AK Parti İstanbul İl Başkanlığı iftarında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’de darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini biz çok iyi biliyoruz. Birilerinin istihbarat örgütleri varsa, bizim de istihbarat örgütümüz var. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiklerini çok iyi biliyoruz. ‘Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı-ulaşıyor mu’; bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Yenikapı'daki Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen iftar programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
İl teşkilatı üyelerinin ve davetlilerin Ramazan ayın tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftar programının düzenlendiği Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezini şehre kazandırdığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür etti.
Bu Ramazan ayının da hüzün ve teessürle yaşandığını, kalbi kırık olarak idrak edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Komşularımız başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde Müslümanlar bir tas sıcak çorbaya, sükûnete, huzura hasret bir şekilde bu mukaddes ayı geçiriyorlar. Şimdi şöyle bir düşünelim: Yemen’de, Afganistan’da, Arakan’da, Filistin, Libya, Somali’de kardeşlerimiz kimi zaman açlıkla, kimi zaman terörle, kimi zaman da baskı, zulüm ve şiddetle bu Ramazan’ı yaşamaya çalışıyorlar. İftar sevincimiz de sahur huzurumuzda kardeşlerimizin yürek dağlayan feryatları karşısında buruklaşıyor. Ne yazık ki Ramazan’ın temsil ettiği değerler hayatımıza yeteri kadar nüfuz etmiyor, edemiyor. Yardımlaşmaya, dayanışmaya, aramızdaki küslükleri, kırgınlıkları çözmeye yoğunlaşmamız gereken bir ayda maalesef yeni krizlerin, yeni gerilimlerin haberlerini alıyoruz."
"Kaos tacirlerinin heveslerini kursaklarında bırakmalıyız"
Konuşmasında Körfez ülkeleri arasında yaşanan gelişmelere ve Katar’a uygulanan ambargolara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üzülerek ifade ediyorum, son günlerde Körfez Bölgesindeki kardeş ülkeler arasında yükselen tansiyon, tüm Müslümanların Ramazan sevincine gölge düşürmüştür. İslam dünyasının birçok sorunla, sıkıntıyla boğuştuğu bir dönemde buna yenilerinin eklenmesi yanlıştır. Bölgemizin geleceğine dair planların, kirli hesapların devreye alındığı bir süreçte enerjimizi kendi iç meselelerimizle tüketmek, kıt kaynaklarımızı boşa harcamak asla doğru değildir." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu gerçeğin herkes tarafından bilinmesi gerekiyor: Buradan tüm Körfez’deki kardeşlerime sesleniyorum, liderler ve Körfez halkı sizlere sesleniyorum; kardeş kavgasının kazananı olmaz. İftiralarla bir yere varılmaz, böyle bir kavganın kazanan tarafı bölgemizdeki istikrarsızlıktan, gerilimlerden, kan ve gözyaşından beslenen odaklar olacaktır. Nitekim kriz simsarları daha hadisenin ilk anlarından itibaren bu konulardaki mutluluklarını dile getirmekten çekinmediler. Müslüman, basiret ve feraset sahibi insandır. Müslüman, bir ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar akıllı insandır. Bizim müminlere has teenniyi öne çıkartarak bu tezgahı bozmamız, kaos tacirlerinin heveslerini kursaklarında bırakmamız gerekiyor. Kardeşlerim, Türkiye’de darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini biz çok iyi biliyoruz. Birilerinin istihbarat örgütleri varsa, bizim de istihbarat örgütümüz var. Kimlerin o geceyi nasıl geçirdiklerini çok iyi biliyoruz. ‘Türkiye’de ne oldu, ne oluyor, bitti mi, gidiyor mu, darbe neticeye ulaştı mı-ulaşıyor mu’; bunu takip edenleri çok iyi biliyoruz. Nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz."
"Amerika’nın Katar’daki üssü sizi niye rahatsız etmiyor?"
Türkiye’nin Katar’daki kardeşlerinin yanında olmasından, ülkeye gıda ve ilaç ihracatı yapmasından rahatsız olanların olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kusura bakmayın, biz Katar’a her türlü desteği vermeye devam edeceğiz." sözlerine yer verdi.
Türkiye ile Katar arasında savunma sanayii alanındaki anlaşmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayii ile ilgili biz Katar’la anlaşmayı bugün yapmadık ki, Katar’la bizim bu anlaşmayı yapmamız 2-3 yıllık bir süreçtir ve o günden bugüne Parlamentomuzdan bunu yeni geçirme durumunda kaldık. Şimdi ben sesleniyorum Körfez’deki dostlarımıza; Amerika’nın Katar’daki üssü sizi niye rahatsız etmiyor? Orada başka ülkelerin üsleri de var, onlar sizi niye rahatsız etmiyor? Kaldı ki, rahatsız olduğunu söyleyenlere de benim teklifim oldu, ‘biz sizlerde de üs kurabiliriz’ dedim. Bana o zaman ‘bir değerlendirelim’ dediler, şimdi bundan rahatsız oluyorlar." ifadelerini kullandı.
