DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde faaliyet yürüten Çınar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Çınar Şefkat Der), Dicle Üniversitesinde yaşanan olaylar üzerine basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasının tamamı...
BASINA VE KAMUOYUNA
Son günlerde bölgemizde meydana gelen ve Kürdistan’daki dindar insanlara yönelik özellikle PKK/BDP kaynaklı saldırı ve tahammülsüzlükler, bu kesimin içinde yuvalanan bazı karanlık odakların yine bir takım komplo ve provakasyonlarla, Kürd halkının huzurunu bozma girişimi olarak değerlendiriyoruz.
21 Nisan 2013 Pazar günü Diyarbakır'da Nevruz alanında Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından yapılması planlanan Kutlu Doğum etkinliğinin, BDP’li Bağlar Belediyesi tarafından engellenme çabaları, yine BDP’li Kızıltepe Belediyesinin Kutlu doğum etkinliğinin yapılacağı alandaki platformu vermemesi, PKK/BDP yandaşlarının Dicle Üniversitesi'nde Bilge Gençlik Kulübü'nün kutlu doğum etkinliği düzenlemesini engelleme çabaları ve etkinliği düzenleyen öğrencilere saldırmaları ile en son Diyarbakır’da Yusufi Der’e atılan ses bombası, bu kesimin bağnaz ve karanlık yüzünü ortaya çıkarmaktadır.
İslam’a ve Peygamberine olan tahammülsüzlüğün, bu kesimin özellikle yönetici kadrosunda yer alan kişilerde hangi boyutlarda olduğunu bu olaylar göstermektedir. Dicle Üniversitesindeki olayları protesto bahanesiyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde PKK/BDP yandaşlarının küstahça “kahrolsun şeriat” diyerek İslam’a hakaret etmeleri, bu güruhun İslam’a ve değerlerine ne kadar düşmanca bir tutum içerisinde olduklarını göstermektedir. Ağabeyleri Türk soluyla kolkola hareket edip, İslam’a alçakça saldıran bu kendini bilmez zavallıların neye hizmet ettiklerini de Müslüman halkımızın takdirine bırakıyoruz.
Sözde Milletvekili düzeyinde olan, hatta BDP’nin genel başkanı dahil bu parti ve türevlerinin yöneticileri, son olaylarda nasıl provakatif bir tutum içinde olduklarını ibretle izlemekteyiz. Bunların sermayesinin kaynağı kan ve gözyaşıdır. Çözüm süreciyle oluşacak barış ortamıyla rantlarının kesilmesinden korkmuş olacaklar ki, bölgenin en hassas şehirlerinden olan Diyarbakır’da 1990’ların adeta provasını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
Kamuoyunun tepkisinden ve İmralı’daki liderlerinden çekindiklerinden, açık bir şekilde sürece karşı çıkamayan, ancak sinsi bir şekilde bir takım provakatörleri kullanarak kargaşa ve kaos ortamını oluşturup, tekrar Kürd halkını çatıştırma projesini uygulamaya çalışan Ergenekon bağlantılı bu karanlık kesim, zorbalıkları sonucu çıkan ve çıkabilecek olayların faturasını, şimdiden yalana dayalı propaganda yoluyla İslami camiaya yığma gayretine girmişlerdir. Bu şekilde kendilerince hem İslami camiayı hedef haline getirip sindirecek, hem de çözüm sürecini yol kazasına uğratarak, suçu başkasına yıkacaklar.
Bunları çıldırtan diğer bir husus, Peygamberimizin Kutlu Doğumu için yapılan etkinliklere halkımızın yoğun katılımının olmasıdır. Diyarbakır’da yapılacak Kutlu Doğum etkinliğine her sene olduğu gibi bu sene de yine yüzbinlerce insanın katılımının beklenmesi, bu İslam düşmanlarının kimyasını bozmuş ve sokaklardan topladıkları esrarkeş ve serseri takımını üniversiteye belediye otobüsleri ile taşıyarak dindar öğrencilerin üzerine saldırtmışlardır. Nitekim onlardan yaralanan birisi öğrencilikle alakası olmayan dışarıdan getirtilen bir şahıstır.
Bu şekilde toplumda kaos oluşturmak, özellikle Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliği öncesinde bir korku havası oluşturarak halkın katılımının en aza indirme gayreti olarak da gördüğümüz bu çabaların beyhude bir çaba olduğunu anlamaları gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu halk Müslüman bir halk olup Peygamberine aşıktır. Ve dünyada eşi benzeri olmayan bir kalabalıkla Kutlu Doğum etkinliklerine katılarak, her sene bunu ispatlamaktadır.
Ancak anlaşılan bunlar tıpkı 1990’larda olduğu gibi, yine yanlış bir hesabın içine girmişlerdir. Baskı ve zorbalık yoluyla İslami camiayı sindirme hesabı içine giren, yalan propaganda yoluyla kamuoyunu yanıltacaklarını sanan, bu kötü niyet sahibi kesimler, şunu bilmelidirler ki yaktıkları ve adeta benzinle üzerine gittikleri bu ateşte en başta kendileri yanacaktır.
Kürd halkının mazlumiyeti üzerine yeni mazlumiyetler eklemek isteyen ve kendilerini Kürd halkının dostu ve hamisi gibi gösteren bu karanlık odakları, inanıyoruz ki halkımız artık gerçek yüzlerini tanımaya başlamış ve oynadıkları bu kalleş ve kanlı oyunları sağ duyusuyla bozarak kendilerine gereken dersi verecektir. Şunu da eklemek istiyor ve inanıyoruz ki BDP üye ve sempatizanlarının çoğu bunların bu saldırganlıklarından rahatsız olup, bu tür provakasyon girişimlerini benimsememektedirler.
Son olarak bu tür ucuz ve basit oyunlarla ortalığı karıştırmak isteyen PKK/BDP içindeki karanlık odaklara, içinde bulunduğumuz iletişim çağında artık her şeyin göz önünde olduğunu, kendilerinin kabak gibi ortada sırıttığını, eskisi gibi insanları manipüle edip kandıramayacakları gerçeğini görmeleri gerektiğini ve artık yalanlarının para etmediğini hatırlatmak ve yol yakınken bu ihanetten vazgeçmelerini, aksi halde kendilerini rezil ve rüsva edeceklerini belirtmek istiyoruz,
ÇINAR EĞİTİM KÜLTÜR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
ÇINAR ŞEFKAT DER