Kabala diye literatürde bilinen bu iş; büyü ve gizli güçlerle bağlantı kurma yöntemidir. Hz. Süleyman aleyhisselamla baş edemeyen Yahudi Hahamlar Kabalacı hahamlardan yardım alıp Allah'ın peygamberi ile savaşmışlardı. Hz. Süleyman'ın yönettiği şehirleri, İnsi ve Cinni şeytanların saldırılarıyla huzursuz hale getirdiler. Kabbalist hahamlar, Allah'ın hüküm verdiği bir peygamberle bile bu güçlerin yardımı ile baş edeceklerini sandılar. Kabbala Tevrat inmeden önce de vardı.
Bu işi Ben-İ israil alimleri bir güç vasıtası olarak görüyorlardı. Güç ve hükmetme tutkusu için Şeytan'ın abdı olmayı kabul eden Kabbalist Hahamlar, tarih boyunca insanlığa çok büyük kötülükler yapmışlar.
İşte Siyonizm, Masonluk diye bilinen ideoloji, Kabbalist yani şeytanlarla işbirliği yapma yönteminin bir ürünüdür.
Tevrat'ın yorumu ve tefsiri olan Talmud'u, Kabalist hahamlar cinni şeytanlarla bir olup yazmışlar. Siyonizm'in şeytani cümleleri ile Yahudi toplumu tamamen ifsat edilerek Şeytani bir orduya dönüştürüldü. Talmud'a göre Yahudi olmayan birisinin malı, onu ilk bulan Yahudi'nindir. Talmud, Yahudileri dünyanın sahibi olarak ilan eder.
Kabalist hahamlar Tevrat'ı değiştirip yerine bütün insanlığa düşman yetiştirecek bir taifenin oluşmasını sağlayacak bir kitap yazmışlardır. Bakın tahrif edilmiş Tevrat'ta geçen şu cümlelere:'' Ve Allah'ın Rabbin sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin; gözün onlara acımayacak.''
Yahudi hahamların cinni şeytanlara uyarak oluşturdukları bu düşünce yani 'Dünyaya hakim olma' düşüncesi binlerce yıllık gelişimi neticesinde günümüzdeki gücünü elde etti. Bu düşüncenin en büyük düşmanı İslam ümmetidir. Tarih boyunca yeryüzünde İlahi adaleti sağlamak için cihat eden bir ümmet son iki yüz yıldır zafiyet gösterdi. Bu yüzden Dünya; ne yazık ki Cinni Şeytanlara esir olmuş Kabalist hahamların tesirine girdi.
Rahmetli Erbakan Siyonizm'i anlatırken diyordu ki:'' Siyonizm inancına göre Şeytan Cennetten kovulduktan sonra şimdi yeryüzünde ''Beni israil''e mensup insanlar vasıtasıyla haşa Cenabı Hak'tan intikam alacakmış. Siyonizm'in temelinde ''ŞEYTANA KULLUK ETMEK'' yatmaktadır.
Evet, Siyonizm'i Erbakan çok anlattı. Allah kendisine rahmet etsin. Mağfirette bulunsun. Günümüzde medyada, siyasette, gazetelerde Siyonizm'i milletimize anlatmak lazım. Aslında bu Şeytani yapıyı ve dünya üzerindeki hedeflerini anlatmak İslami bir vazifedir. Rabbi zülcelal Kur'an'da birçok ayette bu kavimden (haşşa!)boşu boşuna bahsetmemiş. İslam ümmetine bu toplumun tüm huylarını ve karakteristik yapısını en ince ayrıntısına kadar Allah ve resulü anlatmıştır.
Peki niye? Çünkü Kıyamete kadar ömür isteyip insana düşmanlık edeceğini belirten İblis aleyhillane, Erbakan Hoca'nın da belirttiği gibi kendisine abd ve ordu olarak Ben-i israil'den olan hahamları seçmiş ve onlarla çalışmış, halen de çalışıyor.
