Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından Türkiye genelinde başlatılan "Okuma-Yazma Seferberliği" kapsamında Gaziantep’te de çeşitli okullarda kurslar açıldı. Gaziantep'te açılan 712 okuma-yazma kursundan biri olan Şehitkamil ilçesindeki Empati İlkokulunda açılan ve 24 kişinin katıldığı kursa ilerlemiş yaşlardan kadın ve erkeklerde yer aldı.
Okuma-yazma kursuna katılanlar arasında çeşitli yaş gruplardan kadın ve erkeklerin yanı sıra ilerlemiş yaşlardan da kadın ve erkekler katılıyor. Geçmişte okul okuyamamanın derin üzüntüsünü yaşadıklarını ve en büyük hayallerini gerçekleştirmek için ise bu kursa katıldıklarını söyleyen yaşlı teyze ve amcalar, okuma- yazma bilmedikleri için çok zorluklar çektiklerini söylediler.
"Bu fırsat bizim için çok iyi oldu"
Maddi imkansızlıklardan dolayı çocukken okula gidemediğini belirten 78 yaşındaki İbrahim Cumhur Melekoğlu, "Ben 40 sene nakliyecilik yaptım. Ondan sonra okuma-yazmaya hiçbir ihtiyaç duymadım. Bu sene bir araba sattım, bir tanesi bana noterde huzursuzluk etti. Bunun üzerine ‘ben okuyacağım’ diyerek bu şekilde kendime karar verdim. Burada muhtarlığa geldim. Bu okula başvuru yaptım. Bu işe teşebbüs ettim. Herkese teşekkür ediyorum. Çocukken okula gidemedik, imkanlar yoktu. Şu an hiçbir sıkıntı çekmiyorum. Bu yaşta da okula gelmekten iftihar ediyorum. Ben biraz okuyorum, ancak cümle kuramıyorum. Bu fırsat bizim için çok iyi oldu. Çok azimliyim ve bu işi yapacağım. Utanacak bir durum yok, çok yanlış. Okuma-yazma bilmeyen kişi aynı kör gibi yaşıyor. Kör gibi yaşamasınlar, buraya gelip okuma-yazma öğrensinler." dedi.
"Öğrenmenin yaşı yoktur"
Okuma- yazma bilmediği için çok zorluklar çektiğini belirten 65 yaşındaki Fatma Narin, "Biz köydeydik, kardeşim de okula göndermedi. Sonrada okuma imkânı olmadı. Evlenip çocuk sahibi olduk. Çocukken okuma-yazmayı öğrenememenin zorluğunu biz her yerde yaşadık. Okuma-yazması olmayan kişi her şeyden geri kalıyor. Hastaneye giderken, otobüse binerken, bir tabela okurken ve bir ilacın üzerini bile okumada sorun yaşıyorduk. Öğrenmenin yaşı yoktur. Okuma-yazma bilmeyen herkes bu kursa gelsin. 80 yaşında ise yine bu kursa gelsin. Bir harf öğrense o bile yeter."ifadelerini kullandı.
"Okuma-yazma öğrenmek hep içimde uhde kalmıştı"
Yıllardır okuma-yazma öğrenmenin içinde ukde olarak kaldığını belirten 40 yaşındaki Hacer Demircan da, şunları söyledi: "Ben çocukluktan beri okumadığım için çok pişmanım. Ama beni babam okutmadı. Eğer şimdi ki aklım olsaydı ben çocuklarımla birlikte okur üniversite mezunu bile olurdum. Çocukken okumadığım için çok pişmanım. Kardeşlerim içinde avukat, eczacı, mühendis, muhasebeci olanda var. Ama ne yazık ki ben okuyamadım. Çocukluktan beri de okuyamamanın özlemini çekiyorum. Okuma-yazmanın yaşı yoktur. Bu kurs bizim için iyi oldu. Okuma-yazma öğrenmek hep içimde uhde kalmıştı. Nihayet onu gerçekleştireceğim."
"Kızlarımı bırakacak kimsem olmadığı için yanımda getiriyorum"
2 çocuğuyla kursa katılan Kudret Özyurt ise, ilkokul 4’ncü sınıfa kadar okuduğunu belirterek, "Sonrada okulu bıraktım. Babam okula gitmeme izin vermedi. Bu yüzden okula devam edemedim. Okula devam edemediğim için çok pişmanım. Şu an benim bir büyüğüm ağabeyim İstanbul’da öğretmenlik yapıyor. Ama ben okuyamadım. İki kızımla birlikte kursa geliyorum. Kızlarımı bırakacak kimsem olmadığı için yanımda getiriyorum. Benimle birlikte kursa katılıyorlar." şeklinde konuştu.
İLKHA