Seçim sonuçlarını herkes kendisine göre değerlendiriyor, izlediğiniz gibi kazananlar kaybedenler üzerine yapılan yorumlar gırla gidiyor.
Biraz geç anlaşılacak ama bana göre kaybedenlerin başında çığırtkanlar, şarlatanlar ve ortalığı velveleye vermeye çalışan felaket tellalları gelecek.
Kim bu çığırtkanlar ve şarlatanlar? İktidar çevrelerinden de var muhalefetten de.
Her şeye rağmen neticede akli selimin ve sağduyunun galip geleceğine inanıyorum. Çünkü bu özelliğe sahip insan sayısının çığırtkanlardan çok, hem de pek çok olduğunu unutmayalım.
Tamam, çığırtkanların, şarlatanların, komplo teorisyenlerinin sesleri biraz fazla çıkıyor ama hiç telaşlanmayın, onların madenleri teneke olduğu için sesleri şimdilik fazla çıkabilir.
Felaket senaryolarının köpükten ibaret olduğunu yarınlarda hepimiz göreceğiz.
Ha, bu çığırtkanların kendilerine göre haklı yönleri olabilir, kazanacakları veya kaybedecekleri çok şeyleri olabilir. Bizim böyle sakin ve vurdumduymaz oluşumuzun sebebi de kaybedecek ve kazanacak fazla bir şeyimiz olmadığından da olabilir.
Nasreddin Hocanın evine gece yarısı haramiler musallat olmuş, kendi aralarında da konuşuyorlarmış,
“ Evin erkeğini öldürelim, danayı kesip pişirelim, kadını da oynatalım...” diyorlarmış. Hoca da soyguncuların bu konuşmalarını eşiyle birlikte korku içinde yatakta dinliyorlarmış. Nasıl olmuşsa haramiler kafaya koydukları bu işi yapamadan gitmişler. Tehlike atlatılınca hanımı Hocaya takılmış;
“Dikkat ettim de iyi korkmuştun ha” demiş. Hocamız da dönmüş hanımına;
“Öyle ya, senin için hava hoştu, olan bana ve zavallı danaya olacaktı!” demiş.
Bizim gibilerin durumu birazcık Nasreddin hocanın eşinin durumuna benziyor olabilir.
İşin esprisi bir yana, ülkemiz insanının kötü senaryolara prim vermeyecek bir düzeye ulaştığına inanıyorum.
Gönül ister ki bu seçimin tartışmasız mağlupları olan bu şarlatanlar da siyasiler gibi koltuklarını kaybetseler, yenilgileri açıkça ilan edilse, ellerindeki imkanlar, mikrofonlar, kalemler, kameralar alınsa ve köşelerinden şutlansalar…
Bu görev başta iktidar, ardından da muhalefetin yetkililerine düşmektedir. Kendilerine kaybettirenler bunlar olduğunu bir anlayıverseler.
Size şunu söyleyeyim ki bu çığırtkanlardan dolayı sandığa gitmeyen veya kendi partisinden başkasına oy veren nicelerini tanıyorum.
Keşke bu şarlatanlar sadece politik arenada kalmakla yetinseler. İşin acı yönü bunlar İslam adına da orta yerlerde cirit atıyorlar ve kaybettirdikçe kaybettiriyorlar.