Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerin sorularını yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) girecek öğrencilerle video konferans aracılığıyla buluştu, eğitimden ekonomiye, teknolojiden sağlığı kadar bir çok alandaki sorulara yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diledi.

Video konferansa Muğla'dan bağlanan Kardelen Büyükavcu’nun sınavın önce ileri bir tarihe ertelenip, ardından ilk belirlenen tarihinden bir hafta sonra yapılmasının nedenini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür sınavların tarihlerinin aylar öncesinden ilan edildiğini ancak Coronavirus salgını nedeniyle sınav takvimlerinde değişikliğe gidildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ÖSYM ve YÖK salgının tüm hızıyla devam ettiği dönemde tedbir amacıyla yeni bir sınav tarihi belirledi. Dünyanın ve ülkemizin önündeki belirsizlikler sebebiyle her alanda olduğu gibi sınav tarihlerinde de bu tarz tedbirli davranışlar kaçınılmaz bir durumdu. Yeni tarih, belirsizliğe karşı bir tedbir olarak tespit edilmiştir" dedi.

"Türkiye, dünyada salgınla mücadeleyi en başarılı yürüten ülkeler arasında yer aldı"

Türkiye'nin dünyada salgınla mücadeleyi en başarılı yürüten ülkeler arasında yer aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte 11 Mayıs tarihinden itibaren normalleşme takviminin açıkladığını hatırlattı.

Bu çerçevede sınav tarihleri konusunda da hassas bir çalışma yürüttüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK'te yapılan hazırlıkların yanında, pedagoglar, öğrenciler ve velilerle birlikte yoğun istişareler gerçekleştirdiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm bu çalışmalar sonunda sınavın asıl tarihine en yakın zamanda yapılmasının öğrencilerimiz için daha doğru, daha hayırlı olacağı görüşü ortaya çıktı. Bunun üzerine sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın zaman olan 27 ve 28 Haziran olarak belirlendi. Böylece yıllardır zaten ilk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere yaklaşık bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi." diye konuştu.

Sınavdan sorumlu olunacak konuların azaltılmasından sınav süresinin uzatılmasına kadar gençlere pek çok ilave avantaj sağladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınavdaki baraj puanlarını düşürerek daha çok gencin cazip bölümlere girebilmesini temin ettiklerini söyledi.

"Bazılarının bu tarihin turizm sektörünü canlandırmak amacıyla belirlendiğini iddia etmesi tamamıyla spekülasyondur." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Gençlerimizin geleceğinin böylesine basit bir tercihe kurban edileceğinin düşünülmesi dahi sağlıksız bir zihniyetin ifadesidir. Her birini kendi evlatlarımla eş gördüğüm tüm öğrencilerimize, gençlerimize sınavda başarılar diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum. Sınavın sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerimizden yarın ve öbür gün sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum."

Üniversite mezunu işsizler

Rize’de yaşayan Umut Çorbacı da Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan üniversite mezunu işsizlere bir mesajı olup olmadığını sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, işsizliğin genç ya da ileriki yaşta olsun herkes için ciddi bir sıkıntı olduğunu söyledi.

Şehirleşmenin artmasıyla tarım kesiminde gizlenen gerçek işsizliğin kendini göstermeye başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda yapılan çalışmalarla ilk ve orta öğretim ile yükseköğrenimde altyapıyı güçlendirerek nüfusun genel eğitim seviyesini yükselttiklerini anlattı.

Üniversite eğitimi alan kişi sayısı arttıkça gençlerin hayata atılma yaşının da yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisansın ardından yüksek lisansına devam eden bir kişinin 30 yaşına ulaştığını, mesleki eğitimin 28 Şubat döneminde imam hatip okullarının önünü kesmek için getirilen engeller sebebiyle cazibesini yitirmesinin de hayata atılma yaşının yükselmesinde etkili olduğunu ifade etti.

"Türkiye’nin önünde çok büyük bir potansiyel var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir tarafta sanayide çok ciddi bir tekniker, teknisyen, usta, tarım kesiminde çalışacak insan açığımız var, diğer tarafta ciddi bir genç işsizlik var. Bu çarpık tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Tabii hepsinden önemlisi gençlerimize, eğitimlerine, birikimlerine, kabiliyetlerine, hedeflerine uygun iş alanları oluşturmaktır. Bu da ülkenin genel ekonomik ve sosyal gelişmişliğiyle ilgilidir." diye konuştu.

