Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul Sözleşmesi nas değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projelerine ilişkin, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir, fesh edilebilir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle yapılan istişare toplantısında, kamuoyunun ciddi anlamda tepkisine neden olan İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projelerine ilişkin, “İstanbul Sözleşmesi nas değildir, fesh edilebilir.” ifadelerini kullandı.

Kamuoyunda “Aileyi çökertme ve nesli ifsat etme projesi” olarak bilinen İstanbul Sözleşmesi ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projelerinden duyulan rahatsızlık, İstanbul'da bazı STK’ların ve kanaat önderlerinin de katıldığı istişare toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletildi.

Konuyla ilgili olarak toplumda oluşan rahatsızlık ve meydana gelen hassasiyeti anladığını belirten Erdoğan, İstanbul sözleşmesinin nas olmadığını, bunun feshedilebileceğini ifade etti.

Haliç Kongre Merkezinde STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle yapılan istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aile kurumunun tehdit altında olduğunu söyleyen ve İLKHA'ya konuşan Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Adem Çevik de aileyi ifsad eden İstanbul sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğini ifade etti.

Milli İrade Platformu tarafından Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen iftar programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle istişare toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıda yaptığı konuşma sonrasında salonda bulunanlara söz hakkı verildi. Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Çevik, burada İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi gerektiğini söyledi.

Çevik, toplantıda aile meclisi adına söz aldığını belirterek, aile kurumuna yönelik yapılan küresel savaşa topyekûn karşı durulması gerektiğini ifade etti.

Çevik, "Sayın Cumhurbaşkanı STK başkanlarıyla bir istişare toplantısı yaptı. Aile ile ilgili olan konuları bizzat Sayın Cumhurbaşkanına 750 kişinin huzurunda ulaştırdık. Ayrıca konuya dair mektupta ulaştırdık. Aileyi ifsad eden İstanbul sözleşmesi konusuna değindik. Bu sözleşme ve 6284 sayılı kanunun aileyi yıktığını ve acilen feshedilmesi gerektiğini söyledik. KADEM yetkililerinden biri İstanbul sözleşmesi ile ilgili konuşmak için söz almak istedi ama salondakiler tarafından yuhalandı. Sayın Cumhurbaşkanı yuhalamaya gerek olmadığını ama İstanbul sözleşmesinin de nas olmadığını söyledi. Yani bunun feshedilebileceğini ifade etti. Bu da demek oluyor ki bu sözleşmenin eşcinselliği teşvik ettiğini biliyor. Bunu görmesi bizi sevindirdi." dedi.

Peru, Macaristan, Bulgaristan, Ermenistan gibi birçok ülkenin İstanbul Sözleşmesi'ne şerh koyduğunu belirten Çevik, Türkiye'nin ise şerh koymadan, çekince olmaksızın bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olduğunu, bu sözleşmenin ailesiz bir toplum istediğini, bu sebeple Müslümanların geleceği için tehdit oluşturduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını yaptıktan sonra salona hitaben ‘sorusu olan var mı?’ diye sormasının ardından 957 STK’nın bünyesinde bulunduğu ‘Aile Meclisi’ adına söz aldıklarını ifade eden Çevik, aileye dair meseleleri birkaç madde ile kendisine ifade ettiğini söyledi.

Çevik, söz konusu maddeleri şu şekilde sıraladı;

"1-Kur’an-ı okumak onu yaşamak demektir. Kur’an-ı Kerime aykırı olan yasaların kanundan çıkarılması gerekir.

2- Aileyi yıkan yasalar acilen kalkmalıdır. TÜİK verilerine göre, son 15 yılda 10 milyon evlilik 2 milyon boşanma var. Bu durum geleceğimiz için afettir. 15 Temmuz’da başarılı olamayanlar aileyi yok ederek başarı elde etmeye çalışıyorlar. Aileyi yok etmeye yönelik olan bu küresel savaşa tüm medya, STK, kanaat önderleri hep birlikte karşı durmalıyız.

3- Ülkemizde fuhuş serbest ama genç evlilik yasak. Üstelik İstanbul sözleşmesine binaen kocalar tecavüzcülerin koğuşuna atılarak hapsediliyorlar. Bu mağduriyeti yaşayanlara çifte bayram yaşatılması gerektiğini söyledik.

3- Bir insanlık suçu olan çocuk icrasının devam etmesi başlı başına büyük bir sorundur. Hiçbir ülkede böyle bir şey yok. Asıl cinnet ve cinayetlere sebebiyet veren velayet konusunu istismar edenlerin önüne geçilmelidir.

4- Nafaka sistemi kişinin inancına uygun olmalıdır. Müslümanlar için Kur’an-ı Kerimde belirtilen iddet süresi gibi olmalıdır. Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanı sürenin az olduğunu söyledi. Ben de Kur’an-ı Kerimin hükmünün bu olduğunu söyleyince salondakilerden ciddi alkış aldım. Buda demek oluyor ki toplum inancımıza ters olan yasaları kabul etmiyor."

“AK Parti hiçbir zaman kürdlerin oylarına talip olmadı”

Aynı toplantıda bulunan ve söz hakkı alan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdiğini söyledi:

"Seçimlerde Adana, Mersin, Antalya, İzmir, İstanbul gibi Kürd nüfusunun yoğun olduğu illerde Kürdler kime oy verirse onlar kazanır. AK Parti maalesef hiçbir zaman Kürdlerin oylarına talip olmadı. Bu da onların kalplerinin kırılmasına sebep oldu. 23 Haziran seçimlerinde bir şekilde kürdlerin gönülleri alınmalıdır. Ben şehirleri gezen birisi olarak gittiğim yerlerde AK Parti teşkilatlarında yönetici olanların kim olduklarına bakıyorum. Bunların hepsinin iş adamı, tüccar, zengin aileler gibi kodamanlar olduğunu görüyorum. Bu insanlar sizin gibi mütevazı değiller, insanlara tepeden bakıyorlar. Bu durumun göz ardı edilmemesi gerekiyor."

Göktaş, yaptığı konuşma sonrasında salondan ciddi alkış aldığını da sözlerine ekledi.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

HÜDA PAR Milletvekili Dinç'ten siyonizm ile topyekûn mücadele etme çağrısı
Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!