HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Muş’ta yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya gelerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Düzenlenen basın toplantısına HÜDA PAR GİK üyesi İnan Sur, İstişare Kurulu Üyesi Zeynelabidin Gülsever, Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan ve il teşkilatı yöneticileri katıldı.
Zekeriya Yapıcıoğlu, burada yaptığı açıklamalarda, yaşanan çatışmalı süreç ve yeni Anayasa çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu, ulus devlet paradigmasının terk edilmesi gerektiğini söyledi.
İslam aleminde içinde bulunduğu tefrikaya dikkat çeken Yapıcıoğlu, “İslam coğrafyasının dört bir tarafında Müslüman kanı akarken, bu kanın önemli bir kısmı başka Müslümanlar tarafından akıtılırken, bu fitneyi sona erdirmek, insanları birbirine yakınlaştırmak yerine, takım tutar gibi herhangi bir grubun karşısında yâda yanında olmak hiç kimsenin menfaatine değildir. İslam ülkelerinden herhangi birine veya Müslüman gruplardan herhangi birisine karşı cephe alınması emperyalistlerin ekmeğine yağ sürer, silah tüccarlarının kârına kâr katar, başka da bir işe yaramaz. Memleketteki bu karışık ortamın sona ermesi için insanlar sükûnetle hareket edip sağduyuya davet etmeliyken kendilerine daha fazla taraftar toplamak için gerginliği biraz daha tırmandırmakta. Bu, ülkeye yapılacak en büyük düşmanlıklardan birisidir.” dedi.
Bölge insanları aralarındaki ihtilafları kendi aralarında çözmesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, “Bu bölgede yaşayan bütün insanların, bütün grupların, kavimlerin, ülkelerin ve yönetimlerin, menfaatine olan şey bir kardeşlik tesis etmeleridir. Aralarındaki kardeşlik hukukuna riayet etmeleridir. Aralarındaki ihtilafları kendi aralarında çözmezlerse o zaman dışarıdan birileri gelir bu yaraları kaşır, bu sorunları deşer, bu fitne ortamını oluşturur. Şu anda yaşanan tam da budur, fitne ortamıdır. Bu fitne ateşine benzin dökmemek, elinden bu ateşi söndürmek gelmiyorsa en azından daha fazla harlanmasına, alevlenmesine sebebiyet verecek davranışlardan kaçınmak, herkesin boynunun borcudur.” ifadelerini kullandı.
Yeni anayasa çalışmalarını değerlendiren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu: “Uzun bir süredir Türkiye gündeminde olan bu mesele, şu anda geldiği aşama itibariyle tamamen yeni bir anayasa hazırlamaktan çıkmış sadece hükümet sistemini değiştirecek, şu anki parlamenter sistemin yerine başkanlık sistemini getirecek kısmi bir anayasa değişikliğidir. Eğer memleketin sorunları kökten çözülmek isteniyorsa ulus devlet paradigması terk edilmeli. Bu memlekette yaşayan farklı etnik gruplara mensup, farklı dilleri konuşan farklı mezheplere mensup hatta farklı inançlara mensup insanların kendilerini bu memleketin sahibi gibi hissedebilecekleri ve kendilerine adaletle muamele edileceğinden endişe duymayacakları bir sistem kurulmalıdır. Şu anki meclis tablosu maalesef sil baştan bir anayasa yazımına el vermiyor. Çünkü şuanda mecliste grupları olan partilerin her birisi çok farklı bir kulvarda ve uzlaşabilecekleri maddelerin sayısı maalesef çok az.”
“İşsizliğin sebeplerinden bir tanesi özel sektörün bölgeye gelmemesidir”
Bölgedeki işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının çok üstünde olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu yatırımların ve istihdam alanlarını arttırılması gerektiğini ifade etti.
Yapıcıoğlu, “İnsanlarımızın özellikle bölge insanlarının işsizlikten bizar olduğu, bölge illerindeki işsizlik oranının Türkiye ortalamasının çok çok üstünde olduğu bazı illerinde Türkiye ortalamasının iki üç katı işsizlik olduğu malumunuzdur. İşsizliğin sebeplerinden bir tanesi özel sektörün bölgeye gelmemesidir. Özel sektör bölgeye gelmeyince yani bölgede yatırım olmayınca yeni istihdam alanları oluşmuyor. Hükümet de bölgedeki özel sektörün yokluğunu, istikrar ve güvenin yokluğuna bağlıyor. Biz başından beri söylüyoruz. Hem asayişi temin etmek, insanların can ve mal güvenliğini sağlamak hem de yeni istihdam alanları için tedbirler almak hükümetin görevidir. Görevlerinden bir tanesinin yeterince yerine getirememiş olmayı başka bir ihmalkârlığının bahanesi yapmamalıdır. Eğer özel sektör gelmiyorsa devlet gerekirse doğrudan yatırımlarla yeni istihdam alanları oluşturmalıdır.” ifadelerini kullandı.
"Ülkemizin en büyük acılarının yaşadığı siyasetlerden bir tanesi de çukur siyasetidir"
PKK’nin çukur siyaseti sonucunda insanların evsiz kaldığını belirten Yapıcıoğlu, hükümet yetkililerinin barınma ihtiyacını giderecek tedbirler alması gerektiğini söyleyerek, “En son ülkemizin en büyük acılarının yaşadığı siyasetlerden bir tanesi de çukur siyasetidir. Eğer bu kişiler, bu siyaseti güdenler, gerçekten içinden çıktıkları halkın menfaatini düşünür olsalardı, kendi seçmenleri dahil halkın yüzde 90'dan fazlasının karşı çıktığı bu çukurları, mahallelerin içerisinde kazdırmazlardı. İşte güttükleri çukur siyasetinden dolayı memleket viraneye döndü, şehirler yıkıldı. Binlerce bina yakıldı, insanlar işsiz kaldı, çocukları okula gidemedi. Kış geldi insanlar halen başını sokacak bir ev bulamadı. Hükümet soğuklar başlamadan, açıkta kalan vatandaşların barınma ihtiyaçlarını giderecek tedbirleri alması gerekir.” diye konuştu.
İLKHA