"Asıl istihdam özel sektörde, üretimde, ticarette, tarımda olacaktır"

Türkiye’nin son yedi yılda yaşadığı onca badireye rağmen hedeflerine sıkı sıkıya bağlı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Ekonomide hem dış saldırılara karşı aldığımız tedbirlerin hem de büyümeyi ve kalkınmayı hızlandırmak için attığımız adımların meyvelerini yavaş yavaş alıyoruz. Salgın dönemi tarım başta olmak üzere temel üretim alanlarında öncelikle kendi kendine yeterli olmanın, onun ötesinde dünyanın taleplerine cevap verebilmenin ne derece önemli olduğunu gösterdi. Bu bakımdan Türkiye’nin önünde çok büyük bir potansiyel var. Önümüzdeki bu fırsatı değerlendirerek kendilerini geliştiren, birikimi ve yeteneğiyle öne çıkan her gencimize gönül huzuruyla çalışabileceği iş alanı sağlama konusunda kararlıyız. Ancak her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlışa da düşülmemesi gerekiyor. Kamunun görevi iş yapmak, üretmek, kazanmak isteyen herkese ön açmak, destek vermek, yol göstermektir. Asıl istihdam özel sektörde, üretimde, sanayide, yüksek teknolojide, ticarette, tarımda olacaktır."

"Dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezununa hemen iş hazırlığı diye bir şey söz konusu değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden kendilerine ve kabiliyetlerine güvenerek geleceklerini özel sektörde aramalarını isteyerek,  "Kaldı ki dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezununa hemen iş hazırlığı diye bir şey de söz konusu değildir. Örneğin, dünyanın değişik ülkelerinde ara eleman diye bir konu söz konusudur. Özellikle ara elemanlar daha çok da tabii ki bu teknik liseler buralar ara elemanları yetiştirir ve bu ara elemanlarda kamuda görev almaktan çok, özel sektörde görev alabilme, oralarda bu imkânı yakalayabilme şansına sahiptir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı illerde ara eleman bulmakta çok ciddi sıkıntılar yaşandığını bildirerek, "Yani bu konuda bizler yeter ki kararlı olalım, biz kendi mesleğimizle bir ara eleman olarak iş bulmada adımı attığımız zaman iş var. Kamuda da yine aynı şekilde lisansüstü, yüksek lisans bu alanlarda açılan imtihanlarla bizler bütün evlatlarımıza inşallah iş bulma noktasında imkânları hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Sosyal medyanın asla ihmal edilemeyecek derecede önemli bir mecra olduğunu biliyoruz"

Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi Ozan Ferhat Aktaş’ın, "Siz aslında sosyal medyayı aktif kullanan bir siyasetçisiniz, ama bazı açıklamalarınızdan ve tepkilerinizden sosyal medyayı sevmediğiniz veya mesafeli olduğunuz sonucu çıkıyor, gerçekten bu böyle mi? Bunun sebebi sosyal medyada sizi eleştiren kesimlerin olması mı?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu cevabı verdi: "Özellikle gerçeklere gözümü kapatacak veya sırtımızı dönecek kadar hayattan kopuk değiliz. Her şeyden önce ben bir siyasetçiyim, bir siyasetçi olarak da gerçeklere gözümü kapamam veyahut da sesleri duymamam söz konusu değil hem göreceğim hem de bu sesleri duyacağım. Günümüz dünyasında dijital platformların ve sosyal medyanın asla ihmal edilemeyecek derecede önemli bir mecra olduğunu biliyoruz. Sosyal medyadan nefret etsek böylesine yaygın ve etkin şekilde kullanmazdık. Ülkemizde 16,2 milyonu bulan takipçiyle Twitter’da en çok izlenen kişi olduğumu burada hatırlatmak isterim. Buradaki asıl mesele, sosyal medyanın ve internet platformlarının her türlü yalanın, iftiranın, sapkınlığın serbestçe dolaşabildiği bir mecra hâline getirilmesidir. Yanlış içeriği kaldırmadığı gibi düzeltilmesine de izin vermeyen internet mecralarının mahkeme kararlarını dahi hiçe saymasını görmezden mi geleceğiz? Sizlerden birinin telefonuna sızılsa, kendinizin veya kardeşinizin mahrem görüntüleri çalınıp Twitter’da, Facebook’ta veya benzeri yerlerde yayınlansa ne olacak biliyor musunuz? Çaresiz kalacaksınız. Çünkü bu mecralar bazı ülkelerde yaptıklarının aksine Türkiye’de mali ve hukuki muhataplıklarını sağlayacak temsilcilik açmaktan ısrarla kaçınıyorlar. Hâlbuki her vatandaşımızın ve kurumumuzun tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi sosyal medya ve dijital platformlarda da maddi ve manevi itibarlarını koruma hakkı olmalıdır. Gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve aynı zamanda ahlaki zeminde kullanabilmelerini sağlamak Devlet Başkanı olarak görevimdir. Bu konuda güçlü bir hukuki altyapı oluşturmanın hazırlıkları içindeyiz. Milletimizi sadece içeriğiyle zengin değil, aynı zamanda güvenilir bir internet mecrasına inşallah yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız."

