Kalpleri kuşatan en büyük hastalıklardan birisi de cimriliktir. Cimri kişi, kazancını kendi canından bile neredeyse sakındıracak, hastalansa bile harcama korkusundan hastaneye gitmeyecek, üzerine bir elbise almayacak, ailesinin ve çoluk çocuğunun ihtiyacını bile gidermeyecek haldedir.
Bu hal zekât gibi mali harcamalara, infak yapmaya ve bir mümin kardeşinin ihtiyacını gidermeye engel olur.
Cimriliğin başlıca sebebi aşırı mal hırsı, gelecekte yoksul kalma korkusu ve cehalettir.
Cimriler, Allah katında da, insanlar katında da sevimsiz ve aşağılık kişiler olarak görülür.
“Onlar ki hem kıskanır, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah’ın kendilerine fazlından verdiği şeyleri saklarlar. Biz de böyle nimetleri gizleyen nankörlere hor ve rusvay edici bir azap hazırladık. “ (Nisâ37)
“Her sabah gökten iki melek iner. Birisi: İlâhi, İnfak edene karşılığını ver; diğeri: Allah’ım! Cimrilik edene de telef ver (malını yok et), diye dua eder. “ (hadisi şerif)
“...Cimri kişi Allah’a uzak, Cennet’e uzak, insanlara uzak ve Cehennem ateşine yakındır” (Tirmizî, Birr, 40)
Bişr b. el-Haris, cimriler hakkında şöyle der: “Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini katılaştırır. Cimrilerle karşılaşmak müminler için belâdır”
Yahya b. Muaz şöyle der:”Kötü kimseler olsalar bile, cömertler için herkesin kalbinde bir sevgi vardır. İyi olsalar bile, cimrilere karşı herkesin kalbinde yalnız nefret vardır.”
İbnu’l-Mutez de cimrilik hakkında şöyle der: “İnsan malına cimrilik ettiği nispette şerefinden kaybeder.”
Servet, Cenabı Hakk’ın ihsanıdır. Allah (c.c.), serveti dilediğine verir. Dilediğinden de alır. Mal ve mülkün gerçek sahibi O’dur. Ne yazık ki cimriler bu şuura erememişlerdir.
“Allah’ın verdiklerinden cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimrilik yaptıkları şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah işlediklerinizden haberdardır. “ (Âl-i İmrân180).
Beşer nefsi, zayıftır ve hırslıdır. Ancak Allah’ın koruduğu kimseler bundan müstesnadır. İmanla kendilerini mamur edenler, bu cimrilik cehaletinden temizlenebilir ve menfaate karşı duydukları hırs kaygısından vazgeçebilirler.
İman sahipleri maldan daha üstün bir şey umar. Bu da Allah’ın rızasıdır. Mümin kalp, mal ile değil, iman ile mutmain olur. Allah’ın yolunda infak etmekle fakir düşeceğinden korkmaz. Çünkü: Allah onu yoktan var etmiş, vücut, göz, kalp, lisan ve sayısız nimetler bağışlamış ve mal sahibi kılmıştır. Bunların hepsi Allah’ındır. Allah’a güvenen birisi bu bilinçle hareket edip Allah yolunda ve Allah rızası için malını infak etmekten çekinmez.
Ama kalp gerçek imandan yoksun olunca, infak etmeye veya sadaka vermeye teşebbüs ettiği anda her defasında, nefsinde bir cimrilik duygusu dalgalanmaya başlar. Fakir düşeceğinden korkar. Böylece infak etmekten vazgeçer. Sonra onun hayatı emniyetsiz ve istikrarsız bir korku ve ihtiras Cehennemi haline gelir.
İman eden bir kimse, asla cimri davranıp mal yığmaz. Tamahkâr davranmaz. Nefsinin cimriliğinden kendini kurtarır.
“O halde gücünüz yettiği kadar Allah’tan korkun. (O’nun öğütlerini) dinleyin. İtaat edin. Kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden (şuhhe nefsihi) korunursa işte onlar, kurtuluşa erenlerdir. “ (et-Tegabün16).
Bu ayete göre, cimrilik, nefsin kendisinde bulunan bir belâdır. Nefsi, bu belâdan ancak iman kurtarır. Allah’a ve âhiret gününe inanan kimse, infak etmek suretiyle nefsindeki bu cahili lekeyi temizler ve bu belâdan kurtulur. Cimrilik belâsından kurtulamayan insan, İslâmî bir hayata aşina olamaz. İslâmî hayata alışkın olmayan cimriler, Allah’ın rahmet hazinelerine sahip olsalar bile, biter korkusuyla yine cimrilik ederler. Hâlbuki Allah’ın hazineleri bitmez ve tükenmez.
“De ki, Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız tükenir korkusuyla yine de cimrilik ederdiniz. Hakikaten insan çok cimridir. “ (el-İsrâ100).
Selam ve dua ile, Allah’a emanet olun.