Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Gaziantep halkının, kentteki birçok siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının cami talebinin hiçe sayılması ve Cuma Camii'nin de Millet Bahçesi yerine şehrin başka bir noktasına yapılacak olması büyük tepkilere neden oldu.
Gaziantep’te 25 bin üyesi olan bir sivil toplum kuruluşu olarak Gaziantep'in sembollerinden biri haline gelecek olan Cuma Camii’nin yıkılan Kamil Ocak stadyumunun yerine yapılmasını istediklerinin altını çizen Gök, Cuma Camii’nin şehir merkezinde yapılacak Millet Bahçesi’ne yapılmasının iptal edilmesi yanlışından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
"Selatin Cami'ye kavuşacağımızı düşünüp sevinmiştik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2015 yılında Gaziantep Üniversitesi Sani Konukoğlu İlahiyat Fakültesi’nin açılışında söz konusu stadyumun yerine 10 bin kişilik bir Cuma Camii yapılması talimatını vermesinin kentte büyük bir sevince neden olduğunu anımsatan Gök, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te yıkılacak stadyumun yerine 10 bin kişilik bir cami yapılacağını ilan edince tarihte küçük buhara olarak bilinen gazi şehrimize yakışır bir Selatin Cami'ye kavuşacağımızı düşünüp sevinmiştik. Daha sonra Cumhurbaşkanımızın bu caminin Vatikan'daki dünyanın en yüksek kubbesine sahip olan Kiliseden daha yüksek bir kubbeye sahip olması talimatını duyunca bu heyecanımız daha da artmıştı. Çünkü bu cami Gazi şehrimizin sembolü haline gelecek bir yapıya dönüşecekti." dedi.
"Caminin Valilik binasının yerine yapılmasının daha doğru olacağı söylendi"
Stadyumun yerine Millet Bahçesi, Cuma Camii’nin stadyuma yakın olan ve yıkılması planlanan Valilik binasının yerine yapılması kararının sadece bir oyalama taktiği olduğuna dikkat çeken Gök, "Bize önce büyüklerimiz tarafından caminin yıkılan stadyumun yerine değil de yıkılacak Valilik binasının yerine yapılmasının daha doğru olacağı söylendi. Caminin yıkılmış stadyumun alanına yani boş bir meydana yapılmak yerine Valiliğin yıkılması ve halkımıza ekstra mali yük getirecek bir projeye dönüşmesi bizi rahatsız etmişti ama büyüklerimiz böyle uygun görmüştü ve netice itibariyle de şehre gelen herkesin göreceği, kolayca ulaşacağı şehrin merkezine şehrin sembolü olacak bu cami yapılacaktı. Biz de bu yüzden açıklama yapan büyüklerimize destek olmak durumunda kaldık." ifadelerini kullandı.
"Belli çevreler camiden hep rahatsız oldu"
Gök, Cuma Camii’nin yıkılan stadyumun yerine yapılacak olmasının ilk günden itibaren belli çevreleri sürekli rahatsız ettiğini hatırlatarak, "Bir caminin bu güzel şehrimizin sembolü haline gelecek olması bizi mutlu ettiği ölçüde bazı çevreleri de rahatsız etmiş olmalı ki çeşitli oyunlarla bu caminin buraya yapılarak şehrin sembolü olmasını engellemek için çalışmalara başladılar. Şehrin silüetine saplanan İslam mimarisi ile alakası olmayan birtakım yapıların şehrin merkezinde yapılmasına ve açılmasına ses çıkarmayan, hatta bunda katkısı olan bazı çevreler zaman zaman işin dozunu öyle yükselttiler ki caminin boyutunun büyük olduğu gerekçesiyle İslam beldesinde yapılacak bir camiyi şehrin silüetine saplanacak ‘bıçak’ olarak niteleme cüretini bile gösterdiler. Sonuç olarak ise bir İslam şehri olan Gaziantep'imize şehrin sembolü olacak ve şehrin merkezine gelen herkesi kucaklayacak bir cami yapılmasını isteyenler ile bunu istemeyenlerin gizli bir mücadelesini izledik. Sonuçta bir camiyi bu şehrin sembolü olarak görmek istemeyenler kazandı." şeklinde konuştu.
"Herkesin vebal altında olacağını hatırlatıyorum"
Cuma Camii’nin şehir merkezinde yapılacak Millet Bahçesi’ne yapılmasının iptal edilmesi yanlışından vazgeçilmesi gerektiğini belirten Gök, "Duyduk ki bu caminin bu meydana yapılması iptal edilmiş ve şehrin dışında bir yere, hatta yeni yapılanacak ve şehirle bütünleşmesi belki de yarım asırdan daha fazla sürecek bir yere taşınacak zırhlı tugayın içine yapılacakmış. Tabi bu da oyalama taktiklerinin başka bir boyutu değilse. Bu şehirde kentin sembolü olacak söz konusu camiyi yıkılan stadyumun yerinde görmek isteyen büyük bir çoğunluk var. Ben bu şehirde söz söyleme hakkı olan ve şehrin büyükleri olan Bakanımızdan, Valimize, belediye başkanlarımızdan milletvekillerimize, siyasi parti yetkililerimizden kanaat önderlerine kısacası tüm büyüklerimize tekraren halkın sesine kulak verme noktasında çağrıda bulunuyor ve yapması gerekeni yapmayan, söylemesi gerekeni de söylemeyen herkesin vebal altında olacağını hatırlatıyorum." diye konuştu.
İLKHA