Diyarbakır'da 6-8 Ekim saldırılarda PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin açılan 19'u tutuklu 41 sanığın yargılandığı davanın 9’uncu duruşması Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.
Davayı takip eden gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, 6-8 Ekim saldırılarındaki PKK vahşetinin hafızalardaki yerini koruduğuna dikkat çekti.
Davayı takip eden Gazeteci Bayram Zilan, davanın HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağrısından bağımsız yürümesinin adil olmayacağını belirtti.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının tutuklanmasıyla beraber davanın öneminin arttığını söyleyen Zilan, “Biliyorsunuz Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinin aslında ilk fitilini Demirtaş’ın halkı sokağa çağrısı yaktı. Aslında bölgede insanların sokağa inmesi kendi başına olmadı. Demirtaş’ın çok bariz ve net bir çağrısı var, bu çağrı üzerine insanlar sokağa indi. 2 yıl önce 6-8 Ekim olaylarının olduğu bu süre zarfında Demirtaş ve arkadaşlarına yönelik herhangi bir girişim ve yaptırımda kimse bulunmadı. Sanki bu çağrıyı Demirtaş değil de bir başkası yapmış ve başka birisinin yapmış olduğu çağrı neticesinde Yasin Börü ve arkadaşları şehit edilmiş gibi bir tablo ortaya çıktı. Bu 2 yıldır bir tiyatro gibi gözlerimizin önünde oynuyor.” dedi.
Demirtaş’ın da davada yargılanmasını isteyen Zilan, “Demirtaş’ın tutuklanmasıyla beraber bu davanın çok daha doğru bir zemine oturmasını düşünüyorum. Biz burada Yasin Börü ve arkadaşlarının davasının doğru bir şekilde sonuçlanmasını istiyorsak bir kere Selahattin Demirtaş’ın çağrısıyla beraber başlayan sürecin çok iyi tahlil edilmesi ve hukukun konusu olması gerekiyor. Demirtaş’ın çağrısından bağımsız bu davanın yürümesi çok adil değil.” ifadelerini kullandı.
“Demirtaş’a yöneltilen suçlar arasında Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinin sorulması için baskı yapalım”
“Yasin Börü davası ile Demirtaş’ın tutuklanmasında kendisine yöneltilen suçlar arasında Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi hususu var mı?” diye soran Zilan, “Eğer yoksa bu dava böyle olmaz. Biz bu süreci yakından takip eden insanlar olarak bunu sormamız gerekiyor. Biz bir kere bu meseleye empati kurarak bakmamız lazım. Şimdi böyle düşündüğünüz zaman ‘benim oğlumu kim öldürdü ve kim azmettirici’ sorusunu sorarsınız. İnsanlar ideolojik pencereden bakıp Demirtaş’ın bu hususta suçlu olduğunu söylemiyor, tamamen Demirtaş’ın çağrısı üzerinden bu söylem dile getiriliyor. O halde hepimiz, Selahattin Demirtaş’a yöneltilen suçlar arasında mutlaka Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesine ilişkin soru sorulması için baskı yapalım. Bu davayı kendi evladımız katledilmiş gibi davranarak bu süreci yürütelim ki; bundan sonra Yasin Börü gibi pırıl pırıl gençler katledilmesin.”
Sağlık-Sen Genel Başkanı Abdulaziz Aslan ise katil zanlılarının hak eden cezayı almaları gerektiğini söyledi.
“Bu ülkede ilk defa bu insanlar bu şekilde katledildi”
Aslan, “6-7 Ekim olayları hafızalarımızda halen duruyor. ‘Biz hukuk devletiyiz’ diyorsanız bu insanların mağdur olmaması için kardeşlerimizi katledenlerin hak eden cezayı almasını talep ediyoruz. Bu olay eşi ve benzeri olmayan bir olaydır. Bu yaşananlar belki Nazilerde, belki de İsrail’de buna benzer olaylar yaşanmıştır ama bu ülkede ilk defa bu insanlar bu şekilde katledildi. Devletten beklediğimiz mazlum ve mağdurun yanında olması ve bu tür şiddet eylemlerine hukuk sistemiyle müdahale etmesidir.” şeklinde konuştu.
İLKHA