İlke Haber Ajansının (İLKHA) sorularını yanıtlayan Mısır Cemaati İslamiye liderlerinden İslam El Ğamri, Mısır'da yaşananları değerlendirdi.
El Ğamri, Mısır'daki kanlı darbenin ardından yönetimi gasp eden darbeci Sisi'nin, ülkede kendisine muhalif olan başta Şehid Muhammed Mursi'nin ailesi olmak üzere bin 528 kişinin vatandaşlığının düşürülmesi için harekete geçtiği belirtti.
Türkiye ile Mısır arasındaki ilk diplomatik teması normal karşıladıklarını belirten El Ğamri, iki ülke arasında ticari ve askeri ilişkilerin sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Mısır halkının ekonomik bir buhran yaşadığını söyleyen El Ğamri, ekonomik krize rağmen darbeci Sisi ve yönetiminin zenginleştiğini ifade etti.
El Ğamri, darbeci Sisi'nin ülkede Müslümanlara karşı bir savaş içine girdiğini İslami cemaatlerin çalışmalarını hedef aldığını söyledi. Darbeci Sisi'nin, halkı tarafından istenmediğini sözlerine ekleyen El Ğamri, ülkede yapılacak hilesiz bir seçimde veya referandum da Sisi'nin istenmeyen kişi olacağını sözlerine ekledi.
Mısır Cemaati İslamiye liderlerinden İslam El Ğamri ile yaptığımız röportaj şöyle;
Mısır'da son olarak neler oluyor?
Mısır'da şu an büyük hak ihlalleri yaşanıyor. Yaklaşık 60 bin kişi zindanlarda tutuluyor. Mısır rejiminin verdiği zalim kararlarla binlerce vatandaş, insani haklarını kullanamıyor. Verdikleri bu hükümlerle vatandaşların pasaport çıkarmaları veya ülke dışına çıkmalarını yasaklıyor. Yurt dışına çıkmak isteyen de havalimanlarında tutuklanıyorlar. Kendisine muhalif olanları da vatandaşlıklarını düşürüyor. Seçilmiş Başkan Muhammed Mursi'nin ailesi, meşhur futbolcu Muhammed Ebu Terike başta olmak üzere bin 528 kişinin vatandaşlığını düşürme talebinde bulundular. Bu kişilerin arasında ben de varım.
Türkiye'nin Mısır ile normalleşme görüşmelerini nasıl görüyorsunuz?
Türkiye'nin Mısır ile yaptığı görüşmeleri, biz Başkan Erdoğan'ın darbenin yapıldığı dönemdeki açıklamasına göre değerlendiriyoruz. Türkiye ilkesel olarak yapılan her askeri darbeye karşı tutum sergiliyor. Hata Başkanlık ve siyasi düzeyde, askeri darbeyle yönetime gelen Sisi'yi ve rejimini tanımayacaklarını defalarca açıkladılar. Buna rağmen iki ülkeyi ilgilendiren, ekonomik, diplomatik ve bazı güvenlik ilişkilerini de kesmemelerini doğal karşılıyoruz.
Sisi, Donald Trump ABD seçimlerini kaybedince, Trump'ın kendisine sunduğu koruma örtüsünü kaybetti. Bunun için Libya ve Ortadoğu'daki meselelerde bazı dengelere ihtiyaç duydu. Diğer taraftan Türkiye'de Ortadoğu'daki haklarını korumak için Mısır'la ilişkilerini normal düzeye getirmek istiyor. Bu nedenle biz Mısır muhalefeti ve askeri darbeye karşı duranlar Türkiye'nin ekonomik ve diplomatik düzeyde yapılan normalleşme ilişkilerinden endişeli ve rahatsız değiliz. Ülkelerin sınırlarının güvenliğini ilgilendiren meseleleri de bu şekilde değerlendiriyoruz.
Darbeci Sisi kamuoyuna halkın kendisini desteklediğini ve kabul edilen bir başkan olarak gösterme uğraşındadır? Sizce bu şekilde kanlı bir darbeyle başa gelen birinin halk nezdinde yeri var mı?
