Başta salatada kullanılmak üzere sofralarda çok sık tüketilen zam şampiyonu limon, şu sıralar adeta el yakıyor. Manav ve pazarda fiyatı 5 ila 7 TL arasında değişen limonun kilosu marketlerde ise 8-10 TL’den satılıyor.
Limon fiyatlarındaki artışla ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir, limonla ilgili bilinmeyenleri paylaştı.
Çiftçinin dalından bir TL fiyatla sattığı limonun, pazara gelene kadar 6 TL’yi aştığına dikkat çeken Karademir, bunun iklimsel değişimden dolayı limon üretiminde görülen azalma ile birlikte limonun stoklanması ile ilgili bazı ayrıntılardan kaynaklandığını söyledi.
Limonun 12 ay sirkülasyonla kullanılan bir tarımsal ürün olduğundan her mevsim bulunabilmesi açısından soğuk bir ortamda yatağa alınması gerektiğini belirten Karademir, “Bundan dolayı da limon hasadından sonra stoklanması gerekmektedir. Ama ne yazık ki limonun stoklanmasını üretici veya üretici kooperatifleri yapmıyor. Bunu tamamen aracıların yaptığını görmekteyiz. Bu pozisyonda arada oluşan rantın üreticiye yansımadığı sonucu çıkmaktadır.”dedi.
Karademir, limonda çiftçiden çok tüccarın kar ettiğini ifade etti.
“Limon üretimi düştü”
Dalında ortalama kilogramı bir TL civarında satılan limonun manav ve marketlerde 6 TL’den başlayan fiyatlarda satıldığına dikkat çeken Karademir; bunun sebebini ise şöyle anlattı:
“Özellikle son yıllarda küresel iklim değişikliğiyle beraber limon üretimi düştü. Üretim miktarımız son iki yılda yaşadığımız don olaylarından dolayı geriledi. İkinci sebep ise tarımda son yıllarda artan girdi fiyatlarının artmasıyla birlikte özellikle limonun raf ömrünü etkileyen bitki besin maddelerini artık üretici kullanamaz hale geldi. Bundan dolayıdır ki daha önce 7-8 ay bozulmadan bekleyen limon, son yıllarda çok daha kısa sürelerde depolarda çürümeye başlıyor. Doğal olarak da depoya giren limonlarda azalma olduğunu görüyoruz.”
“Çiftçiden çok limonu stoklayan tüccar kazanıyor”
Limonun stoklanması konusuna da açıklık getiren Karademir, “Limon dünyanın her bölgesinde 12 ay sirkülasyonla kullanılan bir tarımsal ürün. Bundan dolayı da limon hasadından sonra stoklanması gerekmektedir. Ama ne yazık ki limonun stoklanmasını üretici veya üretici kooperatifleri yapmıyor. Bunu tamamen aracıların yaptığını görmekteyiz. Bu pozisyonda arada oluşan rantın üreticiye yansımadığı sonucu çıkmaktadır. Eğer biz üreticileri ciddi anlamda kooperatifleşmelerine yönelik bir çalışmada bulunur isek üretici, limonunu kendi bir şekilde muhafaza edecektir. Devletin de soğuk hava depoları ile üreticilerin yanında olması gerektiğini düşünüyoruz. Üretici kendi yetiştirdiği limonu kendi muhafaza ederse bu yüksek fiyat artışının önüne geçileceğini yine üreticilerin buradan daha fazla fayda sağlayacaklarını düşünmekteyiz.” dedi.
Hükümetin üreticiyi piyasanın acımasızlığına terk etmemesi gerektiğini ifade eden Karademir, tarımsal ürün pahalanınca fiyatı düşürmek için harekete geçen hükümetin sorunu çözmek adına çareyi ithalatta aramaması, mahsulün pazar bulması için destek olması gerektiğini belirtti.
“Olası limon ithalatı çiftçiye darbe olur”
Olası bir limon ithalatının dalında mahsulünü bekleyen çiftçiye yapılacak en büyük kötülük olacağını ifade eden Karademir, “Bir takım kişilerin az miktarda da olsa limon ithal ettiğini biliyoruz. Bu bölgemizdeki limon üretimine ve limonumuza vurulabilecek en büyük darbedir. Yapılacak ithalatın, şu an dalında olup bir ay sonra piyasaya çıkacak ürünlerimize darbe vuracağını düşünüyoruz. Ve diyoruz ki sakın ola limonda ithalata girişilmesin.” ifadelerini kullandı.
“İthalatla ülkemize girecek zararlılar, tarımı bitirebilir”
İthal edilen ürünlerle birlikte tarım açısından risk oluşturabilecek bazı zararlıların da ülkeye girebileceğini belirten Karademir, “Turunçgil ithalatı konusunda önemli bir konuya vurgu yapmak istiyorum. Özellikle yanı başımızdaki ülkelerde ve ithalatın yapıldığı ülkelerde bir virüs hastalığı söz konusu. Bu hastalığın bizim ülkemize girmemesi için ithalattan kaçınılmalı. Allah korusun bu hastalık bizim ülkemize girerse bunun turunçgillerde çok ciddi sorunlara sebep olacağını düşünmekteyiz. İthalatta gözden kaçabilecek en küçük bir zararlının ovamıza ve ülkemize girmesi durumunda turunçgil tarımının bitmesine bile sebep olabilir. Bundan kaçınılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı. (Ayhan Kaya-İLKHA)