KEİ 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölge ülkeleri arasında elbette birtakım siyasi, hatta askerî sorunlar olabilir. Biz, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü'nü bu sorunlardan ne kadar uzakta tutabilirsek, o denli verimli çalışmasını sağlayabiliriz. Daha da ileri gidip örgütü bu sorunların çözümünde etkin bir araç hâline getirmemiz gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (KEİ) 25'nci Kuruluş Yıldönümü Zirvesi, Türkiye’nin ev sahipliğinde, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi ve Sergi Sarayı'nda başladı.
Türkiye’nin 2017 yılı başından bu yana dönem başkanlığını yürüttüğü KEİ Zirvesi kapsamında düzenlenen törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirve için Türkiye’ye gelen ülke temsilcilerini karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, zirveye katılan ve aralarında Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos, Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Asadov'un da bulunduğu ülke temsilcilerini karşılamasının ardından aile fotoğrafı çekimi yapıldı.
Basın mensuplarına aile fotoğrafı verilmesinin ardından üye ülkelerin devlet ve hükûmet başkanları ile dışişleri bakanlarının katılımıyla gerçekleşen zirve oturumuna geçildi. Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in de iştirak ettiği oturumda Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin açış konuşmasını gerçekleştirdi.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 25. kuruluş yıldönümü vesilesiyle düzenlenen zirveye iştirakleri dolayısıyla katılımcılara ‘hoş geldiniz’ diyerek ve teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz şehri olan Rize kökenli bir ailenin evladı olarak dünyaya gelmiş, hayatının önemli bölümü yine Karadeniz şehri İstanbul’da geçmiş bir dostunuz, bir hemşeriniz olarak, burada sizlerle birlikteyim. Bu bakımdan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü benim için ayrı bir yere, ayrı bir öneme sahiptir." diye konuştu.
Zirve çatısı altındaki ortaklığın güçlenip pekişmesinin, üye devletlerin gayretine bağlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplantılarına aktif şekilde iştirak etmek, halklarımızın huzur ve refahına odaklı projeler için çalışmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bununla birlikte halklarımız arasındaki insani ilişkileri geliştirmeden, diğer çabaların tek başına yeterli olmayacağı da açıktır." dedi.
"Karadeniz’e açılan tüm şehir ve limanlar aynı çarşıya açılan birer dükkân gibidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, KEİ üye ülkelerinin her birinin farklı dil ve kültürlere, siyasî anlayışlara, ekonomik seviyelere sahip olabileceğine işaret ederek, "Ancak hepimizin derdi, sevinci, kıvancı ve tasası Karadeniz coğrafyasının ortak paydasında birleşiyor." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Denizci bir babanın oğlu olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Karadeniz’e açılan tüm şehir ve limanlar aynı çarşıya açılan birer dükkân gibidir. Odesa, Novorossisk, Varna, Köstence ve Batum'daki liman-tersane işçilerinin kaderi Samsun, Trabzon veya Zonguldak limanlarındaki meslektaşlarından farklı değildir. Bölgemizde mevsim şartları iyi geçmişse, hem Rize’deki, hem karşı tarafta bulunan Soçi’deki çay üreticisi sevinir. Av mevsimi kesat gitmişse, Karadeniz’in her köşesindeki balıkçılar aynı sıkıntıyı paylaşır. Sel felaketinden depreme, çevre kirliliğinden orman yangınına kadar her konuda bu ortak hissiyat geçerlidir. Esasen Karadeniz, Tuna’yla Avrupa’nın, Kızılırmak ve Yeşilırmak'la Anadolu’nun, Don ve Dinyeper nehirleriyle Rusya ve Ukrayna bozkırlarının bereketini harmanlayan bir anadır. Bize hep aldığından çok daha fazlasını veren Karadeniz için hep birlikte çok daha fazlasını yapmaya mecburuz."
Karadeniz Ekonomik İşbirliği’nin sadece bir ortaklık değil, aynı zamanda bir komşuluk dayanışması ve kader paylaşması olduğunu dile getiren ve Türkçedeki ‘komşu komşunun külüne muhtaçtır’ atasözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün bize bu örgütün en büyük başarısı nedir diye sorsalar, ‘Dünyanın en zor coğrafyalarından birinde, bölge ülkelerini aynı masa çevresinde ve ortak paydalar etrafında bir araya getirebilme becerisidir.’ Derim." şeklinde konuştu.
