocuğumu denizden çıkarın.” diye konuştu.
“Zengin olsaydık, 24 saat içinde bulunurdu”
Hayrettin Seven’in ablası Hülya Fidan ise kardeşinin günlerdir bulunamamasına tepki gösterdi. “Ben kardeşimi istiyorum” diyen Fidan, şöyle konuştu: “Ölüsünü ya da dirisini istiyoruz. Babamın yanında bir kelime söyleyemiyoruz, hastadır. Annem, babam perişan oldular. Biz ciğerimizi istiyoruz, ciğerimiz yandı. Devletten yardım istiyoruz, maddi durumumuz yok. Özel arama-kurtarma ekibi tutup da arama yaptıramıyoruz. Devletten sadece yardım istiyoruz. Bugün 6’ncı gündür. 'Çalışma yapılıyor' diyorlar, ama çalışma sonucu da yok. İki saat tek çalışıyorlar, bırakıyorlar. Koca günde sadece iki saat çalışmak ne demek. Gece-gündüz aramalarını istiyoruz. Zengin olsaydık, 24 saat içinde bulunurdu ama maddi durumumuz olmadığı için bulunulmuyor, aranılmıyor.” (M.Fatih Akgül-İLKHA)