"Salgının belirli bir seviyenin altına düşmesiyle aldığımız tedbirlerin bir kısmını gevşettik"

Görüşmeye Antalya’dan katılan Alara Şişmanoğlu ise Coronavirus salgını sürecinde normalleşme adımları sonrasında sosyal hayatta ve ekonomide eski seviyeye ne zaman gelineceğini sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soru üzerine, Türkiye’nin Coronavirus salgınına karşı dünyaya örnek teşkil eden bir mücadele yürüttüğünü yineleyerek şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünyada salgın sürecini en şeffaf yöneten ülkelerden biri olarak ne milletimizden ne de uluslararası kamuoyundan hiçbir şeyi gizlemedik. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı veya vatandaşlarını çaresiz bıraktığı tüm sınamalardan Türkiye olarak alnımızın akıyla çıktık. Salgının belirli bir seviyenin altına düşmesiyle birlikte aldığımız sıkı tedbirlerin bir kısmını gevşettik. Günlük vaka ve ölüm sayısının henüz istediğimiz seviyelere düşmemiş olması, dikkati ve tedbiri elden bırakmamız gerektiğine işaret ediyor. Bu konuda en büyük görev gençlerimize düşüyor. Esasen gençlerimiz yaşları ve sağlık durumları itibariyle salgından en az etkilenen kesimdir. Bununla birlikte gençlerimizin, aile büyüklerinin ve genel olarak toplumun yararı için özellikle, temizlik, mesafe, maske, yani T-M-M, TMM dediğimiz ilkelere sıkı sıkıya uyması gerekiyor."

"Hep birlikte kurallara uymaya devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın pek çok ülkesinde yaşlıların bakım evleri veya kendi evlerinde âdeta ölüme terk edilirken, Türkiye’de yaşlıların üzerine titrediklerini anlatarak, gençlere ve 65 yaş üstü vatandaşlara uygulanan sokağa çıkma sınırlamasını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başımızın tacı, gönlümüzün sultanı olan büyüklerimiz, kronik hastalarımız ve genel olarak toplum sağlığımız için hep birlikte kurallara uymaya devam edeceğiz ve buradan da asla taviz vermeyeceğiz. Çünkü vereceğimiz taviz şunu bilmemiz gerekir ki; bu büyüklerimizi Allah göstermesin kaybetme gibi bir durumla bizi karşı karşıya getirebilir." diye konuştu.

Mesire yerlerinde, piknik alanlarında salgınla mücadelede açıklanan tedbirlere dikkat edilmemesinden duyduğu endişeyi dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm milletime sesleniyorum; gelin, maske, mesafe ve temizlik kuralını her yerde uygulayalım." dedi.

Hafta sonu sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aman heyecanlanmayın, aman sakin olun ve sakinlikle, sükûnetle ben inanıyorum ki sizler büyük bir başarıyla bu sınavlardan çıkacaksınız. Rabbim zihninizi ve bahtınızı açık etsin. Sizlerle bir sonraki buluşmamızı üniversite öğrencisi sıfatıyla yapacağımıza inanıyorum. Ailelerinize ve arkadaşlarınıza da sevgilerimi, selamlarımı iletin." sözlerine yer verdi.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri

HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
HÜDA PAR'dan TV dizilerindeki pervasızlığa tepki
HÜDA PAR: Kürt meselesinin araçsallaştırılmasına artık müsaade edilmemeli!
HÜDA PAR, siyonistlerle ticaretin devam ettiği iddialarına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi
CHP'nin bize karşı yapıp ettiklerine karşı onlara yapılana 'oh olsun' demeyiz!