"KEİ'yi sorunların çözümünde etkin bir araç hâline getirmeliyiz"
Bölge ülkeleri arasında birtakım siyasî, hatta askerî sorunların olabileceğini; ancak KEİ’nin bu sorunlardan uzak tutulabildiği oranda verimli çalışmasının sağlanabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun da ötesinde sorunların çözümünde KEİ’nin etkin bir araç hâline getirilmesi gerektiğini söyledi ve "Bunun için kısır siyasî tartışmalara girmeden, farklılıklarımız değil müştereklerimiz üzerinde yoğunlaşarak, çalışmalarımızı yürütmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Örgütün bir nevi mutfağı olan Çalışma Gruplarının güçlendirilmesi, bu bakımdan çok önemlidir. Biz Türkiye olarak 5 Çalışma Grubu’nun birden koordinatörüyüz. Tabii gönlümüzden geçen, her üye devletin en az bir grubun koordinatörlüğünü üstlenmesidir. Eğer Çalışma Gruplarına katılım düzeylerini arttırabilirsek, örgütü daha dinamik hâle getirebiliriz. Sokaklarımızdaki insanların günlük hayatına hitap eden projelere ne kadar fazla eğilirsek, o kadar doğru yoldayız demektir. Karadeniz Çevre Otoyolu Projesi, bu bakımdan çok güzel bir örnek olarak karşımızda duruyor. Biz, projenin ülkemize ait kısmını 10 yıl önce tamamlamıştık. Aynı şekilde, İstanbul Boğazının altında ve üstünde, dünya çapında öneme sahip dev ulaştırma projelerini hayata geçirdik. Diğer ülkeler de benzer projeleri tamamlarsa, Karadeniz’i çepeçevre saran, insanlarımızı birbiriyle kucaklaştıran bir ulaşım ağını kurmuş oluruz."
"Engin Karadeniz coğrafyasının imkânlarını çok daha iyi değerlendirmeliyiz"
Ticaretin ve yatırımların sağlıklı zeminde yürüyebilmesinin temel şartının huzur ve istikrar olduğunun altını çizerek, hassas Karadeniz coğrafyasının barış, istikrar ve refah içinde kalkınmasının üye ülkelerin ortak amacı olması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak, ülkemize ilgi duyan tüm uluslararası yatırımcılara her türlü desteği veriyoruz. Bu konuda hiçbir ayrımcılık yapmıyoruz. Arnavut Ramiz’e, Sırp Todor’a, Azeri Eldar’a hangi kolaylıkları gösterdiysek; Rus Dimitri’ye, Moldovalı Adrian’a, Ukraynalı Viktor’a da aynı şekilde imkânlar sunduk. Türk yatırımcılarının da, örgüt üyesi ülkelerin çoğunda benzer şekilde hüsnü kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Özellikle, Türk müteahhitlerinin Karadeniz coğrafyasının çeşitli şehirlerinde inşa ettikleri tesisleri, ‘geleceğe yapılmış birer yatırım’ olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örneklere rağmen, örgüt üyesi ülkelerin kendi aralarındaki ticaret ve yatırımların, ülkelerin potansiyellerinin çok altında olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adriyatik'ten Pasifik’e, Sibirya'dan Toroslar’a kadar uzanan bu engin coğrafyanın imkânlarını çok daha iyi değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Sadece turizm alanındaki potansiyeli hakkıyla kullanabilmek dahi, Karadeniz’in geleceğinde yepyeni bir dönemin başlamasını sağlayacaktır." sözlerine yer verdi.
"Bu çatı altındaki iş birliği, diğer uluslararası örgütlere de örnek olmalı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Son yıllarda ülkelerimiz arasındaki vize engelinin kaldırılması konusunda büyük mesafeler kat ettik. Hatta Türkiye olarak, Gürcistan ve Ukrayna’yla olduğu gibi, pasaportsuz seyahatin yolunu da açtık. Biz bu kolaylığı tüm üye ülkelere yaymak ve insanlarımızı birbirleriyle olabildiğince yakınlaştırmak istiyoruz. Diğer yandan, bu çatı altındaki iş birliğimizin, diğer uluslararası örgütlere de örnek olmasını temenni ediyoruz. Bu anlayışla, Dönem Başkanlığı önceliklerimizi belirlerken, sadece bölgemizin değil, dünyamızın ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurduk. Birleşmiş Milletlerin önümüzdeki 15 yıllık gündemi olan ‘Sürdürülebilir Kalkınma’ konusunda, bu örgütle iyi bir sinerji yakalamayı hedefliyoruz. Önceki hafta Çin’de yapılan Kuşak ve Yol Zirvesinde de, Karadeniz’in lokomotifi olduğu geniş bir coğrafyada ticari ve insani ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını konuştuk, tartıştık."
Yılbaşından beri dönem başkanlığını yürüttükleri KEİ içinde, tüm üye devletlere karşı adil, tarafsız ve dengeli olmaya çalıştıklarını, bugün kabul edilecek zirve bildirgesinin taslağını hazırlarken de, tüm üye devletlerin hassasiyetlerini dikkate almaya özen gösterdiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda üye devletlerden de aynı samimiyeti ve desteği görmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti ve sözlerini zirvenin üye ülkeler için hayırlı olması temennisiyle tamamladı.
Oturuma, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açış konuşmasının ardından üye ülke heyet başkanlarının konuşmalarıyla devam edildi. (İLKHA)