Epeyden beri şubat ayını şehadet ve şehidleri anma ayı olarak ihya etmeye çalışıyoruz. Bu münasebetle yurdun birçok noktasında düzenlenen etkinliklere katılıyorum.
Maşaallah her vardığım yer tıklım tıklımdolu,bizim bir şeyler anlatmamıza gerek yok,herkes cihad ve şehadetcoşkusu içinde zaten.
Yani sizin bu konuda ayetlerle, hadislerle, tarihten örnekler vererek cihada ve şehadete davet etmenize hiç gerek yok. Tabir caizse yeterinden fazla müracaat var, kontenjan dolduğu için Diyanet'in yeni hac müracaatını dondurduğu gibi bizim de şehadet müracaatlarını dondurmamız gerekmektedir.
Onun yerine, verdiğimiz canların Allah'a(cc) ulaşıp ulaşmadığı konusu üzerinde yoğunlaşmamız gerektiğine inanıyorum.
Yani coşkuyla ölüme giden bu gençlerimiz gerçekten şehid oluyorlar mı, yoksa boşu boşuna mı ölüyorlar? Hatta boşunadan da öte cehenneme gitme ihtimalleri yok mu sizce?
Şu anda İslam dünyasında ölen ve öldürenden daha çok ne var söyler misiniz? Ve bunların hepsinin şehid olduğuna, cennete gittiğine inanıyor musunuz? Özellikle bir birlerini öldüren Müslümanların?
İşin bu noktasında daha tehlikeli bir durum söz konusu.Müslümanları öldürmeden önce tekfir etmeleri gerekiyor. Öyle ya hiç kimse bir Müslümanı öldürdüğünü söylemiyor, önce onların kâfir olduğunu iddia edip sonra öldürüyor ve kendisi de ölüyor.
Mesela daha dün Pakistan'da bu şekildeki bir saldırıda yetmişten fazla ölü, yüz elliden fazla yaralı var. Aynı gün Irak'ta da benzer bir saldırıda elliden fazla ölü ve bir o kadar yaralı var.
Şimdi bir daha soruyoruz; Müslüman gençleri cihada ve şehadete teşvik mi daha önemli yoksa canlarımızın gerçekten Allah'a ulaşıp ulaşmadığı konusu mu?
Bazıları niyetin önemli olduğunu söylüyor. Niyet asla tek başına yeterli değildir, önemli olan söz konusu yolun Allah yolu olup olmaması, bunun tesbitidir.
Dünyevi bir alış verişimizde kandırıldığımızı düşünelim. On binlerce lira vererek aldığımız bir otomobilin çalıntı olduğunu, ruhsatının sahte çıktığını öğrendiğimizde ne yaparız? Veya bütün varlığımızı ortaya koyarak satın aldığımız evin tapusunun sahte olduğunu, bir şebeke tarafından dolandırıldığımızı öğrendiğimizde ne yaparız? Öfkeden ve üzüntüden çıldırırız öyle değil mi? Hangimiz “önemli olan niyettir” diye geçiştiririz?
Belki geçiştirenlerimiz olabilir, canımıza gelecek malımıza gelsin diyebilirler.
Peki, söz konusu canımız ise, canımız yanlış yere gitmişse, neyse bu defacık da böyle olsun der misiniz?
O halde,Allah için dikkatli olalım, kendi canlarımız konusunda ve özellikle başkalarının canları konusunda dikkatli olalım.Gençlerimizi harcamayalım, bu konuda Allah'tan korkalım.
Bir daha söyleyelim; Peygamber Aleyhisselam'ın en büyük özelliklerinden birisi, ashabının, ümmetinin üzerine merhamet kanatlarını germesi, onları koruyup gözetmesidir.
Yaptığı bütün savaşları ve fetihleri en az şehitle kazanmış olmasıdır.
Evet, gençlerimize cihadı ve şehadeti unutturmayalım fakat onların canlarının ve gençliklerinin Allah'a ulaştığına kalıbımızı basalım.