Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bingöl PTT Kavşağı'nda düzenlenen mitinde yaptığı konuşmada muhalefeti eleştirdi.
Erdoğan, Bingöl'ün vefa, ilim ve irfan şehri olduğunu belirterek aynı zamanda darbecilerin karşısında dimdik duran bir kent olduğunu da sözlerine ekledi.
Tek parti döneminde yaşanan zulümleri en iyi bilenin Bingöllüler olduğunu, milli ve manevi değerlerin tahrip edilmeye ve kökünden kazılmaya çalışıldığı dönemde Bingöl'ün âlim ve melelerinin buna direndiğini hatırlatan Erdoğan, “Gece karanlığında, gizli gizli talebelere Kur’an öğrettiler. Onların fedakârlıkları neticesinde hamdolsun bugün hala camilerimiz dolup taşıyor.” dedi.
“HDP’liler Şırnak'ta, Siirt'te insanları öldürüyorlar”
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye'nin büyümesi, kalkınması, barış, huzur ve kardeşlik ikliminin ülkeye hâkim olması birilerini rahatsız etti. Çünkü bunlar varlıklarını darbecilere, cuntacılara, kaosa, krize borçlu. Şırnak'ta, Siirt'te insanları öldürüyorlar. 6-8 Ekim de ne yaptı bu terör örgütünün arkasındaki partinin başkanı; 'Dökülün sokağa' dedi ve 50 kardeşimiz öldü? Kimdi ölenler? Kürtler. Öldüren kim? Kürtler. Kürdü Kürde öldürttü bunlar.”
“Din dersini, diyaneti kaldırmak isteyenler nasıl oluyor da ben Müslümanım diyebiliyor?”
HDP’ye desteklerini açıklayan kimi gazeteci ve yazarı da eleştiren Erdoğan, “İstanbul'dan aydın geçinenler çıkmış -sözde aydın- bunlara destek veriyorlar. Siz nasıl bunlara destek verirsiniz. Bunlar çıkmış Batman'da diyor ki, 'Ben Müslümanım.' Din dersini, diyaneti kaldırmak isteyenler nasıl oluyor da ben Müslümanım diyebiliyor? Öbür tarafta dağda mağaralarda Zerdüştlüğü öğretenler nasıl Müslüman oluyor? Diyarbakır'dan bir aday gösterdiler söz de müftü. Ne diyor; 'Partimin dini Zerdüştlük olsa yine aday olurdum.' Batman'da da çıkıp Müslümanım diyor. Nedir bu? İstismar.” ifadelerini kullandı.
“15 yaşındaki Yasin Börü'yü kurban eti dağıtırken vahşice katlettiler”
6-8 Ekim’de yaşanan katliamları hatırlatan Erdoğan, “Diyarbakır'da 15 yaşındaki Yasin Börü'yü kurban eti dağıtırken üçüncü kattan atanlar, daha sonra bıçaklayıp, araba ile üzerinden geçmek suretiyle onu şehit edenler Kürt değil miydi? Bu konuda HDP'nin başındakiler bir ufak laf ettiler mi? Bu aydın geçinenler bir ufak laf ettiler mi? Sırf sakallı olduğu için yandaşları tarafından katledilen 70 yaşındaki ihtiyar için 'vah' dediklerini duydunuz mu?” dedi.
“Diyarbakır belediyesinin önünde o anneleri günlerce ağlattılar”
Erdoğan konuşmasının devamında, “Çocuklarını dağa kaçırdıkları anneleri utanmadan taciz ediyorlar. Diyarbakır'daki anneler yanıma geldi. 'Çocuklarımız kaçırıldı' dediler. Diyarbakır belediyesinin önünde o anneleri günlerce ağlattılar. Üzerlerine su sıkmak suretiyle onları kovaladılar. Hani kadına saygınız vardı. Niye anneleri dinlemediniz. Şimdi de baskıyla oy toplamaya çalışıyorlar. 'Kriz çıkar diyerek' milleti tehdit ediyorlar. Hiçbir şey yapamazlar. Herkes oyunu gitsin gönlü hangi partiyi istiyorsa ona versin. Seçim sonuçları ile çözüm süreci arasında inanın hiçbir ilişki yok. Süreci biz bunlarla başlatmadık ki bunlar olmadan bitsin. Biz demokratik açılım diye başlattık. Milli birlik ve kardeşlik diyerek devam ettik ve çözüm süreci ile sürdürdük. Milletimiz ile başlattık ve aynı şekilde devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu. (Nihat Kanat -İLKHA)