Tarla farelerine karşı mücadelede çiftçilere önemli uyarılarda bulunan Ziraat Mühendisi Mehmet Salih Taşlı, alınacak en iyi önlemin tarlaların ilaçlanması olduğunu, tarla farelerine karşın kimyasal mücadele yapılmasının gerektiğini vurguladı.
Ziraat Mühendisi Mehmet Salih Taşlı, tarla faresi hakkında öncelikle şu bilgilendirmelerde bulundu: “Tarla faresi, genel olarak kültür bitkilerinde kemirgenler grubuna giren zararlı bir hayvandır. Bu hayvanla, kültür bitkilerinde ekonomik zarara neden oluyor. Bazı yıllar yüzde 90’lık ekonomik kayba neden olduğu biliniyor. Bu kemirgenler teorik olarak bir tarlaya bırakılırsa yıl içerisinde sayılarının 15 bine çıkma ihtimali var. Bu teorik olarak böyle, tabi gerçekleşmiyor. Doğal koşulları nedeniyle bunların yüzde 60’ı ölüyor. Bir tarla faresi yaklaşık olarak yılda 12 defa yavruluyor, her yavrulama da yaklaşık 12 yavru yapabiliyor bu da nasıl hızlı çoğaldıklarını gösteriyor. Bu bireylerin her biri de 12 galeri açar, yani birini kapatmış olman onu yok etmişsin anlamına gelmiyor, hepsi birbirlerine bağlıdır, bunlar aile hayatı sürdürür. Tarla fareleri her toprakta galeri açar, fakat be her bulundukları tarlada ekinlere zarar verirler diye bir şart yoktur, fakat galeri açtıkları tarlanın o kısmında verimi düşürürler.”
“Tarla fareleri ile kimyasal mücadele yapılması şart”
Tarla fareleri ile kimyasal mücadele yapılmasının şart olduğunu belirten Taşlı, “Tarla fareleri ile mücadelede genelde tarla sürümü yapılıyor. Fakat fareler bozulan yuvalarını hemen onarabildiklerinden dolayı fazla etkili olmuyor. Bu nedenle kimyasal mücadele yapmak şart. Çiftçiler genel olarak bu mücadele şeklini genel hatları ile biliyor ama yine de ziraat mühendislerine danışıyorlar. Kimyasal mücadeledeki önemli nokta aynı çevrede bulunan tarla sahiplerinin, aynı anda ilaçlama yapması. Aynı anda eğer mücadele yapılırsa, verim çok daha fazla artar. Eğer bir çiftçi ilaçlama yapar yan komşusu ilaçlama yapmazsa yan tarafta bulunan tarla fareleri tekrardan daha önce ilaçlama yapılan tarlaya zarar verebilir. Bu nedenle aynı çevrede bulunan tarla sahiplerinin oturup ilaçlama gününe karar vermesi ve aynı gün ilaçlama yapması gerekiyor, ancak bu şekilde etkin bir mücadele yapılabilir.” dedi.
“Aşırı ilaç kullanımı kalıtsal sorunlara sebep olabilir!”
İlaçların aşırı kullanımı kalıntı sorununa sebep olabileceğini ifade eden Mehmet Salih Taşlı, “Özellikle tarla faresi ilaçları kalıtsal sorunu olan ilaçlardır. Bu ilaçların büyük bir kısmı piyasadan kaldırıldı. Şu anda kullanılan ilaçların büyük bir kısmı, tedarik edilmeleri kolay olduğundan yasaklı ilaçlardır. Çiftçiler bir şekilde tedarik edebiliyor.” diye belirtti.
Çiftçilerin ilaçlama yaparken konu hakkında uzman olan kişiler tarafından yardım alması gerektiğini belirten Taşlı, “Kullanılan ilaçların canlıya geçme ihtimali de olabilir. Tarlada kalan ilaçların ekinlere geçmesi riski de var. Şu anda kullanılan ilaçlar genelde çinko fosfür ve endü sülfadan oluşuyor. Çinko fosfür kullanımı hâlâ var. Bunu da sadece tarım il müdürlükleri dağıtıyor, bunlar ilaçlı tohumlardır. Bu tohumlar kullanıldığı zaman pek fazla kalıtsal sorun olmuyor. Fakat eğer direk toz halinde çinko fosfür ve endü sülfa kullanılırsa bitki bünyesine geçebilir ve bu da insan için çevre için diğer canlılar için büyük zarara neden olabilir. Örneğin, fareyi öldürdüğünüzde o endo sülfan veya çinko fosfür vücuduna geçiyor, ölen tarla faresi ile beslenen diğer canlılarda ölüyor genelde.” ifadelerini kullandı.
“Yasaklı ilaç kullanımında tedarik eden kişilere cezai işlem uygulanıyor”
Çiftçilerin ilaçlama konusunda genelde tecrübeli olduklarını belirten Taşlı, ziraat mühendislerinin de yeni sistemler hakkında çiftçilere yardımcı olduklarını belirtti.
Yasaklı ilaç kullanımı hakkında çiftçilere yaptırım olmadığını, yasaklı ilaç satan kişilere yaptırım uygulandığını ifade eden Ziraat Mühendisi Taşlı, “Yasaklı ilaç kullanımında çiftçilere yönelik değil de tedarik eden kişilere cezai işlem uygulanıyor. Bitki koruma ürünleri denetleme yönetmeliği var. Bitki ürünleri satan bayiler denetleniyor. Açıkçası bazen göz yumma olabiliyor, çünkü tarla faresine karşı alternatif mücadelelerin olmaması, özellikle yeni tarım politikalarında biyolojik yönelim var, fakat biyoljik mücadele ile tarla faresi ile pek fazla mücadele de başarılı olunduğu söylenemez. Biyolojik mücadeleden de kasıt tarla sürülmesi, yılan görülünce öldürülmemesi. Yılan sayısının azaldığı yıllar tarla faresi sayısında artış yaşanıyor. İnsanoğlu açıkçası bu döngüyü bozdu.” dedi.
ÇINARINSESİ