Sisi'nin Mısır halkının nezdinde hiçbir karşılığı yok. Söylediği yalanlar ve yaptığı oyunların hepsi ortaya çıktı. Örneğin; kendisini zahid ve yıllarca insanlardan uzak sulak yerlerde yaşadığını söylüyordu. Ancak şu an Mısır halkı zor durumda olduğu halde, kendisi milyar dolarlık saraylar, villalar ve tatil yerlerinde yaşıyor. Sisi ve çetesi bozgunculuk yapıyorlar. Halk bunu görüyor. Eğer halk nezdinde bir karşılığı varsa biz ona meydan okuyoruz. Özgür ve hilesiz seçimler veya referandum yaparak Mısır meydanlarını barış için açsın bakalım, halk onu seçiyor mu? Yoksa onu red mi ediyor? Göreceğiz. Biz Sisi'nin yapacağı özgür ve hilesiz seçimlerle veya referandum yaparsa kaybedeceğinin farkındayız. Bunu kendisi de biliyor.
Mısır halkının ekonomik durumu nasıl, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Mısır halkı çok zor ekonomik durumdan geçiyor. Düşünün insanların gelirleri sabittir. Yıllardır hiçbir şekilde artmıyor. Ancak Mısır cüneyhi sürekli değer kaybediyor. Darbenin yapıldığı günlerde yani yaklaşık 7 yıl önce bir dolar 6 cüneyhidi. Ancak şu an bir dolar yaklaşık 16 cüneyhtir. Oradaki maaşlar sabittir. Hatta birçok kişi işini kaybetti. Ancak diğer taraftan Sisi ve yönetimi hesaplarına geçirdikleri şirketlerle diğer ekonomik yolsuzluklarla, halkın zor durumlarına rağmen zenginleştiler.
Mısır'daki İslami cemaatlerin son durumu nedir? Çalışmalarını sürdürebiliyorlar mı? Sisi'nin onlara karşı baskıları devam ediyor mu?
Sisi Müslümanlara karşı alçakça bir savaşa girmiştir. Camileri yıkıyor ve bütün İslami akımları hedef alıyor. Hatta Ezher şeyhine karşı bile duruyor. Ezher şeyhi, Sisi'nin yaptığı zorbalığa karşı durunca, şeyhin geri adım atmasını ve taviz vermeye zorladı. Sisi ve yönetiminin asıl hedefi İslami akımlar ve cemaatlerdir. Onlara karşı açıktan savaş yürütüyor. Ancak biz, savaşın halkın faydasına sonuçlandığını farkındayız. Müslümanlar halkın büyük bir parçasıdır. Biz halk olarak, açtıkları savaşı kazanacağız. Mesajımızı ve davet çalışmalarımızı Allah'ın izniyle sürdüreceğiz. Son güne kadar barışçıl yollarla yaptığımız duruşumuz sürecek ve biz galip olanlardan olacağız.
Son olarak işgalci ABD Dışişleri Bakanlığı, "Mısır'daki insan hakları konusunda endişeli olduklarını" açıkladı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
ABD'de Donal Trump'ın döneminin bitmesi ve Sisi'nin ABD'nin yeni yönetimiyle ilişkileri eskisi gibi olmayacak. Ancak biz Mısır halkı olarak ABD'nin yeni yönetiminden bir beklentimiz yok. Mısır'da askeri darbe yapıldığı zaman ABD'nin yeni başkanı Joe Biden o zaman ki Başkan Obama ile beraberdi. Yine Türkiye'de 2015'te yapılan darbe girişiminde de durum farksız değildi. ABD gerçekte ilklere göre değil kendi maslahatına göre hareket ediyor. Mısır'daki insan hakları konusunda yaptığı olumlu açıklamalarına rağmen bir beklentimiz yoktur. Mısır halkı yapacakları büyük gayretler sonucunda bu bozguncu darbeden kurtulacaktır.