"Müslümanın Müslümanı kırmasından bıktık"
Türkiye’nin Katar’da üs kurması ile ilgili karara TBMM’de büyük bir oy çoğunluğuyla onay verenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Katar’a uygulanan ambargonun hafifletilmesi yönündeki çağrısına atıfta bulundu ve "Ben diyorum ki, bu tamamen kaldırılmalı, kardeşler arasında bu olmamalı. Özellikle Suudi yönetimine benim bir ricam var, siz Körfez’in en büyüğüsünüz, en güçlüsünüz, biz size Hâdim'ul Haremeyn-i Şerifeyn dedik. Siz düşmanlıkları değil, özellikle siz orada kardeşliğin baş tacı olmalısınız, onları bir araya getirmelisiniz. Ve Suudi Arabistan’a da, Hâdim'ul Haremeyn-i Şerifeyn olarak yakışır diyorum, bunu yapması lazım ve bunu da bekliyoruz. Bu da bizim hakkımızdır. Niye? Bıktık biz bu kavgalardan, Müslümanın Müslümanı kırmasından bıktık." değerlendirmesinde bulundu.
"Katar’ın bugüne kadar teröre destek verdiğine ben şahit olmadım"
Katar’da çeşitli hizmetlerle ilgili kurulmuş olan vakıfların terör örgütü olarak ilan edilmesi ile ilgili olarak, "Olmaz böyle bir şey, o vakıfları ben de tanıyorum, ben de biliyorum ve Katar’ın bugüne kadar teröre destek verdiğine ben şahit olmadım." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 1-2 haftaya kadar bu kadar iyi münasebetleri olan Körfez ülkelerine şimdi ne oldu da dost Körfez’deki bu kardeşlerini terör ülkesi olarak ilanlar ediyorlar, anlamak mümkün değil? Kusura bakmasınlar, biz Katarlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız, bize ne görev düşüyorsa Hakk yolunda bizler desteğimizi vermeye devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: "Yeni acıların yaşanmasına, bölge halkına yeni külfetlerin yüklenmesine müsaade etmemeliyiz. Türkiye olarak daima coğrafyamızda istikrarın, güvenliğin, barış ve huzurun korunmasından yana olduk, hiçbir ayrım yapmadan kardeşlerimiz arasındaki pürüzleri gidermenin, onları müşterek menfaatlerde buluşturmanın mücadelesini verdik, bugün de aynı gayeyle hareket ediyoruz. Çünkü biz özellikle şu ilahi emre ittiba etmiş insanlarız; o da nedir? Hucurat Suresinde Rabbimiz ne buyuruyor: ‘Müminler ancak kardeşlerdir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin’ diyerek bize böylesi bir meselede nasıl davranmamız gerektiğini gösteriyor. İşte bu anlayışla Katar krizini çözüme kavuşturmak için, kardeşlerimizi ortak bir paydada buluşturmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. 13’ün üzerinde devlet ve hükûmet başkanıyla görüştüm, Dışişleri Bakanımız, ilgili bürokratlarımız ve yakın mesai arkadaşlarım da muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirdiler, inşallah kısa sürede bu temasların meyvelerini toplayacağımıza inanıyorum."
"Krizi fırsata çevirmeye çalışanlar kervanına ana muhalefetin başındaki zat da katılmış"
Katar konusu ile ilgili olarak ana muhalefet partisi yetkililerinin açıklamalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kardeş kavgası olmasın diye gecemizi gündüzümüze katarken, krizi çözmek için tüm imkânlarımızı seferber ederken, birilerinin da başka tellerden çaldığını görüyoruz. Kriz lobisine, krizi fırsata çevirmeye çalışanlar kervanına ana muhalefetin başındaki zat da katılmış. Ömründe Katar’a ayak basmamış, Orta Doğu’da hiçbir ülkeye adım atmamış, dünyayı Batıdaki 3-4 ülkeden ibaret sanan bu zat, bölgedeki kriz hakkında kendince ahkâm kesiyor. Kendi ülkesinden dahi bihaber bu şahsın, 1,7 milyarlık İslam âleminin kaderini ilgilendiren böylesine hassas meselelerde birilerinin ağzıyla konuşması ülkemiz adına utanç vericidir." diye konuştu. (İLKHA)