Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, son günlerde ülke, eğitim camiası ile ailelerin gündeminden çıkmayan ve intiharlar neticesinde ölümlere neden olan Mavi Balina oyunu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Uca, küçük yaştaki çocukları hedef alan ve şiddet içeren Mavi Balina, Momo, Mariam benzeri oyunların, Whatsapp, Sosyal Medya, E-Mail benzeri sanal ortamlardan link gönderme yoluyla yayıldığını belirtti.
Kademeli oyunlar kategorisinde olan bu tür oyunlara ait bir internet adresi veya yasal satışının ve herhangi bir yazılımının olmadığını dile getiren Uca, "Günümüzde insanların üçte ikisi sosyal medyayı kullandığından bu oyunlar, tüm dünya çocuklarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Özellikle son zamanlarda sosyal yaşamdan uzaklaşıp kendilerini teknolojik cihazlara mahkûm eden çocuklara ulaşmayı ilke edinen oyun yöneticileri, zaman zaman elektronik ortamlar yoluyla çocukların kullandığı cihazlara virüs göndererek bilgisayarındaki kayıtları ve kişisel bilgileri ele geçirip zaman zaman da oyunun başından itibaren link yoluyla gönderdiği davetle bireyde kendisine değer verildiği anlayışı oluşturarak oyuna karşı bağımlılaştırıp aile yaşantısı ve özel hayatı ile ilgili bilgi ve fotoğrafları ele geçirerek ya da bireyin uygunsuz haldeyken fotoğraflarını çekip kendilerine göndermelerini sağlayarak tehdit ve şantaj yoluna gitmektedirler." dedi.
Uca, “Oyun yöneticileri, bireylere basitten karmaşıklığa; kolaydan zora doğru yükümlülükler içeren talimatlar göndererek bireylerin kendilerine, aile fertlerine ve arkadaşlarına zarar vermelerini istemektedirler. 'Yapmazsan anne-babana zarar veririz.', 'Yapmazsan uygunsuz fotoğrafların elimizde, tüm tanıdıklarına gösteririz.' gibi tehditlerle bireylerin hem kendilerine hem de başkalarına zarar vermelerini istemektedirler. Son günlerde ilimizde de bir kaç çocuğun ölümüne, birçok çocuğun da ölümle sonuçlanmayan intihar girişimlerine neden olan Mavi Balina oyunu 50 günde 50 görevi içermektedir. Bu oyun yöneticileri her yeni kademeye geçişte kendilerini sakatlama, vücutlarının herhangi bir yerini jiletleme, dövme yapma, korku filmi izletme, anne-baba ve aile bireylerine zarar verdirme gibi aksiyonlar içeren görevleri yerine getirtmektedirler. Talimatların özellikle gece 22.00 dan sonra yaptırılması, kendine zarar verecek bireyin engellenme olasılığını ortadan kaldırmaya ve verilen görevin daha rahat yaptırılmasına yöneliktir. Kendilerine güveni zayıf olan, umutsuzluk ve mutsuzluk problemi yaşayan, anne-babasıyla iletişim kurmakta zorlanan ya da anne-baba ilgisizliği yaşayan ve kendisine değer verilmeyen bireylerin daha çok tuzaklarına düştüğü bu oyunları oynayan bireylerde; yeme-içme davranış bozukluğu, ani öfkelenmeler, tek başına kalma, elektronik cihazlarla özellikle bilgisayar ve cep telefonuyla daha çok zaman geçirme, gece sık dışarı çıkma, anne-babadan uzak kalma, içine kapanıklık ve gece yarısı uyanmaları gibi durumlar meydana gelmektedir.” dedi.
Anne babalara uyarı
Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca, anne-babalara da önemli uyarılarda bulundu. "Çocuklarımızı bu oyundan uzak tutmak için öncelikle çocuğunuzdan asla uzak ve kopuk olmamaya, onları bir dost, bir arkadaş kabul ederek onlarla daha çok zaman geçirmeye, zaman geçirirken de teknolojik cihazları bir tarafa bırakıp onlarla canlı ve karşılıklı diyalog kurmaya özen göstermeliyiz." diyen Uca sözlerini şöyle tamamladı:
"İnternet ve bilgisayar kullanımlarının sınırlandırılması, teknolojik cihazlarla her buluşmalarının takip edilmesi, gece 22.00’den sonra çocukların evden dışarı çıkmalarına izin verilmemesi ve gece uyanıp uyanmadıklarının kontrol edilmesi gerekir. Gerekirse çocukların vücutlarını görerek vücutlarında kesik, kızarıklık ya da dövme olup olmadığının kontrol edilmesi önemlidir. Çocukları kendi kişisel bilgilerini hiçbir yerde paylaşmamaları noktasında uyarılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, çocuklar kendilerine değer verilmediği, takdir edilmedikleri ve önemsenmedikleri için bir boşluk yaşamakta ve başka arayışlara girmektedirler. Yine unutulmamalıdır ki sosyal medya üzerinde fazlasıyla çocukların prestij kazanma, onanma, takdir edilme ve önemsenme ihtiyaçları giderilmektedir ve kendisini çaresiz ve değersiz hisseden her birey sosyal medya ve sanal alemde kendisini bulmaktadır.”
İLKHA