CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim olayları nedeniyle özür dilemesini parti içinde hem destek hem tepki görmeye devam ediyor. Bugün CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi tarafından yapılan değerlendirmede Tanrıkulu'ya destek verilirken, partinin Antalya Milletvkelili Ali Rıza Öztürk ise sert bir tepki gösterdi. Hamzaçebi, Dersim'de büyük bir acı yaşandığını, bunun görülmesi gerektiğini söyledi. Öztürk ise "Ben özür dilemiyorum" diyerek tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim özrünün sorulmasını üzerine Hamzaçebi, Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim'de yaşanmış olan acılar nedeniyle duygularını ifade ettiğini belirterek, "Sayın Tanrıkulu Genel Başkan Yardımcısıdır, orada bir açıklama yapıyorsa onun parti tüzel kişiliği adına mı olduğu, kendi görüşü mü olduğu açıklamalarıyla ortaya konulur. Dersim'de yaşanan acılarla ilgili olarak duygularını ifade etmiştir. Bunu başka yere taşımayı ben doğru bulmuyorum. Cumhuriyetle hesaplaşmak, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile ilgili bir konu olarak bunun ortaya koyulmasını yanlış bulurum. O dönem tek parti dönemidir. O dönem Başbakan Celal Bayar'dı, daha sonra Demokrat Parti'nin kurucusu oldu, Cumhurbaşkanı oldu, o nedenle 'sorumlu CHP değil Demokrat Parti'dir' demek ne kadar yanlış ise başka değerlendirmeler de o kadar yanlış olur. O bir devletin uygulaması. Büyük bir acı yaşanmıştır orada bunu da görelim. Büyük bir acı ile ilgili insanlar duygularını dile getiriyorsa bunu olumsuz değerlendirmek doğru olmaz" dedi.
MERSİN MİLLETVEKİLİNDEN TEPKİ
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ise "Ben hiç özür mözür dilemiyorum" dedi. Öztürk, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili şunları söyledi:
Ben hiç özür mözür dilemiyorum. Tarihte yaşanmış olaylar vardır. Her ülkenin tarihinde devletlerin kurulduğu sırada yaşanmış olaylar vardır. Bu olayların kimisi acı, kimisi tatlı olaylardır. O olayların somut olarak ortaya çıkması lazım. O olayları değerlendirmek için de 2015'nin Türkiye'sine bakamayız. 1930'ların koşullarıyla olayları değerlendirmek lazım. O günleri yaşamamış bilmeyen kişilerin 2015 yılının gözüyle 1930'ları değerlendirmesi mümkün değildir. 1930'larda yaşanan olaylar öylemidir, böylemidir. Siyasetçi olarak benim görevim değildir. Bu tarihçilerin incelemesi gereken bir görevdir. Ben o nedenle böyle acı olayların siyasi istismar konusu yapılmasına karşıyım. 1930'larda yaşanmış olay. Her ülkenin geçmişinde yaşanmış olaylar vardır. Yargılamak siyasetçilerin görevi değildir. Tarihle didişerek siyaset yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Arkadaşımız özür dilemiş olabilir. Özür dileyip dilememek hiçbir şey ifade etmez. Geçmişte başbakan da buna benzer şeyler söyledi. Önemli olan o tip yaşanan acıların yaşanmaması. Ondan daha fazlası bugün Türkiye'de yaşanıyor. O nedenle ben tarihin tarihçilere bırakılmasını söylüyorum. Siyasetçi olarak da başkasının görev alanına girmedim başkasının görev alanıyla ilgili yorum hiç yapmadım
TARTIŞMALAR DÜN GECE BAŞLAMIŞTI
CHP'li Sezgin Tanrıkulu dün gece CNN Türk'teki bir programda, Dersim için özür dilemişti. Sezgin Tanrıkulu katıldığı özel bir televizyon programında, "Genel başkanımın bilgisi dahilinde buraya geldim, CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Dersim'de acı duyan herkesten bin kere özür diliyorum" ifadesini kullanmıştı.
Tanrıkulu'na tepki ise eski milletvekili Şahin Mengü'den gelmişti. Ulusalcı kimliğiyle bilinen Mengü, twitter hesabından bu açıklamaya yönelik olarak, "Sezgin Tanrıkulu sen hangi hakla CHP adına özür dileyemezsin. Sen kimsin şerefsiz" diye yazmıştı.