Bismi Teâla
Allah(c.c)'nun rahmeti sonsuzdur. Kullarını pekiyi bilir zira yaratıcı yarattığını en iyi bilen değil midir? Bu minvalde kulun arınması için pek çok imkân sunar ki kulları kendisine yakın bir hal alsın. İşte bu imkân ve fırsatların en büyüklerinden biride Ramazan-ı Şerif ayıdır. Başka bir deyişle ramazan orucudur. Yani oruçla kullarını terbiye etmek istemesidir.
O halde bu mektebi önemli kılan nedir? Oruçla asıl hedeflenen gaye nedir?
İlahi bir ikram olan ramazan ayına bir kez daha, biz nefes alan kullar olarak kavuşmanın bahtiyarlığına eriştik. Bundan önce artısıyla eksisiyle bilmem kaç defa tuttuğumuz/tutamadığımız Ramazan-ı Şerif orucunu geride bıraktık. Geçmişe dair bu anlamda kendimizi sorgularsak; acaba nasıl geçirdik? Umduğumuz gibi geçiremediğimiz oruçlarımız var mı? Büyük bir özveriyle geçirdiğimiz oruçlarımız var mı? Ya da ruhuna uygun yaşadığımız oruçlarımız var mı? Bu yıl ki oruç ayına ilişkin plan programımız ne? Geçmişi göz önüne getirerek bize sunulan bu fırsatı keşkelerle, pişmanlıklarla geçirmemek adına hazır mıyız?...
Mübarek Ramazan ayının başladığı bugünlerde birkaç kelamı paylaşalım. Tabii ki bu mektebin muhtevasını sınırlı bir yazılı zemine sığdırmanın imkânsızlığını takdirlerinize bırakıyorum. Bu ay boyunca birkaç yazıyı Allah'ın izniyle beraber derk edeceğiz.
Hani sıcağın, yorgunluğun, belki tükenmişliğin baskın olduğu bir atmosferi yaşayan insan, kendisini bir suya daldırması, serinlemesi ne kadar keyif verici olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Ya da umutsuzluk, karamsarlık ruhuna bürünmüş biri için ışığın, nefesin, umuda dair bir kıvılcımda olsa dayanak arar. İşte aynen bu haller gibi oruç ve oruç ayı biz dünyanın kiriyle kirlenmişler için bir umut, taptaze bir sayfa niteliği taşımıyor mu?...
Rahman'a yakınlaşmamız için hikmetler mektebidir Ramazan ayı… Umuttur… Günahlardan temizlenme fırsatıdır… Bu günler muhasebe mekanizmasının en hızlı ve en etkin işlenebileceği zamanlardır… Yani alışılmış zamanlardan başka bir ana geçmek için kan üretmektir diri kalmak adına…
Tefekkürün, düşünmenin en safi, en duru huzmeleridir aklleden ziruhlar için..
Yeryüzünün her kıtasında, her ülkesinde yaşayan inanan insanlar toplu biçimde; zengin-fakir, yaşlı-genç, kadın-erkekler olarak aynı-benzer hali yaşadıkları başka bir ibadet var mı? Düşünün bir şehirde inanan insanlar aynı çağrıyla oruca başlamaları aynı çağrıyla iftar etmeleri… Var mı bunun benzeri bir şey.. Yemeden, içmeden, sıcak, soğuk demeden ilahi rıza için sabırla nefse karşı direnmek… Yani aynı kaderi yaşamak… Empatinin maksimum seviyesine ulaşmanın parametrisini yakalamak… Merhametin, şefkatin doruğa çıktığı; insana insan olmanın nefesini tattıran bir mekteptir Ramazan-ı Şerif… Huzur, asayiş ve güvenliğin tesisi için rakip tanımaz bir otoritedir. İstatistikler suç ve suça dair vukuatların en az yaşandığı ayın, Ramazan ayı olduğunu kaydederler.
İlahi kelam, Ramazan mektebinin nihai hedefini, gayesini; ‘'günahların arınma yani temizlenme'' ve ‘'Takvaya erişme yani Allah'a yakınlaşma'' olarak beyan eder. Zira bu mektebin ana kaynağı Kur'an'ı Mübin'dir. “Ramazan ayı ki; Kur'an o ayda nazil olmuştur”(Bakara,185).Demek ki bu mektebin misyonu ‘kâmil-i insan'ı yetiştirmek ve 'Vahiy eksenli Yaşam'ı tesis etmektir. Bu mektebin değişmez iki parametrisi ‘muhasebe' ve ‘tefekkür' dür. Yani bir yıllık zaman diliminde kulluğun mükellefiyetlerini yerine getirme noktasında kendini hesaba çekmedir. Bireysel olarak yaşamını ve dünya hayatı minvalinde düşünce dünyasını aralamaktır. Oruç ibadetiyle kendine gelmektir. Nefsin esaretinden özgürlüğe geçiş için oruç kalkanıyla bilenmektir. Şuura erişmek ya da şuurun derinliklerine inmektir. Ya da bilinçlenmek adına bu fırsatı bir başlangıç olarak görüp aydınlanmaktır.
Bolluk, bereket olan mübarek ramazan ayınızı tebrik eder, hayırlara vesile olsun. Ümmetin birliğine, dirliğine vesile olsun dua ve temennisiyle. Hayırlı Ramazanlar
(Allah nasip ederse bir sonraki yazımızda ‘'Ramazan Mektebinin'' kazanımlarına ilişkin naçizane birkaç hususu paylaşacağız.)
Sağlıcakla kalınız…