Ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalara bakıldığında Covid-19 kaynaklı ölümlerin daha çok 65 yaş üstü olduğunu belirten Özdemir, koronavirusten hayatını kaybeden kişilerde en çok rastlanan ek hastalığın hipertansiyon olduğunu dile getirdi.
"Hipertansiyon ilaçları bırakılmamalı"
Bu süreçte hipertansiyon ilaçlarının hekimin bilgisi dışında bırakılmaması ve düzenli hekim kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini dile getiren Özdemir, "Hipertansiyon hastaları Covid-19 enfeksiyonundan korunmak için sosyal mesafe, hijyen ve maske kullanımına mutlaka riayet etmeli. Özellikle 65 yaş üstü ve ek hastalığı (diyabet, kalp yetmezliği, akciğer hastalığı gibi) olan hipertansiyon hastaları bu dönemi mümkün olduğunca evinde geçirmelidir. Hipertansiyon hastaları ve hipertansiyon açısından risk taşıyan bireyler beslenmelerine dikkat etmeli, kilo almamalı, sigara ve alkolden uzak durmalı, gereksiz ağrı kesici ilaçlar kullanmamalı ve kullandığı hipertansiyon ilaçlarını bırakmamalıdır." ifadesini kullandı.
"Bu belirtiler varsa dikkat!"
"Hipertansiyon sıklıkla enseden başlayan ve yukarı doğru yayılan baş ağrısı, burun kanaması, kulaklarda çınlama, halsizlik, çabuk yorulma, sık ya da az idrara çıkma ve bacaklarda şişlik şeklinde belirtiler verebilir." diyen Özdemir, şu şekilde devam etti:
Göğüs-sırt ağrısı, nefes darlığı, şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, denge kaybı gibi yakınmalar varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Yaş ilerledikçe hipertansiyon görülme sıklığı artmasına ve geçmişte hipertansiyonun yaşlılık hastalığı olarak bilinmesine rağmen son yıllarda özellikle gençlerde görülen düzensiz beslenme, fiziksel aktivite azlığı, obezite, yoğun sigara ve alkol kullanımı neticesinde hipertansiyon maalesef çok daha erken yaşlarda görülmeye başlanmıştır.
Hipertansiyon risk faktörleri; ailede hipertansiyon hikayesi, obezite (şişmanlık ), sigara, diyetteki tuz miktarının yüksek olması, stres, yaş, diyabet ve hiperlipidemi sayılabilir. Bu risk faktörlerine sahip olan kişilerin hipertansiyon açısından daha dikkatli olması gerekir.
"Düzenli ve doğru tansiyon ölçümü önemli"
Hipertansiyonun kan basıncımızın 140/90 mmhg'nın üstü olması olarak tanımlanabileceğini ve en az 2 farklı günde yapılan ölçümlerde tansiyon değerlerinin 140/90 mmhg'nın üstünde çıkmasının hipertansiyon olarak adlandırılabileceğini söyleyen Özdemir, "Tansiyon ölçmenin belli başlı kuralları vardır. Öncelikle ilk defa ölçüm yapılacak kişilerde her iki koldan da ölçüm yapılmalıdır. Genelde sağ kolda tansiyon biraz yüksektir. Ancak bu yükseklik farkı 10 mmhg’yyı (en fazla 15 mmhg) geçmez. Eğer 2 koldaki tansiyon farkı daha yüksekse altta yatan ve düşük ölçülen kol damarında veya aort damarında daralamaya neden olabilecek bir damar sertliği hastalığının araştırılması gerekir." dedi.
Tansiyonun her zaman yüksek çıkan koldan ölçülmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, "Tansiyon ölçmeden önce hasta idrarını yapmalı, oturur vaziyette ve en az 5 dakika dinlenmiş halde olmalıdır. Ölçümden en az 30 dakika öncesine kadara sigara ve kahve gibi tansiyon ve kalp hızını etkileyecek maddeler içilmemiş olmalıdır. Yemek öncesi aç karına ölçümler yapılmalı ve ölçüm yapılırken bacak bacak üstüne atılmamalı ve konuşulmamalıdır. Dijital ölçüm yapılan cihazlar kullanılacaksa koldan ölçüm yapanlar tercih edilmelidir." şeklinde konuştu.
"Tedavide ilk kural 'yaşam şekli' değişikliği"
Hipertansiyon tanısı konulduğunda ilk yapılması gerekenin yaşam tarzı değişikliği olduğunun altını çizen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hastalar ideal kilonun üzerindeyse yeterli ve dengeli bir diyet programı ile normal kilolarına dönmesi önerilir. Tuz tüketimi kısıtlanarak meyve, sebze tüketimi artırılmalı. Tansiyonu düzenleyici etkisi olduğu bilinen limon, sarımsak, kekik, maydanoz tüketimi arttırılmalıdır.
Margarin, tereyağı ve kuyruk yağı gibi doymuş yağ oranı yüksek besinlerden uzak durulmalıdır. Sıvı yağ özellikle zeytinyağı kullanılmalı, katı yağlardan uzak durulmalıdır.
Omega 3 alımının artırılması için düzenli balık tüketilmelidir. Sigara ve alkol kullanımından kesinlikle uzak durulmalıdır. Stresten uzak bir yaşam sürülmeli ve haftada 5 gün yarım saat düzenli egzersiz yapılmalıdır.
"Tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir"
Hipertansiyonun damar sertliği olarak bilinen aterosklerozun en önemli nedenlerinden olduğunu belirten Özdemir, "Hipertansiyon tedavi edilmezse kalp krizi, kalp yetmezliği, pıhtı veya beyin kanamasına bağlı gelişebilen inme, böbrek hastalıkları, aort damar genişlemesi ve yırtılmaları, bacak damarlarında tıkanmalar, görme bozuklukları, hafıza sorunları (Alzheimer hastalığı) ve cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabilir." ifadesini kullandı.