BİNGÖL-Bingöl'de 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla yargılanmalarına başlanan 1'i tutuklu, 7 tutuksuz uzman çavuş davasında, tutuklu olan tek uzman çavuş olan M.T. hakkında tahliye kararı çıktı. Duruşma sanıkların tutuksuz yargılanması kararıyla 3 Aralık 2013 tarihine ertelendi.
16 yaşındaki E.A. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları ve tecavüz ettikleri iddiasıyla 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' ve 'müstehcenlik' suçlamalarıyla, haklarında 3 yıldan 15 yıla varan hapis cezaları istenen 8 uzman çavuşun yargılanmasına Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Dün Sabah 09.30'da başlayan ve 7 tutuksuz sanığın hazır bulunduğu davada, tutuklu sanık M.T. cezaevinden görüntülü sistem ile duruşmaya katıldı.
E.A'nın avukatlarının talebi doğrultusunda mahkeme heyeti, duruşmada kapalı celse kararı ve gizlilik kararı aldı.
Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, tutuklu bulunan M.T'nin tahliye edilmesi, diğer sanıkların ise tutuksuz yargılanmasına karar vererek duruşmayı 3 Aralık 2013 tarihine erteledi.
"Avukatlar mahkeme kararına tepki gösterdi"
Yapılan duruşmanın ardından gazetecilere açıklamada bulunan E.A'nın avukatları mahkeme kararına itiraz edeceklerini söyledi.
Mahkemede istedikleri sonucu alamadıklarını ifade eden E.A'nın avukatı Canan Çakabey, "Ne yazık ki istediğimiz bir sonuç alamadık. Dosyada tüm sanıklar savunmalarını yaptı, mağdure de aynı şekilde beyanda bulundu. Mahkeme hiç beklemediğimiz ve hoşumuza gitmeyen kararlar verdi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmasına yönelik olan talebimize ret kararı verdi. Ve adli kontrol ve yurtdışına çıkmamaya hükmetti. Bizce verilen bu karar kamuoyunun vicdanını ciddi bir şekilde zedelemiştir. Biz bu kararın doğru olmadığını düşüyoruz. Tabi ki itirazda bulunacağız. Duruşma 3 Aralık 2013 tarihine ertelendi." dedi.
"Mahkeme kararı hukuki bir cinayet"
Duruşma sonrasında kısa bir konuşma yaparak, mahkeme kararını hukuki cinayet olarak değerlendiren Bingöl Baro Başkanı Erdal Aydemir, şunları söyledi:
"E.A'nın cinsel saldırı ve cinsel tecavüz iddiasıyla yargılanmaya başlandığı andan itibaren tüm bölge baroları olarak bu davanın takipçisi olacağımızı belirtmiştik. Ancak yargının bugünkü kararı cinayet çeşididir. Benim kişisel hukuki yorumum bu yöndedir.
"Tutuklama talebimizin reddedilmesini anlaşılmaz buluyoruz"
Sanıkların tutuklanmasına ilişkin taleplerinin reddedildiği ve tutuklu bulunan M.T. hakkında tahliye kararı çıkarıldığını belirten Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi, "Türkiye'de yargı en basit suçlar için uzun tutuklama yoluna giderken, bizim tutuklama talebimizin reddedilmesini biz anlaşılmaz buluyoruz." ifadelerini kullandı.
Elçi, "Tamamı asker kişi olan 8 kamu görevlisinin 2 yıl boyunca 16 yaşındaki bir kız çocuğuna sürekli bir biçimde cinsel istismar ve tecavüz suçu işlemeleri karşısında yargının bugünkü tutumu gerçekten anlaşılır değildir. Yargı, intihara teşebbüs etmiş bir çocuğun halen ruhsal bütünlüğünün bozulup bozulmadığını tartışıyor.
"Yargı bu ağır tecavüz suçu karşısında tutuklama yolunu tercih etmemiştir"
Biz, çocuğun ruhsal bütünlüğünün bozulmasının kabul edilmesi gerektiğini, en azından İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından bu yönden bir raporun gelebilme ihtimalinin olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu duruma tekabül eden yasa maddesi, bu suçun cezasını en az 15 yıl öngörüyor. Buna rağmen yargı bugün bu ağır cinsel istismar ve tecavüz suçu karşısında tutuklama yolunu tercih etmemiştir. Gerçekten bu durumu anlaşılmaz buluyoruz." diye konuştu.
Davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yanı sıra, Bingöl ve Diyarbakır Baro Başkanlıkları da müdahil oldu. (Nihat Kanat-İLKHA)