1 Ekim "Dünya Çocuk Günü" dolayısıyla bir basın açıklaması düzenleyen Dünya Çocuk Hakları Derneği, maddi sıkıntılardan dolayı çalışmak zorunda kalan ve ebeveynlerin boşanma sonucunda çocukların çektiği sıkıntılara dikkat çekti.
Çocuk haklarının kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini belirten Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik, şöyle konuştu:
"Dünya çocuk hakları diyoruz ama bunların bir kısmı kâğıt üzerinde, lafta kalıyor. Çocuklara zulüm ediliyor. 193 ülkenin imza attığı ‘Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’ maalesef kâğıt üstünde kalıyor ve bir uygulama yapılmıyor. Dünya çocuk haklarında, çocuklar çalışmaz diyoruz ama ülkemizde de çocuk çalışmak zorunda kalınıyor. Çünkü asgari ücret geçim standardının altında. Eğer bu çocuğu çalışmak zorunda bırakıyorsak burada hükümetin de suçu var. Sadece babaya suç yüklemek doğru değildir."
Dünyanın 27 ülkesinde tanınan ve kısaca EYS olarak bilinen ‘Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromu’nun uluslararası hukukta ve tıpta tanınırken Türkiye'de tanınmadığını belirten Çevik, “Ceza hukukumuzda da bununla ilgili bir müeyyide, bir hukuki terim yok. ‘Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu’nun da hukukta yer almasını, bunu yapan kişilere ceza verilmesini istiyoruz. Tıbbi olarak da bir hastalık olarak tanınmasını istiyoruz. Türkiye’de velayet verildiğinde maalesef ya anneye ya da babaya tek taraflı olarak veriliyor. Çocuk anneye verildiğinde babaya, babaya verildiğinde anneye gösterilmiyor. Bununla birlikte diğer tarafı da kötülüyor. Bu da aslında bir istismar suçudur. Babadan intikam alıyor ama çocuğa zarar verdiğinin farkında değil. Dolayısıyla EYS’nin Türkiye’de tanınması, medya ve sivil toplum tarafından gündem yapılmasını istiyoruz." dedi.
"Çocuk haczi insanlık suçudur"
Çevik, "Çocuk haczi diye insanlık dışı bir uygulama var. 1800’lü yıllarda çocuk mal olarak görülüyordu. Bizde de hala mal olarak görülüyor. Boşanma sonrasında anne-baba çocuğu için dava açtığında, mahkeme malın cinsi çocuk olarak ifade ediyor. İcra mahkemesine göre bir yere icra gelse haciz edilemiyor ama çocuk haciz ediliyor. Bu onur kırıcı, insanlık dışı olayın bir an önce kalkınmasını istiyoruz. Çünkü bu duygusal şiddet ve çocuk istismarıdır. Çocuk istismarı sadece cinsel istismar ile olmaz. Bu da duygusal istismardır. Buradan Dünya Çocuk Günü’nde Dünya Çocuk Hakları Derneği olarak çağrıda bulunuyoruz. Bu kanunun acilen değiştirilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Velayet kanunu düzenlenmeli
Velayet konusunda da değinen Çevik, "Dinimizde velayet babaya verilse de anneye göstermemek suçtur. İslam anayasasına göre de suçtur. Şu anda Avrupa’da ‘Cenevre Çocuk Hakları Sözleşmesinde ’de, ‘Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesinde’ de ortak velayet esastır. Burada çocuğun menfaati gözetilir. Mahkemelerimiz maalesef tek taraflı olarak velayet veriyor. Burada ortak velayet verilmesi lazım. Velayetin 6684 numaralı kanuna göre ortak velayet olması, cinnet ve cinayetleri de önleyecektir. Bu konuda düzenleme yapılması lazım. Düzenleme tasarı olarak verildi ve yapılmaya çalışılıyor. Mecliste velayeti istismar eden kişiden alınarak diğerinde verilmedi. Eğer anne ve baba her ikisi de istismar ediyorsa devlet vasi tayin ediyor. Vasi tayın edilirken de bir sıkıntı var. Çünkü çocuk devletin oluyor. Dedesine, amcasına, dayısına verilmiyor. Bu konuda bir düzenleme yapılması gerekiyor." şeklinde konuştu.
İLKHA