Önce Harward güzellemesi yapan bir akademisyen ve “çiçek olmak” ya da olmamak kadar kabih bir kendine yabancılık.
Sonra uzaydan bile farkedilebilen Çin Seddinin ülkesini tespit edemeyen bir abartılı sığlık.
Ve bu istisnalarla mukayesesi muhal bir vehamet; üniversite sınav sonuçları. 40 matematik sorusundan sadece 4 tanesini cevaplamaya gücü yeten ortalama fukaralık.
Bir TV yarışması olsa sahnenin azizliği, kameraların heyecanı filan denirdi belki. Ama mevzu, zorunlu eğitimin bütün kademelerinden devasa masrafla mezun edilen 2 milyondan fazla adayın karnesi.
‘Bu karne bu ülkedeki herkesin' deyip kelamı tüketmek yerine bu sonuçların hepimizin sırtına yüklediği vebali tartışmak, herhalde daha doğru bir seçenektir.
Mesele ideal sahibi bir okuyuculuk yerine eğlence düşkünü bir izleyicilik miydi? Sahi sebep neydi? illet ne?
Âlihimmet bir üreticilik yerine pespaye bir tüketiciliğin peşinde yitirilmiş bir medeniyette ilim, muallim, medrese, ta'lim kitabın neresine düşerdi?
Peki boşaltılmış şahsiyet havuzunu altından, gümüşten yapsak, musluğumuzdan Mevlana'ların, İbn-i Arabi'lerin, Yunus'ların, Cezeri'lerin ilmini, irfanını ve aşkını hasılı halini akıtmadığımız zaman yerine ne dolardı?
Dolar aletiyle bize operasyon çekildiği vakitlerde, mesela yazılım sektörü ile zirveleri zorlayan Hindistan'ın büyük düşünen ufkunu konuşabilir miydik?
Yoksa ana problem, siyasetle ekonomi yönetimi arasındaki maharet ilişkisinin, ancak toplumu diğerlerinden özge kılan manevi değerlerle maddi kazanımlar arasındaki kadar olduğunu takdir edememek miydi?
Temsil hatadan azadedir eyvallah ve bu meyanda da her kıştan sonraki bahar ve her geceden sonra mukadder olan nehar, irade-i külliyenin sabiteleridir.
Lakin hiç şüpheniz olmasın, bahara ve sabaha hangi hal ve keyfiyette varacağımızın derdi, bize Kudüs esirken gülmeyi kendisine ar sayan bir Selahaddin ruhu üflediği gün, günübirlik politikaların pragmatik ve makyavelist cenderesinden kurtulacağız.
Yine de acil durum; dolar, enflasyon, zam, ekonomi filan diyorsunuz. Çin Seddi kadar haklıysak da haydi çiçek olalım.