Siyer okurken dikkatinizi çekti mi? Allah resulü, Yahudilerle çok ciddi savaşlar yapmış. Hatta bir Yahudi kadının ikram ettiği zehirli etin tesirinden dolayı Peygamberimizin rahatsızlandığı ve hastalanıp vefat ettiği anlatılır. Hatta bazı İslam tarihçileri bu olaydan dolayı Peygamberimizin şehit olduğunu söylerler.
Şeytanın insanlık alemini yok etmek için seçtiği ve kendi tesirine aldığı bir yapıdan söz etmek ve yapının dünyadaki uzantılarını ifşa etmek Rahmetli Erbakan'ın da dediği gibi bir nevi cihattır. Ne yazık ki Siyonizm'i toplumumuza yeterince anlatmıyoruz. Suni gündemler ve içimizdeki kuklalar bu kuklacıları hedefe koymamıza engel oluyor. Bakın FETÖ, PKK gibi yapıların CIA ile olan ilişkisi artık çok net ortaya çıkıyor. Peki, CIA kimin kontrolünde? Yahudiler faizle küresel sermayeyi ellerinde tutuyorlar.
Tüm bunları ülkelerimiz işgal edilmeden konuşmamız gerek.
Filistin'de şehit olan üç gencin o mübarek kanları hürmetine İslam ümmetini Mescid-i Aksa'dan kovan ve 4 gündür Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan Siyonizm'i milletimize anlatalım. Bu düşmanı tanımıyoruz. Ülkemizdeki her kargaşanın arka planında bu şeytana abd olmuş yapının parmağı var. Bunu başta hükümet yetkililerimiz ve siyasi partiler görmelidir. Ülkemizde hizmet eden bütün siyasi partiler Siyonizm tehlikesini ve küresel boyuttaki faaliyetlerini milletimize anlatmalıdır.
15 Temmuz'un sene-i devriyesinde halkımızın kazandığı bir zaferi milyonlar meydanlarda kutladı. Hamd olsun küresel Siyonizm'e kul olmuş bir yapının ülkemize olan saldırısını 250 şehidin kanı ile bertaraf ettik. Fakat kuklaya takılıp kalıyoruz. Kuklacı ayan beyan ortada olduğu halde bu millete kimse ASIL DÜŞMANI TANITMIYOR. 14 Temmuz'da 3 Filistinli genci katledip Kudüs'ümüzü işgal eden Şeytanın askerlerine meydanlarda lanet okutmak gerekirdi diye düşünüyorum. Ülkemin yöneticileri Müslüman halkımızın hassasiyetlerini hiçbir siyasi hesap için göz ardı etmemeliler. Siyonizm'in devlet olup İslam Ümmetini 60-70 yıldır ne hale getirdiğini artık görmek gerek.
Siyonizm'in amansız iki düşmanına Allah rahmet etsin. Birisi Rahmetli Erbakan'dı diğeri de İmam Humeyni idi.
Evet, İslam ümmetinin iki büyük toplumunun liderleri ve onların takipçileri 15 Haziran 1997'de D-8'i kurdular. Fakat Siyonist gücün ülkemizde güçlü olması hasebiyle Necmettin Erbakan'ı cezalandırdı. Ve D-8'ler askıda kaldı. Türkiye ve İran'ın insanlığın geleceği için güçlerini birleştirmesi elzemdir. Hamas'ı desteklemek ve korumak milli sınırlarımızı korumak anlamına gelir. Bu realiteyi Türkiye'nin unutmaması gerektiği gibi İran'ın da aklından çıkarmaması gerekir. Şeytan'ın askerleri ile ancak Erbakan ve İmam Humeyni gibi mezhepçilik yapmadan Ümmetçi olan alimlerin ve siyasilerin anlayışı ile mücadele edilirse başarılı olunur.
Allah, Şeytan'a abd olmuş Siyonizm'in şerrinden bütün insanlığı kurtarsın. Bizleri de kendi yolunda insanlığın kurtuluşu için mücadele etmekten geri bırakmasın.