Büyük şeytan Amerika, insanlık tarihi boyunca gelip geçmiş en barbar, hayâsız, kural tanımaz imparatorlukların başında gelmektedir. İki asırlık tarihi; vahşi katliamlar, korkunç cinayetler, işgaller ve soykırımlarla doludur. Sadece askeri anlamda değil kültürel ve ekonomik olarak da insanlığa savaş açmış, dünya halklarını sanat, sinema, roman ve diğer etkili araçlar yoluyla birer sömürge haline getirmeye çalışmıştır.
Amerika imparatorluğu, ahlakı ifsat eden, ekinleri talan eden, dünyaya fitne, fesat ve karmaşa yayan şeytani bir imparatorluktur. Dünyadaki askeri darbelerin, katliamların, iç savaşların, ifsat faaliyetlerinin, dik durmaya çalışan ülkeleri ekonomik yıkıma sürükleyen uluslararası para kartellerinin arkasında bu şeytani güç vardır.
Büyük şeytan Amerika, karşısındaki düşmanı çökertip ona boyun eğdirmek için hiçbir girişimden çekinmez. Onun için meşruiyet sorunu yoktur. Başarı elde etme uğruna her türlü çirkefe bulaşır, her günahı meşru kabul eder, her türlü tuzak ve insafsızlığı kullanır. Onun için daimi dost ve daimi düşman söz konusu değildir. Onun benimsediği, iman ettiği biricik değer çıkarlarıdır.
Büyük şeytan Amerika çıkarlarına tapınan, çıkarlarını din haline getirmiş bir imparatorluktur. Çıkarları gerektirdiği zaman bir asırlık dostlarını satmaktan, ömür boyu kendisine hizmet etmiş liderleri gözden çıkarmaktan, hatta onları katletmekten çekinmez. Yakın tarih Amerika'nın sadık kölelerine neler yaptığının ibret verici hikâyeleriyle doludur.
Amerika öyle bir devlettir ki onunla anlaşmanın tek yolu onun tüm arzularına mutlak bağlılıktan, çıkarlarına hizmet eden sadık bir köle olmaktan geçer. Amerika ile eşit şartlar altında, bağımsız, izzetli bir ilişki kurmak düşüncesi hayalden öte bir şey değildir.
Yine Amerika öyle şeytani bir devlettir ki bir defa bile olsa kendisine itiraz eden, kölelik ve sadakatte zaaf gösteren hiçbir lider ve ülkeyi affetmez, fırsatını bulduğu an dişlerini gösterir, çatallı diliyle zehrini kusar. Barış ve uyum masallarına kanan lider ve yönetimleri önce uyutur sonra da fırsatını bulduğu an kuduz dişlerini gösterir.
Büyük şeytan Amerika sadece direniş dilinden anlar. Bağımsız, izzetli, özgür bir halk ve devlet olmanın tek yolu büyük şeytan Amerika ile ölümüne mücadele etmek, onunla tüm ilişkileri sonlandırmak ve iğrenç, ifsat edici ellerini ülkeden kesmektir.
Ülkemizin bağrında kurulmuş birer fitne ve casusluk yuvası olan, geleceğimizi ve güvenliğimizi tehdit eden, şimdiye kadarki tüm askeri darbelerin, terör örgütlerinin arkasında onların adı çıkan Amerikan askeri üslerinin hepsinin derhal kapatılması Türkiye'nin aydınlık geleceği, bağımsızlık ve izzeti için ivedilikle atılması gereken bir adımdır.
Türkiye, çıktığı bu izzetli yolda geri dönüşün olmadığını anlamalıdır. Artık ok yaydan çıkmıştır. Bir asra yakındır Amerika ve silahlı kanadı NATO'ya hizmet eden bir devlet konumundaki ülkemiz bağımsızlık, özgürlük, izzet yolunda attığı bu adımların devamını getiremezse, karşılaştığı ekonomik ve askeri ambargoların etkisiyle büyük şeytanın tehditlerine boyun eğip teslimiyet bayrağını çekerse Amerika'yı daha da azdırıp küstahlaştırır. Büyük şeytan Amerika ülkemizi iç savaşa sürükleme konusunda, parçalayıp küçük lokmalar halinde yutma konusunda daha cesur ve hızlı adımlar atmaya başlar. Ve kendisine sorun çıkaran liderleri cezalandırmak, ortadan kaldırmak için hiçbir alçaklıktan çekinmez.
Tek yol direniştir. Ya izzetli bir direniş ve sabırla elde edilecek aydınlık yarınlar ya da Suriye, Irak ve Libya'nın kaderini paylaşan bölünmüş, parçalanmış, halkı katliamlar arasında eriyip giden perişan bir ülke konumuna düşen karanlık bir Türkiye… Üçüncü bir tercih yok!