Sonunda söyleyeceğimizi başında söyleyelim; cezaevlerinde hafızlık yapanlara kesinlikle ceza indirimi yapılmalıdır. “Sadece hafızlık yapanlara mı?” diye hemen birileri itiraz edebilir bizim bu teklifimize. Tamam, başka ilimleri tahsil edenlere de uygulansın ceza indirimi. Daha da somutlaştıralım; orta öğrenimden tutun, cezaevinde herhangi bir fakülte bitirip diplomasını alan herkese kesinlikle ceza indirimi uygulanmalıdır. Miktarını yetkililer belirlesin. İki yıllık bitirene iki yıl, dört yıllık okul bitirene dört yıllık indirim.
Ne yani, mahkemede duruşma esnasında kravat taktığı için, uslu bir görünüm sergilediği için iyi halden dolayı ceza indirimi uygulanıyor da, bilmem kaç yıl boyunca ilim tahsil edip diploma alanlara ceza indirimi verilmemesi reva mıdır?
Zaten buraların ismi ceza ve ıslah evi değil mi? Peki bunlar nasıl ıslah evleridir ki, dışarı çıkanlar kaldıkları yerden suç işlemeye devam ediyorlar?
Neyse, ben yine hafızlık konusuna dönüyorum, iyi bir vatandaş yetiştirmek bizim görevimiz değil, bizim çırpınışımız güzel Müslümanların yetişmesidir.
Zaten İslam adına cezaevine girenler herkesin bildiği üzere oraların adını Medreseyi Yusufiye koymuşlar, başta hafızlık olmak üzere gereken ilimleri tahsil etmektedirler. İsteseniz İslam davası adına cezaevinde yatıp çıkanları şöyle bir yoklayıverin, ilmi seviyelerini hemen göreceksiniz.
Bizim kastettiğimiz her hangi bir suçtan cezaevlerine girenlerdir. Düşünebiliyor musunuz, içeriye katil olarak, hırsız olarak, gasıp olarak, uyuşturucu satıcısı veya kullanıcısı olarak giren birisi dışarıya hafız olarak çıkacak. Üstelik hafızlığını dışardan gelecek bir Diyanet görevlisine dinletecek. Ancak bu kadar güzel bir şey olabilir. Tabir caizse içeriye deli olarak girenler dışarıya veli olarak çıkarlar.
Bu arada hepsinden güzel bir şey daha var; cezaevlerinde hafızlık yapanlar günlerinin nasıl geçtiğini anlayamayacaklar, akşamın olduğunu hiç istemeyecekler. Böyle olmak nerede, duvarlara her gün bir çizik atıp durmak nerede?
Cezaevinde ziyarete vardığımız nice dostumuz vaktin azlığından, dersleri yetiştirememekten şikâyet ederlerdi.
Başta Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bu konuda derhal harekete geçmelidir. Başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı İslam ülkelerinde olduğu gibi cezaevinde hafız olanlara ceza indirimi yapılmalıdır.
Bunun hayırlı neticelerinin en kısa zamanda alındığını göreceksiniz. Dışarı çıktıklarında kendi aileleri ve yakınları için de güzel bir sürpriz ve değişiklik olacaktır. Erken tahliyeleri bir tarafa, sanki bu gelenler cezaevinden değil de ilim tahsil etmek için gittikleri uzak diyarlardan geliyormuş gibi olacaklar.
Bu konu bugün aklımıza düştü de yazmıyoruz, taşın altında eli olan ders grubumuzla konuşup değerlendirdiğimiz bir konudur.
Yetkililerden cevap bekliyoruz.