Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklamalarda bulundu.
Harekatın planlandığı gibi devam ettiğini vurgulayan Kalın, "Barış Pınarı Harekatı, birçok oyunu eş zamanlı olarak bozmuştur. Yaptırım tehditleri, kınamalar bizi haklı davamızdan vazgeçirmeyecektir. PKK Suriye’deki Irak’taki çeşitli kollarıyla bir taşeron örgüttür Uluslararası güçlerin kullandığı bir maşadır. Suriye'deki piyonları mevzi kaybediyor." dedi.
Kalın, şunları söyledi:
"Barış Pınarı Harekatı'nı lekelemeye çalışanlar, Suriye'deki piyonları mevzi kaybettiği için sinirli, öfkeli ve komik halde bulunmaktadır. Kürt kardeşlerimizi bu terör örgütünü net bir şekilde ayırdığımızı belirtmek istiyorum. Biz daha önce de net bir şekilde söyledik. Barış Pınarı Harekatı DEAŞ ile mücadeleyi zayıflatmayacaktır. Çünkü Türkiye Fırat Kalkanı operasyonunda binlercesini hapse mahkum etmiştir."
"Birilerinin palazlandırdığı bu terör örgütünü Türkiye’ye fatura etmeye kalkmayı onaylamamız mümkün değildir"
Türkiye'yi harekat konusunda eleştirenlerin, DEAŞ’lıları kimin ve neden bıraktığını sorması gerektiğini belirten Kalın, "DEAŞ’lılar terör eylemine bulaşınca bunun sorumluluğunu üstlenecekler mi. Müttefik meselesinde Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi Batılı dostlarımızın terör örgütünü müttefik olarak görmeleri bir akıl tutulmasıdır. Birilerinin palazlandırdığı bu terör örgütünü Türkiye’ye fatura etmeye kalkmayı onaylamamız mümkün değildir. Gözümüzün önünde büyük bir skandal yaşanıyor. Birilerinin palazlandırdığı, yıllardır ortalığı istila eden, binlerce insanın kanına giren bu terör örgütünü (DEAŞ) Türkiye'ye fatura etmeye kalkmak, sorumluluğu Türkiye'ye yıkmaya çalışmak asla kabul edilebilir bir şey değildir." dedi.
"Mülteciler konusunda parmağını oynatmayanların Türkiye’yi hesaba çekmesi kabul edilebilir bir şey değildir"
Mülteci meselesinde de aynı şeyi yaşadıkları, Avrupa’nın bu sınavda sınıfta kaldığını gördüklerini vurgulayan Kalın, "Mülteciler konusunda parmağını oynatmayanların Türkiye’yi hesaba çekmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Barış Pınarı Harekatı hedeflerine ulaşana kadar devam edecektir. Hedeflerimiz de son derece açıktır. Sınır bölgemiz terörden arındırmak. Güvenli bölgeye mültecilerin geri dönmesin sağlamak. Biz 4 milyona yakın Suriyeli mülteciye ülkemizde ev sahipliği yaparken, yaklaşık 3 milyona yakın Suriyeliye de Suriye tarafında yardım ediyoruz. Yani 7 milyona yakın Suriyeli, Türkiye'nin koruması altında bulunuyor. Bu Suriye nüfusunun yaklaşık üçte birine tekabül ediyor. Bunu yapabilen başka bir ülke var mı?" diye konuştu.
"Demografik yapıyı bozan Türkiye değil PKK’dır"
Arap köylerini işgal edip orada yaşayan halkı göçe zorlayanların, ABD’nin desteklediği finansal olarak güçlendirdiği PYD/YPG olduğunu vurgulayan Kalın, "Demografik yapıyı bozan Türkiye değil PKK’dır." diye belirtti.
Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve sosyolojik dengeleri açısından da PYD/YPG'nin tahakkümünün artık sonlanmasının zamanının geldiğini söyleyen Kalın, Münbiç'te ABD bayrağının yerine Rus bayrağının geçip, PYD/YPG'nin, bir başka gücün kontrolü altında olması kabul edilebilir bir şey olmadığını vurguladı.
Kalın, Türkiye'nin Esed rejimiyle resmi olarak bir görüşme veya temasının olmadığını kaydetti.
İncirlik Üssü'nün statüsü
Amerika'daki Evanjelik kitlenin PYD/YGP'yi savunur hale gelmesi yakın siyasi tarihin en büyük ironilerinden bir tanesi olduğunu dile getiren Kalın, ABD'nin olası yaptırımlarına karşılık İncirlik Üssü'nün statüsüyle ilgili şu anda bir değişiklik öngörülmediği belirtti.
İLKHA