Lev Tolstoy’un şu veciz sözüyle başlamak istiyorum: “Hayattaki düzensizliğin sebebi herkesin iyi bir düzene sahip olmak istemesidir, ama kimse hayatı düzenlemek istemiyor.”
Tolstoy, yukarıdaki veciz sözüyle zamanımıza ışık tutmuş; sorunlarımızın temelinde; hayattan birçok şeyi almak istediğimizi, ancak hayata herhangi bir katkı sunulmadığını dile getirmiştir. Çocuklarımız; bencil, ruhsuz, tembel, disiplinsiz ve saygısız bir şekilde yetişiyorlar/büyüyorlar. Bu sorunlarımızın asıl sebebi neslimize, değerlerimizi aşılayamadık. Öncelikle şunu kabul etmeliyiz: “Değerler eğitimi konusunda, toplum olarak sınıfta kaldık.”
Değerler Eğitimini, dar bir bakış açısıyla sınırlandırmamak gerekiyor. Sanatta, askeriyede, futbolda, üniversitelerimizde, şehirlerimizde ve köylerimizde; değerlerimizi korumalı ve yaşatmalıyız. Hayatın her alanında değerlerimiz konusunda hassas olmalıyız. Sorunlarımızı başından tanımlamamız, tahlil ettikten sonra kalıcı çözüm yollarını bulmamız gerekiyor.
Değerler eğitimi; medeniyetimizin ve kültürümüzün öğretileri ile beraber inancımızı öğrendikten sonra, yaşayıp davranışlarımıza yansıtma sürecidir. Diğer bir tanımıyla; değerlerimizin öğretilerini günlük hayatta içselleştirip, model haline dönüştürme sürecine denir. Bu doğrultuda yetişen nesillerimizin muhafazasını sağlamak zorundayız.
Değerler eğitiminin asıl amacı; merhametli, çevresine karşı duyarlı, inançlı, kültürüne sahip çıkan, medeniyetinin öğretilerinden faydalanan, vizyon sahibi nesiller yetiştirmektir.
Değerler eğitimi, sadece okullarda ders verilerek çözülecek bir durum değildir. Bu eğitimi hayatımızın her alanına taşımak zorundayız. İnançlı, imanlı, vicdanlı, fikri müspet, ön yargıları olmayan, farklı inançları ve düşünceleri kabul edebilen insanları yetiştirmek toplumumuzun asli görevleridir. Bu görev; diyanetin, kışlanın, sanatın, futbolun, üniversitelerin ve başta da ailelerin asli görevleridir.
Gençler değerlerimizi; modaya uygun kıyafetler giymek, yalan söylemek, bencil olmak ve dürüstlükten uzaklaşmak olduğunu sanıyorlar. Bizler gençlerimizi değerlerimizle ihya etmezsek, bizi yok etmek isteyen birileri gelir, gençliğimizi ve geleceğimizi imha eder. Önlem almalıyız. Çocuklarımızın ihtiyacına göre eylem planları oluşturmalı, medeniyetimizin büyük değerlerine sahip çıkmalı, gençlerimizi bilinçlendirmeliyiz.
Neslimizi muhafaza etmezsek, değerlerimizi korumazsak, değersizleşerek felaketlerde boğuluruz. Bu neslin muhafazası, gelişmesi, yetişmesi ve topluma faydalı bireyler oluşması değerler ile inşa edilir. Neslimizin değerlerimizle içselleşmesi ve bütünleşmesi gerekiyor.
Eğitimde dünyada başarılı ülkelerin, eğitim anlayışını ve eğitim tarihçelerini okuduğumuzda, kaliteli eğitimin başı; değerlerin okutulması ve yaşatılmasını rahatça görebiliriz. Ülkemizin eğitim kalitesini yükseltmenin öncelikleri; öğrencilerimizin sosyolojik yapıları incelenerek, ayağı yere basan ve ihtiyaçlarına göre özgün bir eğitim modelini değerlerimizle oluşturabiliriz.
Bugün daha çok sorunları yazdık, bir sonraki yazımda ise değerlerimizi nasıl, kimlerle oluşturup, koruyabiliriz? Sorularına cevap bulmaya çalışacağız. Haftaya görüşmek dileğiyle… Allah’a emanet olun.