Avrupa'nın dayatmış olduğu toplumsal cinsiyet eşitliği projesini, Milli Eğitim Bakanlığının genelgeyle okullarda öğrencilere dayatmaya çalışmasına her kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu sapkın proje eğitimcilerden de büyük tepki alıyor.
Batman Eğitimciler Cemiyeti Başkanı Kenan Çaplık, bu projenin aileyi bitirmeye yönelik olduğunu belirterek, bu projenin toplumsal bir sapıklığı doğuracağını söyledi. Milli Eğitimin yerli ve milli eğitim sistemine dönmesi gerektiğini vurgulayan Çaplık, özümüze, fıtratımıza, toplumsal örf ve adetlerimize değer veren, inançlarımızı önemseyen projelere ihtiyacın olduğunu, ancak bu sayede aile kurumunun korunabileceğini ifade etti.
"Ucube bir proje…"
'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' projesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çaplık, "Toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında Avrupa'nın dayatmış olduğu bir proje var. Bu proje İstanbul Sözleşmesiyle Türkiye'nin de içine dâhil edildiği bir organizasyon şeklinde devam etmektedir. İstanbul Sözleşmesinin ilkeleri, ahlaki bulunmadığı ve toplumsal örf ve adetlerle bağdaşmadığı için Avrupa'nın birçok ülkesinin meclislerinde kabul edilmediği halde ,Türkiye hiçbir gerekçe ileri sürmeden bu İstanbul Sözleşmesini kayıtsız şartsız kabul etmiştir. Kabul edilen bu sözleşmeyle 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' adı altında bir ucube proje karşımıza çıkmıştır." dedi.
"Hedef aile bilincini ortadan kaldırmaktır"
Avrupa'nın Türkiye'de aile kavramını ortadan kaldırmak istediğini belirten Çaplık, "Bugün bu proje, bu sapık anlayış Milli Eğitim Bakanlığı eliyle okullarımızda artık ilkokul çağındaki çocuklarımıza varıncaya kadar insanlarımıza dayatılmaya çalışılmaktadır. Peki, cinsiyet eşitliği adı altında yapılmak istenen şey nedir? Aslında Avrupa'da aile diye bir kavram kalmamıştır. Avrupa'da aile kuracak insanların varlığı da ortadan kalkmıştır. Avrupa'nın istemiş olduğu tek şey bizim aile kavramımızı ortadan kaldırmaktır. Aslında Batının buradaki asıl hedefi karı koca ilişkisini yok edecek cinsiyet eşitliğini ön plana çıkararak aileyi bitirmektir. Cinsiyet eşitliğinin diğer bir hedefi de çocuklardır. Aile kavramını tanımayan çocuklar zamanla aile kuracak bir anlayış ve yeterliliği de kaybedecektir. Burada hedef hem karı koca ilişkisinin dinamitlenmesi, hem ailenin yok olması hem de çocuklarda aile kurma bilincinin ortadan kaldırılmasıdır." diye konuştu.
"Uygulanmak istenen toplumsal sapıklık projesine karşı durulmalı"
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, toplumsal bir sapıklık projesini dayatmak olduğuna işaret eden Çaplık, konuşmasına şöyle devam etti:
"Toplumsal bir sapıklığın ortaya çıkması için ortaya sürülen bir projedir. Bu projenin Milli Eğitim Bakanlığının eliyle uygulamaya konulması ve okullara genelge gönderilerek bunun işlevsel hale getirilmesi, kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir. Bütün inisiyatif sahibi insanların bu toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında bize dayatılmak istenen toplumsal sapıklığa karşı durmalarını bekliyoruz."
"Yerli ve milli eğitimin içerisinde cinsi sapıklıklar yoktur"
Bu sapkın projenin önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Çaplık, "Bizler kendimize özgü, yerli ve milli bir eğitimden yanayız. Yerli ve milli eğitimin içerisinde ise cinsi sapıklıklar yoktur. Aile kurumu vardır. Aile kurumunu kuracak olan yeni nesil çocuklarımızı da yine bilinçli bir şekilde, inançlarımız, değerlerimiz, örf ve adetlerimiz doğrultusunda yetiştirmemiz gerekiyor. Bizim toplumsal cinsiyet eşitliğine ihtiyacımız yoktur. Bizim özümüze, fıtratımıza, toplumsal örf ve adetlerimize ihtiyacımız vardır." ifadelerini kullandı.
İLKHA