Hayırlı nesiller yetiştirmeye katkı sağlayacak, çocukları Kur’an’la ve Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) örnek hayatıyla buluşturacak Kur’an kursları başladı. Dün açılan kurslar, 17 Ağustos’a kadar devam edecek.
Kurslar vesilesiyle çocuklar, Yüce Allah'ı daha iyi tanıyacak, iman ve İslam’ı kalplerine nakşedecekler. Kur’an-ı Kerim’le ve Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) örnek hayatıyla daha yakından tanışacaklar. Kur’an’ın istediği, Peygamberi de yaşayarak gösterdiği doğruluk ve dürüstlüğü, şefkat ve merhameti, sevgi ve saygıyı, hak ve adaleti, paylaşma ve yardımlaşmayı, kardeşlik ve muhabbeti, ahlâkî değerleri daha derinden kavrayacaklar. Fıtratlarını kötülüklerden koruyacak ibadetleri öğrenecekler.
“Camiler, milyonlarca çocuk için eğitim yuvasına dönüşecek”
“Camide Çocuk Sesi, Vatanımın Neşesi” şiarıyla camiler, bu yıl da milyonlarca çocuk için bir eğitim yuvasına dönüşecek.
Çocukların Yüce Allah’ın en büyük emanetlerinden biri olduğunu söyleyen Diyarbakır Cebel-i Nur Camii İmam Hatibi Mahmut Beyaz ,“Çocuklarımızı Kur’an ile büyütmemiz lazım.” dedi.
Yaz Kur’an kurslarının Diyanet İşleri Başkanlığının “Camide Çocuk Sesi, Vatanımın Neşesi” temasıyla başladığını söyleyen Beyaz, “Sabah saat 09.00’dan 11.45’e kadar, bir de isteyen öğrencilerimize öğleden sonra ders verilmektedir. Ama ağırlıklı olarak 09.00 ila 12.00 arası ders veriyoruz. Kız çocuklarımıza bayan öğretici hoca hanımlar ders veriyor. Camimizin onlara ayrılan alt ve üst katlarında ders veriyorlar. Caminin içinde ise erkek öğrencilere, erkek öğretici hocalar olarak bizler ders vermekteyiz. Bir de 4-6 yaş arası çocuklarımız var. Onlara eğitimlerini rahatlıkla yapabilecekleri uygun ortam hazırladık. Bayan öğreticilerimiz tarafından kendilerine karma olarak ders verilmektedir.” dedi.
“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir”
Kur’an’ın bütün insanlığa gönderilmiş ilahi bir kitap olduğunu ve ilahi kitabı öğrenip hayatımızda tatbik etmenin hepimizin görevi olduğunu söyleyen Beyaz, “Peygamber Efendimiz ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir.’ buyurmuşlardır. ‘İnsanların en hayırlısı’ vasfını elde etmek istiyorsak evvela Kur’an’ı öğrenmemiz, sonrasında da öğretmemiz gerekmektedir. Kur’an’ı Kerim, Efendimizin Veda Hutbesi’nde beyan ettiği şekliyle bize bir emanet olarak kalmıştır. ‘Ben aranızdan ayrılıyorum, size iki şey bırakıyorum, onlara sarıldığınız sürece hidayetten ayrılmazsınız, dalalete düşmezsiniz.’ diye bizzat sevgili Peygamberimiz tarafından bize Veda Hutbesi’nde bir mesaj bırakılmıştır. Bizler bu emaneti, ilahi bir emanet olarak almalı ve o ilahi emanete gösterilmesi gereken hürmeti, saygıyı göstermeliyiz. En önemlisi de Kur’an’ı okumalı, anlamalı ve hayatımızda tatbik etmeliyiz. Temel gaye bu olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımızı yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem ateşinden koruyalım”
Beyaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. Biz çocuklarımızın nasıl ki geleceklerini, yarınlarını, maddi olarak düşünüyorsak onların ahiretini de düşünmek zorundayız. Kur’an-ı Kerim’de Allah (Celle Celaluhu) şöyle buyuruyor: ‘Kendinizi ve ailenizi, yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem ateşinden koruyunuz.’ Bu korunmak iman ve Kur’an ile amel etmekle olur. Kur’an’ın mutlaka Müslümanın hayatında olması lazım. Bizler onların dünyasını düşünürken ahiretini asla ihmal etmemeliyiz. Çünkü bu çocuklarımız Kur’an’la büyüdükleri zaman, Kur’an’dan ders aldıkları zaman, ümit var olacağımız bir nesil olurlar ve ebeveynleri için de hayırlı bir evlat haline gelirler. Toplum içerisinde fert olarak gurur duyacağımız şahsiyetler haline gelirler.”
“Çocuklarımız ekranla değil akranlarıyla büyümek için camiye gelsin”
“Geçmiş nesil ile şimdiki nesli kıyas ettiğimiz zaman şimdiki çocuklarımız hep içine kapanık. Saygı noktasında bazen yetişkinlere, ebeveynlerine ve toplumdaki büyüklerine karşı gereken hürmeti göstermediklerine şahit oluyoruz.” diyen Beyaz sözlerini şöyle noktaladı:
“Çocuklarımızın zararlı alışkanlıklar edindiklerini görüyoruz. Ekran karşısında veya ellerindeki tablet, telefon aracılığıyla vakit öldürdüklerine ve bu şekilde büyüdüklerine şahit oluyoruz. Bu durum, çocuklarımıza sanal âlemde birçok kötü alışkanlığın sirayet etmesi anlamına gelmekte. Ekranla değil akranlarıyla bir neslin yetişmesi için ebeveynlerin çocuklarını camiye getirmesi gerekir. Çocuklar, hocalar eşliğinde yaz tatillerini değerlendirmeli ve bu şekilde manevi hayatlarına bir şeyler akmalıdır. Rahmetten istifade etmelerini sağlamak için ebeveynlerin çocuklarını Kur’an kurslarına getirmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü neslimiz eğer sokak ve internet ortamında, ekran karşısında vakit geçirirse hepimiz üzüleceğiz ama en başta ebeveynler üzülecektir. Çünkü saygı duyan bir nesil değil de inciten, karşılık veren bir toplum oluşacaktır ki bu hepimizi olumsuz etkiler.” (Mehmet Çelik-İLKHA)