Silivri 9 Nolu Cezaevi ve Bolu F Tipi Cezaevi yönetiminin, Haksöz Dergisinin tutuklulara verilmemesine tepki gösteren Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Adalet Bakanlığına soruyoruz: Haksöz dergisinin bazı cezaevlerine alınmaması uygulamasından haberdar mısınız? diye sordu.
Cezaevlerinde insan hakları ihlallerinin arttığına dikkat çeken Kaya, kısmen olağanüstü halden kaynaklanan sorunların ve kural tanımayan yöneticilerin keyfi tutumlarının ortaya çıkardığı mağduriyetlerin giderek arttığını vurguladı.
Kaya, "Kamuoyuna cezaevlerinde insan hakları ihlallerinin arttığına dair her gün çeşitli şikâyetler yansımakta. 15 Temmuz sonrası dönemde aşırı büyüyen kapasite sorununa ilaveten görevlilerin sert ve ölçüsüz yaklaşımlarının da pek çok cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin hak gasplarına maruz kalmasına yol açtığı görülmektedir. Şüphesiz hukuk devleti olma iddiasının asgari koşullarından biri yargılama ve cezalandırma süreçlerinde devletin muhataplarına karşı tutumunun temel insan hakları kriterleriyle çelişmemesidir. Ne var ki, kısmen olağanüstü hal uygulamasından kaynaklı olarak ve daha önemlisi de zihinlere yerleşmiş ‘olağanüstülük’ tasavvurunun etkisiyle yaygın bir biçimde cezaevlerinin bir sorun yumağına dönüştüğü anlaşılıyor." dedi.
Cezaevi yönetiminin gerekçe göstermeden dergileri içeriye sokmadığını belirten Kaya, "Bizlerse bir yandan bu sorunların çözülmesini, yaşanan sıkıntıların, mağduriyetlerin, haksızlıkların giderilmesine beklerken, her gün yeni işgüzarlıklara, kural tanımayan yöneticilerin keyfi tutumlarının ortaya çıkardığı ilave yanlışlara şahitlik etmek durumunda kalıyoruz. Bu çerçevede bir müddettir bazı cezaevlerine Haksöz dergisinin alınmadığını, bir kısmı tutuklu, bir kısmı hükümlü okuyucularımıza gönderdiğimiz dergilerin gerekçesiz olarak cezaevine sokulmadığını öğrenmiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
28 Şubat'a bile dergiler cezaevine alınıyordu
28 Şubat'a bile böle bir ambargonun yapılmadığını ifade eden Kaya, "Haksöz dergisi 27 yıldır yayın hayatını sürdüren, İslami kimliğe sahip aylık bir yayın organıdır. Bu uzun zaman içinde Türkiye çok çeşitli süreçlerden, sarsıntılardan, olağanüstü dönemlerden geçmiş, Haksöz de bu sürece kendi ilkeleri doğrultusunda şahitlik etmeye çalışmıştır. Bilhassa 28 Şubat gibi hukuksuzluğun zirve yaptığı darbe süreçlerinde çeşitli baskılarla karşılaşmış olmasına rağmen Haksöz dergisine bugüne dek cezaevlerinde ambargo uygulamasına hiç gidilmemiş, okuyucusuna ulaşması engellenmemiştir." şeklinde konuştu.
Cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamalarına tepki
Bolu F Tipi Cezaevi ve Silivri 9 Nolu Cezaevi yönetiminin keyfi uygulamalarına tepki gösteren Kaya, "Ne yazık ki, 28 Şubat’ta dahi karşılaşmadığımız bir uygulamayla şimdilerde muhatap olduğumuzun altını çizmek isteriz. Haksöz dergisine yönelik aylardır Bolu F Tipi Cezaevi İdaresince uygulanan keyfi yasağın kaldırılmasını, bu gayrı hukuki, gayrı ahlaki dayatmayı sürdüren cezaevi sorumlularının uyarılmasını beklerken, şimdi Silivri 9 Nolu Cezaevi’nde de aynı uygulamaya gidildiğini, son 2 aydır Haksöz’ün tutuklulara verilmediğini öğrenmiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Yapılan ambargo hukuksuzluktur
Kaya son olarak şunları kaydetti: "Yetkilerini abartarak ve işgüzarlık örneği sergileyerek yasal bir yayın organının cezaevine girişini engelleyen cezaevi müdürü ve sorumlularının yaptığı şey açık bir hukuksuzluktur. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevlerii Genel Müdürlüğü bu tür keyfiliklere mahal vermemeli, cezaevlerinin haksız ve ölçüsüz eylemlerle cezaevine dönüştürülmesine göz yummamalıdır."
İLKHA