Yaz Kur’an kurslarındaki derslerin daha faydalı, verimli ve kurumsal olabilmesi için nelerin yapılabileceğini açıklayan Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihadul Ulema) Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, Kur’an-ı Kerim eğitimi yaz kurslarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı
Şimşek, hayatın her alanında Kur’an-ı Kerim'in okunup öğretilmesi için başta camiler, Kur’an kurslar, medreseler, okullar ve tüm mekânların buna uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Şimşek, " İbrahim süresinde, 'Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.' Belirtildiği gibi toplumumuzun içinde bulunmuş olduğu karanlıklardan yani, küfürden, şirkten, cehaletten, hayasızlıktan, iffetsizlikten ve insanlara zarar veren ahlaklardan kurtulmasının tek çaresi Kur’an-ı Kerimdir." dedi.
"Camilerimiz çocuklarımızla dolup taşması lazımdır"
"Hayatımızda bu kadar önemli bir yeri olan Kur’an-ı Kerim'in okunması öğrenmesi ve toplumumuz tarafından yaşayabilmesi için Kur’an-ı Kerim'e yeterinden fazla zaman ayrılması lazım." diyen Şimşek, şunları söyledi:
"Ama gelinen noktada sadece Yaz Kur'an kurslarında çok kısa sürede Kur’an eğitimini yer veriyor. Bu da yeterli değil tabi çünkü çocuk daha camiye alışmadan, Kur’an-ı Kerim temel harflerini bile öğrenemeden tekrar bu işten vazgeçiyor. Bir daha ki seneye yine kaldığı yerden başlıyor. Bu da sağlıklı bir Kur'an eğitiminin verilmediği hakikatini ortaya çıkarıyor. Dünya ve ahiretimizin saadetinde yeri olan Kur’an-ı Kerim'in öğretilmesi, yaşanır hale getirilmesi sadece kısa dönemli Yaz Kur’an kursu gibi bir programla yeterli kalınmaması lazımdır. Her şeyden önce bizim kanaatimiz bu eğitim döneminin senenin tamamında uygulanmasın gerekir. Camilerimiz sürekli bir Kur’an programıyla çocuklarımızla dolup taşması önemlidir. Bununla beraber sadece imam hatiplerle de yetinmemelidir. Çocuklarımız ilkokula başladığı gibi Kur’an dersiyle tanışması gerekir. Bütün okullarda zorunlu olarak okutulması lazımdır. Diyanet İşleri Başkanlığımız camide Kur’an dersi verme hususunu mecburi hale getirmesi gerekir. Bununla beraber elbette ki ailelerimizin bilinçlendirilmesi önemlidir. Devlet Kur’an okumayı teşvik etmesi ve sevdirmesi gerekir. "
"Kur’an-ı öğrenemeyen bir insanın İslam’ı yaşaması ve faydalı bir birey olması mümkün değildir"
Son olarak Şimşek, "Evlatlarımız Kur’an-ı Kerim'le büyüyecek, yaşayacak. Verilen o mesajlar gerçek manada yerini bulacaktır. Toplum ıslah olup karanlıklardan kurtulacaktır. İttihat olarak, biz bunların olmasının doğru olacağına inanıyoruz. Bir an önce yetkililerimizin bu hususta üzerlerine düşeni yapmaları gerekmektedir. Aksi halde sembolik bir Kur’an eğitimi, yaz Kur’an kursu adı altında veriliyor ki bunun ne kadar yetersiz olduğunu hepimizin malumudur. Çocuklarımız bu şekilde Kur’an-ı Kerim'i öğrenemiyor. Kur’an-ı öğrenemeyen bir insanın İslam’ı yaşaması, kendisine, ailesine, çevresine faydalı bir fert olması mümkün değildir. Bunun böyle olmasının daha doğru olacağına inanıyoruz." ifadelerine yer verdi.
İLKHA